"افترضنا" - Traduction Arabe en Turc

    • varsayarsak
        
    • farz
        
    • varsaydık
        
    • düşünmüştük
        
    • sandık
        
    • düşündük
        
    • varsaysak
        
    • düşünürsek
        
    • sanmıştık
        
    Aşağı yukarı eşimin eli boyutunda olduğunu varsayarsak, Baş parmağının birkaç ölçüsünü aldım, ve kafatasının boyutuna oranladım. TED وإذا افترضنا أنها تعادل تقريبا حجم يد زوجتي, وهكذا أخذت قياسات لحجم أظافرها و قارنتها بحجم الجمجمة,
    Eğer gerçeği söylediğini varsayarsak, doğru söyleyenlerin kim olduğunu biliyor olurduk. TED إذا افترضنا أنها تقول الحقيقة، كنا سنعرف هوية راويي الحقيقة.
    Eğer Gennou'nun hala hayatta olduğunu farz edersek, ...öyleyse hala Konoha'da bulunması olasılığı var. Open Subtitles اذا افترضنا ان ذلك الرجل العجوز مازال حيا سيكون هناك احتمال وجوده في كونوها
    İkisi de sizden az önce geldi. Sizin gönderdiğinizi varsaydık. Open Subtitles كلاهما رجعوا قبلكم مباشره افترضنا أنكم أرسلتوهما
    Bakın mağaza katında bir kasa bulundurmanın biraz garip olduğunu itiraf ediyorum ama orası insanların en son bakacağı yer olur diye düşünmüştük. Open Subtitles انظر، أنا أعترف أنه أمر غريب بعض الشيء وجود آمنة على أرضية المحل، لكن افترضنا أنه كان مكان آخر أن الناس ينظرون.
    Kanı ilk gördüğümüzde, bir hayvan ölüsünün üstünden geçtiğimizi sandık." Open Subtitles عندما نظرنا للدم أول مرة.. افترضنا بأننا قد مشينا على بقايا حيوان ما
    Ailemizin zaten onların yanında olacağını düşündük. TED لاننا افترضنا ان العائلة سوف تكون قريبة لا محالة
    Büyük holdinglerin bir gün tüm ulus ve ırkları tasfiye edecek düzeye gelebileceklerini varsaysak bile ülkemizin bu konuda hâlâ yapabileceği çok fazla şey bulunmakta. Open Subtitles وحتى لو افترضنا أن التحالفات ستزيل جميع الدول والأعراق في يومٍ ما، دور الحكومة لم ينتهِ بعد.
    Başka bir deyişle, şuradaki ilk bir kaç cümle, bunun bir üzüm bitkisi olduğunu düşünürsek: kök yap, dal yap, çiçek aç gibi şeyler. TED بعبارة أخرى ، الجملتين الأولى هنا لو افترضنا ان هذا الجينوم خاص بنبتة العنب اصنع هنا جذر ، وهنا فرع ، وكوّن هنا زهرة
    Eğer ayna sendromu olmadığını varsayarsak, o zaman gebeliğini sonlandırmanın karaciğere bir faydası olmaz. Open Subtitles إن افترضنا أنها غير مصابة بمتلازمة المرآة فإجهاض الجنين لن يساعد كبدها
    ...tabii onların bizi bu şekilde takip ettiklerini varsayarsak. Open Subtitles لو افترضنا أن ذلك هو ما ساعدهم على تعقبنا في المقام الأول
    Tabii çocuklarımın annesinin tam bir civelek olduğun varsayarsak. Open Subtitles و هذا ان افترضنا ان أم أولادي عآهرة للغاية
    Biz bu okumaları her zaman artakalan yarık ışıkları olarak farz ederiz. Open Subtitles والآن ، لطالما افترضنا أن هذه القراءات ما هي إلّا بقايا من توهجات الصدع
    farz edelim kabul ettim, kanıtlar ne durumda olurdu? Open Subtitles إذا افترضنا أنّني قبلت، كيف يبدو الدليل؟
    Ve doğal olarak orada mutlu olmadığınızı varsaydık. Open Subtitles لذا افترضنا بكل بساطة أنك لم تكن سعيداً هنالك
    Telefonlar çalışmıyor. Telsizler susmuş. En kötüsünün olduğunu varsaydık. Open Subtitles الهواتف معطلة ، اجهزة المذياع معطلة لقد افترضنا الأسوء
    Çocuk oldukları için onları vicdansız yetiştirebileceğimizi düşünmüştük. Open Subtitles ‫افترضنا نظرا إلى أنهم أطفال ‫أننا نستطيع تربيتهم من دون ضمير
    -Çünkü bu mahkemenin yeni... kanıtlara dayanarak talebi kabul etmeyeceğini düşünmüştük. Open Subtitles .... حسنا , نحن افترضنا أن المحكمة لن تقبل الإلتماس المبني على أدلة جديدة
    Raporlar gelmeye devam etti, biz de hala bizim verdiğimiz evde olduklarını sandık. Open Subtitles استمرت التقارير في الوصول إلينا ، لذا افترضنا أنهم مازالوا يتواجدون بالمنزل الذي قدمناه لهم
    Çocuk oldukları için vicdansız yetiştirebiliriz sandık. Open Subtitles ‫افترضنا نظرا إلى أنهم أطفال ‫أننا نستطيع تربيتهم من دون ضمير
    Meteorun hep bir nakil aracı olduğunu düşündük. Open Subtitles لقد افترضنا دائماً أن النيزك مصممٌ كوسيلة للانتقال.
    Evet, ama eyaletin imaj değiştirmek istediğini varsaysak bile, ödemek zorunda olduğumuz vergiyi düşünürsek, "bu çok fazla" dan daha fazla bir şeylere ihtiyacımız var. Open Subtitles حتى لو افترضنا ان الدوله تريد تغيير هذه الصورة, نحن مدينون للضرائب نحتاج لشيء ما أكثر من كلمة" هذا كثير جداً"
    Eğer minik hücrelerden oluşan bir evren olduğunu düşünürsek... neler olacağına bakalım. Open Subtitles و الآن دعونا نرى ما يحدث إن افترضنا .وجود بنية شبكية أساسية
    Özür dileriz Bree. Bunu konuştunuz sanmıştık. Open Subtitles معذرة ، "بري" ، لقد افترضنا أنكما تحدثتما بشأن هذا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus