Altınla denendiğinde kolay tespit edilemeyen izlerin bile bulunabilmesi için ideal bir zemin. | Open Subtitles | على غرار البلاستيك، سطح المثالي ل رفع بصمات لا يمكن اكتشافها مع الذهب. |
Gözle görülmesi zor olabilir; ama verimli algoritmalarımız (işlemlerimiz) ile kolayce tespit ediliyorlar. | TED | وقد تكون من الصعب ملاحظتها بالعين المجردة ، ولكن من السهل اكتشافها عن طريق خوارزمياتنا المتطورة. |
Bugün Black Hills de kanlı bir cinayet ortaya çıkarıldı,' ormanda yürüyüşe çıkan beş kişi,' mezar taşı denen yerde ölü olarak bulundu,' | Open Subtitles | جريمة قتل شنيعه فى بلاك هيلز تم اكتشافها اليوم الجثث لــ خمس جوالين وجدوا ميتين عند قمة مكان يعرف بــ كفن روك |
Şehrin yan yana dizilmiş, sıkıcı mağazalarının altında keşfedilmeyi bekleyen 12.000 yıllık bir geçmiş olduğuna inanamıyordum. | TED | لقد ذُهلت لما هو موجود تحت المجمعات التجارية المعزولة في المدينة. فهناك 12,000 سنة من التاريخ تنتظر أن يتم اكتشافها. |
Bizim sadece ortaya çıkarmaya başladığımız büyük bir virüs çeşitliliği bulunmakta. | TED | يوجد تنوع هائل من الفيروسات التي فقط نبدأ في اكتشافها. |
Anladığımız kadarıyla, ceset başka bir sürücü tarafından tesadüfen bulunmuş. | Open Subtitles | نحن ندرك ان الجثة تم اكتشافها بواسطة سائق اخر، الذى حدث و ان مر بالجوار ؟ |
Madam Curie radyumu keşfettikten... kısa bir süre sonra ölmüştü. | Open Subtitles | "مدام كوري" ماتت من التسمّم الإشعاعيّ بُعيد اكتشافها للراديوم |
Gün geçtikçe de yeni patojenler keşfediliyor. | Open Subtitles | وهناك جراثيم جديدة يجري اكتشافها طيلة الوقت. |
Ya da henüz keşfetmediğimiz bilimsel bir vasfı. | Open Subtitles | أو خاصية علمية ما لا يزال علينا اكتشافها. |
Scud fırlatma platformları, füzelerin yerinin tespit edilmesini oldukça zorlaştıracak ve kalkan görevi görecek. | Open Subtitles | سيكون من الصعب اكتشافها ومهاجرفيقيها ناهيك عن تدميرها |
Ama şimdiye kadar tespit edilen uzak 200 gezegenin çoğu yaşam için son derece düşmanca görünüyor. | Open Subtitles | ولكن من بين ما يزيد عن مائتي كوكب غريب تم اكتشافها حتى الآن يبدو معظمها معاديًا للحياة كما نعرفها |
Teleskoplarla ve uydularla onları tespit edebiliriz. | Open Subtitles | بوسعنا اكتشافها باستخدام التلسكوبات والأقمار الصناعية |
tespit edilemez bir zehirdir. Kimse onu aramıyordu. | Open Subtitles | بالكاد يمكن اكتشافها ولا أحد كان يبحث عنها |
Hızla nükseder ve tespit edilmesi çok zordur. | Open Subtitles | وتعمل بسرعة. كما إنه من الصعب للغاية اكتشافها. |
Bazı amfetaminlerin beş saat gibi kısa süre sonunda tespit edilemeyeceği doğru değil mi? | Open Subtitles | لكن أليس صحيحاً أن بعض الأمفيتامينات لا يمكن اكتشافها الا بعد خمس ساعات على الأقل؟ |
Başka bir Yıldız Geçidi iki yıl önce okyanusun dibinde bulundu. | Open Subtitles | بوابة نجمية أخرى تم اكتشافها في أعماق المحيط منذ عامين |
Dün gece geç saatlerde Volda'da ayı ayak izleri bulundu. | Open Subtitles | الليله الماضيه كانت هناك مسارات لدب تم اكتشافها فى "فولدا". |
Gizli ibadetlerini gerçekleştirdikleri Mitraik mağaralar eski Roma İmparatorluğu'nun hüküm sürdüğü toprakların her yanında bulundu. | Open Subtitles | الكهوف الميثرانية، حيث كانوا يعبدون سرا، تم اكتشافها في جميع أنحاء الإمبراطورية الرومانية السابقة |
Evrenin bir yerinde diğer dünyalar keşfedilmeyi bekliyor. | Open Subtitles | وبأن هناك في مكان ما في الكون كواكب شبيهة بالأرض في انتظار أن يتم اكتشافها |
Gizemli nesneler olan karadelikler hakkında keşfedilmeyi bekleyen daha çok şey var. | Open Subtitles | لا يزال هناك أمور كثيرة يجب اكتشافها عن الأشياء الغامضة المسمّاة بالثقوب السوداء |
Hâlâ gezegenimizde keşfedilmeyi bekleyen arkeolojik zenginlikler var. Mücevherler, insanlık tarihine ışık tutacak. | Open Subtitles | مازال هناك آثار مخبأة بأكثر الأماكن إنعزالاً على الكوكب, مجوهرات تنتظر أن يتم اكتشافها |
Cinayet sırasında başka bir yerde bulunma yalanı, önünde sonunda ortaya çıkıyordu. | Open Subtitles | كل حجة غياب تتضمن عنصر الكذب و التي يمكن بقليل من الصبر أن يتم اكتشافها |
Tüm cesetler halka açık yerlerde bulunmuş. | Open Subtitles | كل الجثث تم اكتشافها فى اماكن عامة الى حد ما |
Madam Curie radyumu keşfettikten kısa bir süre sonra ölmüştü. | Open Subtitles | "مدام كوري" ماتت من التسمّم الإشعاعيّ بعد اكتشافها للراديوم |
Gün geçtikçe de yeni patojenler keşfediliyor. | Open Subtitles | وهناك جراثيم جديدة يجري اكتشافها طيلة الوقت. |
Ya da henüz keşfetmediğimiz bilimsel bir vasfı. | Open Subtitles | أو خاصية علمية ما لا يزال علينا اكتشافها. |