Bak, endişeli olduğunu biliyorum ama önce durumu anlamaya çalışalım. | Open Subtitles | اسمع , اعرف بأنك غاضب لكن دعنا نفهم الأمور أولا |
Eziksin, ama sadece bana yardım etmeye çalıştığını biliyorum, bu yüzden... | Open Subtitles | انت كذلك , ولكن انا اعرف بأنك كنت تحاول مساعدتي لذا |
Doğruya doğru, bir şey yapmayacağını biliyorum iyi birisin çünkü. | Open Subtitles | وحقا اعرف بأنك لن تفعل اي شئ لأنك رجل صالح |
Korktuğunu biliyorum Sara, ama bu basamaklara tırmanmak kolay. | Open Subtitles | اعرف بأنك خائفة ياسارة ولكن هذه الاعمدة سهلة التسلق. |
Rick, senin aşağılık, dejenere biri olduğunu zaten biliyordum ama eşekçiliğe nasıl karıştın? | Open Subtitles | ريك , انا اعرف بأنك شخص دنئ و منحط و مقرف ولكن همجى |
Bay Tunstall, silahlara inanmadιğιnιzι biliyorum... ama Bay Chisum'un silaha ihtiyacι olacağιnι hissediyorum. | Open Subtitles | سيد ترنستال ، اعرف بأنك لاتؤمن بأستخدام السلاح سيدي ، لدي احساس بأن شيزوم سيحتاج الى استخدام السلاح |
Evet, biliyorum. | Open Subtitles | انا اعرف بأنك تفعل كل شىء بمفردك لكن سوف اكون هنا لكى اساعدك |
biliyorum, meşgulsünüz ama hiç söylemediğim bir şeyi söyleyeceğim. Bazen aptalca davrandığımı biliyorum, aptalca konuşsam da beni bırakmadın diğerleri "Bırak o serseriyi" derdi. | Open Subtitles | اعرف بأنك مشغول الآن لكنى سوف اخبرك ببعض الاشياء لم اخبرك بها من قبل |
biliyorum, bu yaz hukuk bürosunda staj yapacaktın. | Open Subtitles | اعرف بأنك كان لديك امتياز في نقابة المحاماة هذا الصيف |
Parayı senin aldığını biliyorum. | Open Subtitles | اعرف بأنك اخذت المال هذا جنون ، كان في خزانتها |
Tatlım, güçlü olmaya çalıştığını biliyorum ama bu atlatılması zor bir şey. | Open Subtitles | عزيزتي , اعرف بأنك تحاولي ان تكوني قوية لكن ماحدث , يحتاج منا التعامل معه |
Herkese böyle dediğini biliyorum ama babanla tanışmak istedim. | Open Subtitles | اعرف بأنك اخبرت الجميع بعدم المجئ لكنني اريد مقابلة والدك |
Ama atlatacağını biliyorum zamana ihtiyacın olduğunu biliyorum ve ihtiyacın olursa baban ve ben yanındayız. | Open Subtitles | لكنني اعرف بأنك ستتخطينه واعرف بأنكِ تحتاجي بعض الوقت واريدك ان تعرفي بأنني وابيك هنا لو احتجتِ اي شئ |
Beni boş bir laboratuvara sürüklediğini biliyorum. | Open Subtitles | انا اعرف بأنك قد جررتني لرؤية مختبر فارغ |
Yapabilirsin, Dewey. biliyorum, başaracaksın. | Open Subtitles | تستطيع فعلها , ديوي انا اعرف بأنك تستطيع |
Benim kötü adam olduğumu düşündüğünüzü biliyorum ve senin için kötü sonuçlanan bazı yanlış kararlar verdiğimi reddedemem. | Open Subtitles | اعرف بأنك تعتقد بأنني رجل سيء وأنا لا أنكر بأنني صنعت بعض القرارت التي تثير الشك ربما لاتكون أفضل إهتماماتك |
Bak, gergin olduğunu biliyorum ama onunla konuştuğun zaman sadece kendin ol. | Open Subtitles | أسمع , اعرف بأنك متوتر لكن عندما تتحدث لها فقط كن على طبيعتك |
İstemediğini biliyorum, bunu kast etmediğini biliyorum, ama onu inciteceksin. | Open Subtitles | اعرف بأنك لا تريد , ولا تقصد , ولكنك سوف تؤذيها |
Gringo, amigo beni yarı yolda bırakmayacağını biliyordum. | Open Subtitles | ..... امريكي ، صديقي ، اعرف بأنك لن تتركني أموت ، أريد |
Ve orada boğulsam bile... biliyordum ki beni kurtarırdın. | Open Subtitles | وحتى إذا غرقت كنت اعرف بأنك سنتقذني |
Yardım edeceğinizi biliyordum. | Open Subtitles | كنت اعرف بأنك ستساعدنا. |