Yarın uçağı test alanına götürmek için, bunu ödünç aldım. | Open Subtitles | أنا اقترضت هذا أن يأخذ الطائرة إلى البحيرة للاختبارات غدا. |
ödünç alınan bir kol için, oldukça iyi iş çıkarıyor. | Open Subtitles | بما أنها اقترضت ذراع شخص آخر إنها تبلي بلاءا جيدا |
Ben de kasaba fonundan biraz para ödünç aldım. | Open Subtitles | لذا اقترضت بعضا من المال من المدينة لاغطي بعض المعوقات. |
- Kâr payı. Yıllardır senden en azından beş bin dolar borç almış olmalıyım dedim. | Open Subtitles | لقد اقترضت ما لا يقلّ عن خمسة ألاف دولار مجرّد فكّة في الجيب |
Yıllardır en az beş bin borç aldım. | Open Subtitles | لقد اقترضت ما لا يقلّ عن خمسة ألاف دولار مجرّد فكّة في الجيب |
Bu senet alınan borçları gösteriyor. | Open Subtitles | هذه الأدوات صنفوا الأموال التي اقترضت |
Aslına bakarsan, ben de ödünç aldım. | Open Subtitles | حسنا، في الواقع، أنا اقترضت ذلك. لقد كنت أفكر في الحصول على سيارة جديدة. |
Sana bu parayı sadece ödünç aldığımı söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك بأنني فقط اقترضت الأموال من الخزنة |
Çünkü laptopumu ödünç aldıktan sonra, ...tarayıcı geçmişinde hamilelik siteleri vardı. | Open Subtitles | لأنها.. بعد أن اقترضت حاسوبي المحمول ,كانت هناك صفحات عن الحمل في تاريخ المتصفح |
Geçen hafta ödünç aldığım şu kamerayı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | نتذكر أن كاميرا الفيديو اقترضت الأسبوع الماضي؟ |
Bayan Hill'i ödünç alabilir miyim? | Open Subtitles | سوف أدفع الراية للبرج. لا تمانع إذا اقترضت لها هيل أليس كذلك؟ |
Arkadaşın anahtarımı ödünç aldığından beri seni bekliyordum. | Open Subtitles | منذ أن اقترضت صديقتك مفتاحي، كنت أتوقع قدومك |
FBI kanıtlarından dört milyonluk bonoları ödünç aldığın ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | تبين , انك اقترضت أربعة ملايين دولار في السندات لحاملها من الأدلة التابعة لمكتب اللمباحث الفيدرالية |
Max, o parayı ödünç alırken tam zamanlı hizmetçilerin olacağımızı bilmiyorduk. | Open Subtitles | ماكس، ونحن عندما اقترضت هذا المال، و لم نكن نعرف أننا ذاهبون إلى أن يكون لديك موظفين بدوام كامل. |
Kankamın arabasını ödünç aldım, hani seninle buluşacağımız gün. | Open Subtitles | أنا اقترضت سيارة من الأصدقاء ، تعلم، إن اليوم الذي من المفترض أن أتي لمقابلتك. |
Ondan 20, 000 Yen borç aldım. Ama bunu kimseye söyleme! | Open Subtitles | لقد اقترضت 20 الف ين "200 دولار"لكن ارجوك اجعل الامر سرا |
AMERİKAN AİLELERİNDE KİŞİ BAŞINA DÜŞEN borç | Open Subtitles | لقد اقترضت العائلات الأمريكية لتمويل شراء منازلهم |
Kafemin depozitosu için onda borç almıştım. | Open Subtitles | لقد اقترضت مبلغا من المال منه لـ استخدامه كتأمين للمقهى |
Doğru. Nid bir sürü insandan borç para almıştı. | Open Subtitles | سمعتُ أن زوجته اقترضت المال من عدد كبير من الناس |
Yani bazı parçalarını almak için babamdan borç aldım. | Open Subtitles | أعنى أنى اقترضت المال لشراء الأجزاء من أبى |
Tablo Pompey'den alınan borçları da içeriyor. | Open Subtitles | التصنيف يتضمن كل الأموال (التي اقترضت من (بومباي و العملاء الآخرين للجمهورية |
Kendime bir iş buldum. kredi çektim ve kendime küçük bir ev aldım. | Open Subtitles | لدي عمل جيد و اقترضت المال لأحصل على منزل صغير. |