Mesele şu ki, tarih kitaplarına, El Salvador'u kaybeden kişi olarak mı geçmek istiyorsun? | Open Subtitles | المشكلة هل تريد ان تُذكَر بالسوء في كتب التاريخ؟ انك الرجل الذي اضاع السلفادور؟ |
- Yolunu kaybeden şu küçük kuşla ilgili olanı oku. | Open Subtitles | اقرأيه هذه المره عن الطير الصغير الذي اضاع طريقه |
Karşılamayı kaçırdı ve zamanımı, paramı saçma sapan iş yatırım fikirleri ile harcadı. | Open Subtitles | لقد نسي الوديعه لقد اضاع وقتي ومالي على افكار غبيه عن أعمال استثمر فيها |
Sadece bir tek sayıyı kaçırdı ve herkes ona sırtını döndü. | Open Subtitles | لقد اضاع كرة حرة تافه |
Belki biri kaybetmiştir. Bizim dışımızda biri yapmıştır. İşte benimki. | Open Subtitles | ربما احد اضاع مفتاحه مفتاحي هنا كريس اين مفتاحك |
Bir daha aramadı. Hayır, ama o salak muhtemelen arama parmağını kaybetmiştir. | Open Subtitles | اعرف , لكن الاحمق على الارجح اضاع اصبعة |
Şöyle dersin, "Ben Bebek Ruth'un sopasını alıp ona dünya kupasına kaybettiren çocuğum. | Open Subtitles | فقط امشى وقول أنا الولد الذي اضاع مضرب بيب روث وكلفه ذلك خسارة البطولة كيف حالكم |
Gömleğimi kaybeden kuru temizlemeciye gidip bağıralım. | Open Subtitles | فلنذهب و نصرخ على صاحب المصبغة الذي اضاع قميصي |
Kitabınızı kaybeden de. | Open Subtitles | هو من اضاع كتابك |
Merhaba, kedisini kaybeden var mı? | Open Subtitles | مرحبا هل اضاع احد ما قطة ؟ |
KeIso bir tane daha kaçırdı. | Open Subtitles | كيلسوا اضاع واحده اخرى |
İşte... işte o zaman kaybetmiştir ayakkabısının tekini. | Open Subtitles | وذلك... عندها لابد انه اضاع حذائه عندها |
Yine kaybetmiştir telefonunu. | Open Subtitles | قد يكون أنه اضاع هاتفه مجدداً |
Efendilerine bir servet kaybettiren bir adam olarak, çok az utanıyorsun. | Open Subtitles | بالنسبه لرجل اضاع على سيده ثروه, تظهر خجل بسيط |