"اطعام" - Traduction Arabe en Turc

    • beslemek
        
    • doyurmak
        
    • besleme
        
    • beslemen
        
    • beslemeye
        
    • beslemekle
        
    • beslemekten
        
    • beslemelerini
        
    Çünkü karının güvercinleri beslemek gibi aptalca bir şey yaptığına inananacağına inanmazsın. Open Subtitles لانك لا تعتقد ان زوجتك سوف تصدق انك فعلت شىء غبى مثل اطعام الطيور
    Dün akşam üniversiteden balığımı beslemek için uygulama geliştirdim. Open Subtitles ليلة الامس ، طورت تطبيق لاستطيع اطعام سمكتي من الجامعه
    'Inek beslemek evdeki seytani ruhlari defetmene yardimci olacaktir' Open Subtitles اطعام بقرة من شأنه يساعد على تخليص المنزل الارواح الشريرة
    Halkın vergileriyle, buradaki parazitlerin karnını doyurmak mı ? Open Subtitles اطعام هذه الطفيليات هنا فى نفقة الجمهور؟
    Müsrif kizini yagli danayla besleme zamani. Open Subtitles حان وقت اطعام الطفلةالمبذرة من نفس طعامها السمين
    Ama sen yine de yapacağını yaptın, çünkü beslemen gereken bir ailen var. Open Subtitles لكنك تقوم بعملك لانه يجب عليك اطعام عائلتك لكنك تقوم بعملك لانه يجب عليك اطعام عائلتك لكنك تقوم بعملك لانه يجب عليك اطعام عائلتك
    Balık tacoları yapmıyorum burada, Larry. Çocuğumu beslemeye çalışıyorum. Open Subtitles لا اريد عمل سمك تاكو انا احاول اطعام الطفل
    Ama Roma'da tahıl sadece insanları beslemekle kalmıyordu. Open Subtitles لكن في روما كان للقمح فائدة تفوق اطعام الناس فقط
    Biz sadece çocukları beslemekten bahsetmiyoruz. Bu bir sivil haklar konusu. Open Subtitles نحن لا نتحدّث عن اطعام الأولاد فحسب هذه مشكلة حق مدني
    Annemlere de balığımı beslemelerini söylemeliyim. Open Subtitles وأطلب من والدى اطعام السمكة
    Irgat, domuzları beslemek için gelmiş ama yemeklerini yediklerini görmüş. Open Subtitles الفلاحة جائت لـ اطعام الخنازير ووجدتهم سبق وان أكلوا
    Elinden gelen tek şey keçileri sağmak ve domuzları beslemek! Open Subtitles : انتم لا تتقنون سوى شيء واحد ! حلب الماعز او اطعام الخنازير
    Acaba bunca balığı beslemek ne kadara mal oluyordur? Open Subtitles اتساءل كم يكلف اطعام كل هذه الاسماك
    Açları beslemek gibi. Open Subtitles افعل اعمال جيده مثل اطعام الجوعان
    Kuşları beslemek istiyorum. Open Subtitles اريد اطعام الطيور
    Hayır! Ama küçük bir inekle bir timsahı beslemek... Open Subtitles لكن اطعام بقرة صغيرة واحدة إلى تمساح -
    Öyle bir anda, köpeğini doyurmak için gitti... Open Subtitles فى موقف كهذا .. كل ما يهمها هو اطعام الكلب
    Evde çok fazla kişi olunca herkesi doyurmak için yaratıcı yollara başvurmalıydık. Open Subtitles مع اشخاص عدة في المنزل، يجب ان نكتشف طرق مبدعة لنكون قادرين على تحمل اطعام الجميع.
    Kalan erzakla yaralılar dahil herkesi doyurmak imkansız olacak. Open Subtitles بما بقي من طعام، من الصعب اطعام الجميع، بشمل الفريق الطبي و الجرحى.
    Jackar'ı nano droidlerle besleme fikri benim değildi. Open Subtitles فكرة اطعام جاكر الاليين فائقي الدقة ليست لي
    - Norman'ı beslemen gerek. Open Subtitles -اريد منك اطعام (نورمان )
    Yani çiftçiler ne kadar üretken olursa, o kadar fazla yiyecek kazanırlar, bu sayede sadece kendilerine değil, sağlıklı toplumları beslemeye ve gelişen ekonomiye katkı yaparlar. TED وعليه فعندما يصبح الفاحون اكثر انتاجية , يجنون طعاما اكثر و هم لا يساعدون انفسهم فحسب ولكنهم يساعدون فى اطعام المجتمعات المزدهرة صحيا واقتصاديا.
    Yoksa kaplumbağalarınızı beslemekle çok mu meşgulsünüz? Open Subtitles ام انك مشغول فى اطعام سلاحفك
    Çünkü, çocuklarınızı beslemekten, kıyafetlerinin temiz olmasından ve ödevlerinin yapıldığından emin olmaktan başka bir derdim olmazdı. Open Subtitles لأنه ليس لدى أى مشاكل فى التأكد من اطعام أطفالك جيدا وتنظيف ملابسهم والتأكد من أنهم أنهوا واجباتهم
    Annemlere de balığımı beslemelerini söylemeliyim. Open Subtitles وأطلب من والدى اطعام السمكة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus