"اقتربت من" - Traduction Arabe en Turc

    • yaklaştım
        
    • yaklaştın
        
    • neredeyse
        
    • yaklaştığımı
        
    • yaklaşırsan
        
    • yaklaştığını
        
    • yaklaşmış
        
    • yaklaştıkça
        
    • yaklaştınız
        
    Transta, geçmişime açılan bir kapıya yaklaştım, ama kapı kilitliydi. Open Subtitles في الغيبوبة، اقتربت من باب ماضيي، ولكن الباب كان مغلق.
    Sedana doğru yaklaştım, ateş altındaydım, çatışma çıktı ve sonra bir motosikletle kamyonetin arkasından fırladı. Open Subtitles اقتربت من الشاحنة، أطلق علي النار كان هناك مشادة و عاد للشاحنة و هرب على الدراجة
    Çalınan silahları bulmaya yaklaştın mı? Open Subtitles هل اقتربت من ايجاد تلك الأسلحة المسروقة ؟
    neredeyse içsel aydınlama geçirecektim. Ama kimin umurunda? Open Subtitles لقد اقتربت من إنجاز مرحلة التنوير، لكن من يريدها؟
    Hastanede gözlerimi açtığımda, sona ne kadar yaklaştığımı gördüm ve sonrasında anladım ki hayatımı ne kadar küçük aptal şeylerle yiyip bitirmişim. Open Subtitles عندما افقت في المشفى وكم اقتربت من النهاية ادركت كم اهدرت من حياتي متضايقاً من الأمور الصغيرة التافهه
    Kanada'ya ne kadar yaklaşırsan, atın bir o kadar tehlikeye girer. Open Subtitles كلّما اقتربت من كندا بدأت خيولك تشعر بأمرٍ غريب..
    Ondan sonra dışarıya bakmak için cama yaklaştığını... Open Subtitles حين اقتربت من النافذة ونظرت إلى الخارج..
    Bu yüzden doğuma başlamış değil de doğuma yaklaşmış sayılırım. Open Subtitles لذا، أنا لست فعلاً في المخاض بل اقتربت من المخاض
    İçlerinden en aptal olanına yaklaştım, ve bodrum kata nasıl gidildiğini sordum. Open Subtitles اقتربت من أغبى واحد من الكثير وسألته عن كيفية الوصول إلى مترو الأنفاق
    Bir noktada, sadece bu görüntünün içine atlamak istiyorum tabiri caizse, bu kırmızı ve mavi 3D gözlükleri aldım, ekrana baya yaklaştım, ama bu yine de bir şeylerin etrafında yürüyebilmek ve bir şeylere dokunabilmek gibi değil. TED في مرحلة ما أردت ببساطة أن أقفز داخل هذه الصورة، إن صح التعبير، اشتريت هذه النظارات الحمراء والزرقاء الثلاثية الأبعاد، اقتربت من الشاشة، ولكن ذلك مع ذلك لم يكن نفس الشيء كأن تكون قادرا على التجول ولمس الأشياء.
    yaklaştım mı? Open Subtitles إلى نهايـة سعيدة , هل اقتربت من خطتك ؟
    Hiç kimsenin yaklaşmadığı kadar beni bulmaya yaklaştın. Open Subtitles لقد اقتربت من إيجادي أكثر من الذين قبلك.
    yaklaştın. Supermarket'e gittim. Open Subtitles اقتربت من الاجابة ذهبت الى السوبرماركت
    Hiç yaklaştın mı? Open Subtitles الم يحدث ان اقتربت من ذلك أبدا؟
    Bir polis şifresiyle uğraşmam gerekiyordu. neredeyse bitmek üzere. Open Subtitles اقتربت من تحليل شفرة الشرطة نحن تقريباً وصلنا
    Prenses neredeyse 18 oldu. Niçin gücünden vazgeçsin ki? Open Subtitles الأميرة اقتربت من سنّ 18، لماذا ستُوقّع على ورقة تأخذ منها سلطاتها؟
    Lütfen erkek olmaya yaklaştığımı söyle. Open Subtitles أرجوكِ بأن تخبريني بأنني اقتربت من أن أكونَ رجلاً.
    Seni kaybetmeye ne kadar yaklaştığımı hatırlatması için sakladım. Open Subtitles احتفظت بها لأتذكر كم اقتربت من الموت
    Eğer partinin yanına bile yaklaşırsan, birileri seni fark eder biz de ayvayı yeriz. Open Subtitles إن اقتربت من ذلك الحفل سيتم التعرف عليك وسيقضى علينا جميعاً
    Ona 3 metre yaklaştığını görürsem genç adam, disipline gidersin. Open Subtitles إن اقتربت من أكثر من عشرة أقدام فسأجعلك تعود إلى غرفة الحجز
    Kafayı yeme noktasına yaklaşmış olsa da. Open Subtitles لا أحد أكبر مما ينبغي ليبكي لكنك اقتربت من مرحلة الحرمان من الميراث
    Hedefime yaklaştıkça daha fazla tacize katlanmam gerekti. Open Subtitles اقتربت من الوصول لهدفي. اضطررت لتحميل المزيد من الإساءات.
    Odin'e yaklaştınız. Open Subtitles لقد اقتربت من أدوين.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus