| Seni çok iyi Anlıyorum ama borsadan başka yol yok mu? | Open Subtitles | أنا افهم ذلك تماماً هل تبادل الأسهم هو الحل الوحيد ؟ |
| Sorun yok, sizi Anlıyorum, tehlike olunca ben de azarım. | Open Subtitles | نعم , انا افهم ذلك , الخطر يجعلني مثاره ايضًا |
| Anlıyorum, beni yargıladığınızı hissedebiliyorum. | Open Subtitles | افهم ذلك , يمكنني الشعور بكم تطلقوا علي الأحكام |
| Pekâlâ onu Anladım, ama niye sen ve Tucker böyle oturuyorsunuz? | Open Subtitles | حسنا افهم ذلك.. لكن لماذا انت و توكير تجلسون هكذا؟ ؟ |
| Ah evet elekromanyetik alan,kaçış hattı falan Anladım. | Open Subtitles | والضوء الساقط يتوقف، افهم ذلك اهم ما بهذا كله، مهما توقعنا اننا اذكي البشر |
| - Tamam, söz. Bunu Anlamıyorum. Onlarca kez sorunlarını hallettim. | Open Subtitles | لا استطيع ان افهم ذلك, مره تلو الأخرى أقوم باصلاح جميع أموره |
| Anlıyorum. Kıç/beyaz koltuk durumu yaşıyoruz. | Open Subtitles | أنا افهم ذلك, لدينا حالة المؤخرة والأريكة البيضاء هنا |
| Önceliklerinizle ilgili hassasiyetlerinizi Anlıyorum, ama... | Open Subtitles | انا بالتاكيد افهم ذلك لا بد ان تكون الاولوية لهذه و كن |
| Bunu Anlıyorum... ama eğer seni seviyorsa, yani gerçekten seviyorsa... o zaman Haley ikinci hayalini senin birinci hayalinin arkasına koyar... ve senin peşinden Duke'a gelir. | Open Subtitles | افهم ذلك , لكنها اذا كانت تحبك اقصد .. فعلاً تحبك |
| Anlıyorum ama Amanda geceyarısı arayacağını söyledi ama hala sesi çıkmadı. | Open Subtitles | أجل أنا افهم ذلك لكن اماندا قالت أنها ستهاتفني عند منتصف الليل و لكنني لم تتصل بعد |
| Tamam. Bunun büyük bir gelişme olduğunu söyleyebilirsin. Anlıyorum. | Open Subtitles | حسناً, نعم اعتقد انه ترين هذا تحسن كبير افهم ذلك, لكن هذا ليس انتِ |
| Bugün sevdiğin birini kaybettin, Anlıyorum. | Open Subtitles | انت فقدت شخصا عزيزا عليك اليوم,انا افهم ذلك. لكن وضع شخصا اخر فى المشرحة, |
| Bak Reid, bize kızgın olduğunu biliyorum, çünkü sana olanları anlatmadık ve bunu Anlıyorum. | Open Subtitles | اسمع ريد اعرف انك غاضب مننا لأننا لم نخبرك بما حصل فعلا و افهم ذلك |
| Anlıyorum, peki subayların ona hangi isimle seslendiklerini duydunuz mu? | Open Subtitles | افهم ذلك لكن هل سمعت الضباط ينادونه باسمه؟ |
| Anlıyorum, tabii ki. Ben de İsa'yı çok severim. | Open Subtitles | نعم, لا,لا,لا, انا افهم ذلك فأنا ايضا أحب الله |
| Şansa ben Anlıyorum ve bu yüzden bu akşam Kiki de Montparnasse'de ki "Hizmetçinize Kadar" partisine ortak ev sahipliği yapıyorum. | Open Subtitles | لحسن الحظ ان افهم ذلك لذلك فانا ضيفة الشرف لحفل الليله لعرض الملابس الدخلية |
| Bunu Anlıyorum ama sen, sana ve diğer herkese yapılanın aynısını yapıyorsun. | Open Subtitles | انا افهم ذلك , لكنك تفعلي تماما مع الجميع ما كان يحدث لك |
| - Hayır, tabii, Anlıyorum ama benimle bu konuda hiç konuşmuyor, o yüzden... | Open Subtitles | لا، بالطبع، افهم ذلك لكن آه.. هي لاتريد الكلام معي حول هذا الموضوع، لذا.. |
| İyi, tamam, onu Anladım. Hastası çıkana kadar beklememe izin verirseniz... | Open Subtitles | نعم افهم ذلك ، ولكن هل يمكنني أن انتظر هنا حتى يخرج؟ |
| Hıyarlık ettim. Anladım. Fakat dinle. | Open Subtitles | لقد كنت أحمق , افهم ذلك و لكن اسمعني جيداً سوف أُعوضك عما حدث |
| Anlamıyorum. Güzel tarafları dün buradaydı. | Open Subtitles | انا لا افهم ذلك الاجزاء الفاحشه كانت بالافلام بالامس |