| Bugüne kadar kutu ve bira şişesi haricinde bir şeye ateş ettin mi? | Open Subtitles | ما الذي اطلقت النار عليه في السابق باستثناء العلب الفارغة وقناني البيرة ؟ |
| Polisin söylediğine göre 7 metreden ateş edilmiş, daha uzaktan değil. | Open Subtitles | , فان الطلقة اطلقت من على بعد 25 قدم لا أكثر |
| O adamı park yeri için mi vurdun? | Open Subtitles | هل اطلقت النار علي ذلك الرجل في ساحه الانتظار ؟ |
| Çünkü onu vurdular ve kaçtılar. Onlar Mike'ı mı vurdu, yoksa sen mi onları vurdun? | Open Subtitles | أطلقوا النار عليه أم أنك اطلقت النار عليهم كما فروا من مسرح الجريمة |
| Kocanızı serbest bıraktım çünkü onu tutmak için mahkeme kararı yoktu. | Open Subtitles | لقد اطلقت سراح زوجي لعدم وجود حكم محكمة ينص على حبسه |
| Benimle sevişmeye çalıştı ve onu vurdum. | Open Subtitles | لقد حاول ان يعتدى علىّ, ولذا اطلقت النار عليه |
| Pusuya yatmış memurlardan biri beni vurdu. | Open Subtitles | انا اطلقت علي النار من كمين نصبه لي احد هؤلاء الضباط |
| Bak, ona ateş ettiğinde gücünde hafif bir düşme kaydettim. | Open Subtitles | انظر, لقد سجلت هبوط طفيف فى المخرجات عندما اطلقت عليه. |
| Bu, doğuya doğru, ateş edilen arabanın uzaklaştığı yön ve bu gençler ve babanın arkasındaki ışık kaynakları. | TED | هنا الرؤيه تطل على الشرق حيث المركبه التي اطلقت النار ابطئت حركتها وهنا الاضاءه مباشره من وراء الاب والمراهقين. |
| Bütünüyle içgüdüseldi. ateş ettiğimi bile bilmiyordum. | Open Subtitles | حدث هذا بشكل عفوى, ولم اعرف حتى اننى اطلقت النار عليه |
| Sırf birini vurdun diye asla o kişinin öldüğünü varsayma. | Open Subtitles | لا تفترض ابداً موت رجل... لمجرد أنك اطلقت النار عليه... |
| Aman Tanrım! Beni gözümden vurdun! Çok acıdı. | Open Subtitles | يالهي , لقد اطلقت النار على عيني مباشرة انه يؤلمني جدا |
| 5 Gün hayatta kalmayı başardı, iki kırık bacakla Onu suratından vurdun. | Open Subtitles | لقد نجى لمدة خمسة ايام وهو رجلاه مكسورتان وانت اطلقت النار عليه فى وجهه |
| Uzun zaman önce uzak bir diyarda Ben, Aku, karanlığın biçim değiştiren efendisi korkunç bir kötülüğü serbest bıraktım. | Open Subtitles | منذ زمن طويل وفي أراضي بعيدة أنا آكو، متحول الأشكال و سيد الظلام اطلقت شراً لا يوصف |
| Uzun zaman önce uzak bir diyarda Ben, Aku, karanlığın şekil değiştiren efendisi korkunç bir kötülüğü serbest bıraktım. | Open Subtitles | منذ زمن طويل وفي أراضي بعيدة أنا آكو، متحول الأشكال و سيد الظلام اطلقت شراً لا يوصف |
| Uzun zaman önce uzak bir diyarda Ben, Aku, karanlığın biçim değiştiren efendisi korkunç bir kötülüğü serbest bıraktım. | Open Subtitles | منذ زمن طويل وفي أراضي بعيدة أنا آكو، متحول الأشكال و سيد الظلام اطلقت شراً لا يوصف |
| Önce hapı verdim, sonra da vurdum. | Open Subtitles | اولاً انا اعطيته الحبوب ومن ثم اطلقت النار عليه |
| Hapı verdim, vurdum, her şeyi. | Open Subtitles | انا اعطيته الحبوب اطلقت عليه النار ، كل شيئ |
| Öyle boktan herifti ki karısı ayağından vurdu. | Open Subtitles | هذا الرجل كان قزرا لدرجة ان زوجته اطلقت النار علي قدميه |
| Beni vurduktan sonra... ben polislere gittim mi? | Open Subtitles | بعد ان اطلقت الرصاص علي هل ذهبت بسرعه للشرطه ؟ |
| Sen de "Ya 6'nızı vurup... yedinci piç kurusunu boğarsam?" demiştin. | Open Subtitles | ثم قلت ماذا لو اطلقت الرصاص علي ستة منكم وقمت بخنق سابعكم اللعين ؟ |
| Seni vurduğum için özür dilerim. Hiç de bilimsel değildi. | Open Subtitles | اسف لاني اطلقت النار عليك لم يكن من ناحيه علميه |
| Ama eğer beni vurursan o zaman düşmana dönüşürüz. | Open Subtitles | و لكنك لو اطلقت النار علي سنصبح هكذا تماماً |
| Geçen Ağustos'da Winding Stair Dağında onu dudağından vurmuştum. | Open Subtitles | اطلقت عليه النار في اغسطس فاصبته في شفته |
| Doğru yerden ateşlenen bir RPG bunu yapabilir ama fazlasıyla iyi bir atış olması gerekir. | Open Subtitles | آر بي جي يمكن أن يفعل ذلك إذا اطلقت من الموقع المناسب، ولكن يهمني أن يكون الجحيم في الشباك ميت. |