Bir liste olduğunu biliyorum ama diğer "liste"yi de biliyorum. | Open Subtitles | انا اعلم أن هناك قائمة و لكن هناك أيضاً القائمة |
O gece benimle birlikte olan kadının suçlu olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | اعلم أن المراة التي كانت معي تلك الليلة هي مـُـجرمة |
Biraz garip olduğunu biliyorum ama başını diğer tarafına koyabilirsin. | Open Subtitles | انا اعلم أن لها رائحة السمك قليلا لكن يمكن أن تضع رأسك الناحية الاخرى |
Bakın, bunun zor olduğunun farkındayım ama buraya ne kadar çabuk gelirsek kocanızın çalıştığı şeyi ne kadar çabuk bulursak size olanların hepsini arkanıza o kadar çabuk bırakabilirsiniz. | Open Subtitles | اعلم أن هذا صعب، لكن كلما اسرعنا بالدخول وإيجاد ما كان زوجك يعمل عليه كلما امكنك سرعة نسيان ما جرى لك، للأبد |
- Annenin hızlı olduğunu biliyordum ama metronun turnikesine bile makas attı. | Open Subtitles | اعلم أن أمك سريعة لكنها تقوم بالركل بشكل قوي جداً في بوابات القطار السريع |
Benimle birlikte olmak istememe sebebinin bu olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا اعلم أن هذا هو نفس السبب الذى يجعلك لا تريدين البقاء معى |
Saatin geç olduğunu biliyorum; ama onunla gerçekten konuşmam gerek. | Open Subtitles | اعلم أن الوقت متأخر, لكنني أريد التحدث معه. |
Burada babam hakkında bir şey olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | اعلم أن هناكَ شيئاً هنا عن والدي بعد ما حدثَ معَ جدتكِ |
Bunun Danny için önemli bir an olduğunu biliyorum ve bunu batırmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أنظرى , أنا اعلم أن هذة لحظة مهمة لــ داني و لن ادعه أبداً يضيعها |
Bunun can sıkıcı olduğunu biliyorum ama zekamızı kullanırsak bu uzak gelecekteki nesillerimiz Güneş'in kayıp dünyalarından çoktan göçmüş olacak. | Open Subtitles | ويصبح شيئًا عملاقًا أحمر أنا اعلم أن هذا يبدو محبطًا لكن إذا استعملنا ذكاءنا |
Zor olduğunu biliyorum ama bir şeyler hatırlamaya çalışmalısın. | Open Subtitles | اعلم أن هذا صعب لكن عليك أن تتذكري شيئاً |
Bak, CIA' yi bırakmam konusunda açıklamam gereken çok şey olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | حسناً، اعلم أن عليّ تعليل الكثير إضافة إلى مغادرتي وكالة الاستخبارات المركزية وإلى ما ذلك |
Garip olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | اعلم أن الأمر غريب اتصلت بإحدى الممرضات في المشفى |
Bunun kötü olduğunu biliyorum. Ama kendime engel olamıyorum. | Open Subtitles | اعلم أن ذلك خاطئ، ولكن ليس بيدي حيلة |
- Çok saçma olduğunu biliyorum. - "Çok" mu saçma? | Open Subtitles | اعلم أن هذا غير مقنع كثيرا مقنع كثيرا؟ |
Bir telefon hakkım olduğunu biliyorum. Ne zaman arayabilirim? | Open Subtitles | اعلم أن لدي اتصال متى سأحصل على أتصالي؟ |
Julie, senin için ilk olduğunu biliyorum ama tecavüze uğramış gibi durmuyorsun. | Open Subtitles | جولي)، اعلم أن) هذه مرتك الأولى لكنك لا تمثلين كمغتصبة جيداً- حسناً- |
Bunun zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | انا اعلم أن ذلك سيكون صعباً عليك |
Bak, bu salgının bir açıdan kıyamet olduğunun farkındayım ama iyi tarafından bak. | Open Subtitles | انظرو، اعلم أن هذا الوباء مُدمر لكن.. أنظرو بالمقلوب |
- Üzgünüm Rahibe, geç olduğunun farkındayım. | Open Subtitles | -نحن اسفين إيتها الأخت اعلم أن الوقت متأخر |
Bir şeyler olduğunu biliyordum çünkü bir türlü aynı noktada buluşamıyorduk. | Open Subtitles | كنت اعلم أن هناك شئ ما يحدث لأننا لم نرتبط على نفس الطريق |
Chester bütün ülkenin senin arkanda oldugunu bilmeni istiyorum | Open Subtitles | (تشستر)، اعلم أن بلدك بأكمله يساندك |