"اعلم أن" - Traduction Arabe en Turc

    • olduğunu biliyorum
        
    • olduğunun farkındayım
        
    • olduğunu biliyordum
        
    • oldugunu bilmeni istiyorum
        
    Bir liste olduğunu biliyorum ama diğer "liste"yi de biliyorum. Open Subtitles انا اعلم أن هناك قائمة و لكن هناك أيضاً القائمة
    O gece benimle birlikte olan kadının suçlu olduğunu biliyorum. Open Subtitles اعلم أن المراة التي كانت معي تلك الليلة هي مـُـجرمة
    Biraz garip olduğunu biliyorum ama başını diğer tarafına koyabilirsin. Open Subtitles انا اعلم أن لها رائحة السمك قليلا لكن يمكن أن تضع رأسك الناحية الاخرى
    Bakın, bunun zor olduğunun farkındayım ama buraya ne kadar çabuk gelirsek kocanızın çalıştığı şeyi ne kadar çabuk bulursak size olanların hepsini arkanıza o kadar çabuk bırakabilirsiniz. Open Subtitles اعلم أن هذا صعب، لكن كلما اسرعنا بالدخول وإيجاد ما كان زوجك يعمل عليه كلما امكنك سرعة نسيان ما جرى لك، للأبد
    - Annenin hızlı olduğunu biliyordum ama metronun turnikesine bile makas attı. Open Subtitles اعلم أن أمك سريعة لكنها تقوم بالركل بشكل قوي جداً في بوابات القطار السريع
    Benimle birlikte olmak istememe sebebinin bu olduğunu biliyorum. Open Subtitles أنا اعلم أن هذا هو نفس السبب الذى يجعلك لا تريدين البقاء معى
    Saatin geç olduğunu biliyorum; ama onunla gerçekten konuşmam gerek. Open Subtitles اعلم أن الوقت متأخر, لكنني أريد التحدث معه.
    Burada babam hakkında bir şey olduğunu biliyorum. Open Subtitles اعلم أن هناكَ شيئاً هنا عن والدي بعد ما حدثَ معَ جدتكِ
    Bunun Danny için önemli bir an olduğunu biliyorum ve bunu batırmasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles أنظرى , أنا اعلم أن هذة لحظة مهمة لــ داني و لن ادعه أبداً يضيعها
    Bunun can sıkıcı olduğunu biliyorum ama zekamızı kullanırsak bu uzak gelecekteki nesillerimiz Güneş'in kayıp dünyalarından çoktan göçmüş olacak. Open Subtitles ويصبح شيئًا عملاقًا أحمر أنا اعلم أن هذا يبدو محبطًا لكن إذا استعملنا ذكاءنا
    Zor olduğunu biliyorum ama bir şeyler hatırlamaya çalışmalısın. Open Subtitles اعلم أن هذا صعب لكن عليك أن تتذكري شيئاً
    Bak, CIA' yi bırakmam konusunda açıklamam gereken çok şey olduğunu biliyorum. Open Subtitles حسناً، اعلم أن عليّ تعليل الكثير إضافة إلى مغادرتي وكالة الاستخبارات المركزية وإلى ما ذلك
    Garip olduğunu biliyorum. Open Subtitles اعلم أن الأمر غريب اتصلت بإحدى الممرضات في المشفى
    Bunun kötü olduğunu biliyorum. Ama kendime engel olamıyorum. Open Subtitles اعلم أن ذلك خاطئ، ولكن ليس بيدي حيلة
    - Çok saçma olduğunu biliyorum. - "Çok" mu saçma? Open Subtitles اعلم أن هذا غير مقنع كثيرا مقنع كثيرا؟
    Bir telefon hakkım olduğunu biliyorum. Ne zaman arayabilirim? Open Subtitles اعلم أن لدي اتصال متى سأحصل على أتصالي؟
    Julie, senin için ilk olduğunu biliyorum ama tecavüze uğramış gibi durmuyorsun. Open Subtitles جولي)، اعلم أن) هذه مرتك الأولى لكنك لا تمثلين كمغتصبة جيداً- حسناً-
    Bunun zor olduğunu biliyorum. Open Subtitles انا اعلم أن ذلك سيكون صعباً عليك
    Bak, bu salgının bir açıdan kıyamet olduğunun farkındayım ama iyi tarafından bak. Open Subtitles انظرو، اعلم أن هذا الوباء مُدمر لكن.. أنظرو بالمقلوب
    - Üzgünüm Rahibe, geç olduğunun farkındayım. Open Subtitles -نحن اسفين إيتها الأخت اعلم أن الوقت متأخر
    Bir şeyler olduğunu biliyordum çünkü bir türlü aynı noktada buluşamıyorduk. Open Subtitles كنت اعلم أن هناك شئ ما يحدث لأننا لم نرتبط على نفس الطريق
    Chester bütün ülkenin senin arkanda oldugunu bilmeni istiyorum Open Subtitles (تشستر)، اعلم أن بلدك بأكمله يساندك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus