Umarım ki, diğer konularda da Sana yalan söylediğimi düşünmüyorsundur. | Open Subtitles | أتمني الا تعتقدي بانني كنت اكذب عليك بخصوص الاشياء الاخرى |
Dışarıdaki karılara doğruyu söylüyorum. Sana yalan söylüyorum, çünkü sen önemlisin. | Open Subtitles | عندما أطون مع العاهرات اكون صريحاً أنا اكذب عليك لأنني أهتم |
Deneysel bir tür ve Sana yalan söylemeyeceğim, ucuz değil. | Open Subtitles | نوع من انواع التجربة , لن اكذب عليك انها غالية |
Bak, Sana yalan söylemeyecek ve Ekvator'un yaşam değiştiren bir tecrübe olmadığı gibi davranacağım ama bilmiyorum, belki de onu entelektüelleştirir. | Open Subtitles | انا لن اكذب عليك واتظاهر ان الاكوادور لم تكن تجربة تغيير حياة حقيقية لكن لا اعرف هذا ربما يكون تنويريا منه |
Sana yalan söyler miyim hiç? Hepsi gazetede yazıyor. | Open Subtitles | هل اكذب عليك كل الذي قلته مكتوب بالجرائد |
O mektupları ben yazmadım, ama Sana yalan söyleme gibi bir niyetimde yoktu Raj. | Open Subtitles | لم اكتب لك هذه الرسائل. لم ارد ان اكذب عليك يا راج |
- Sana yalan söylemedim, Duke. Söyledim ama bu mesele hakkında değil. | Open Subtitles | لم اكذب عليك يا ديوك كذبت ولكن ليس عنها هي |
Haley, Sana yalan söylemek istemiyorum. | Open Subtitles | وان كل شيء سيكون على ما يرام هايلي انا لا اريد ان اكذب عليك |
Sana yalan söylemeyeceğim. Bu herif muhtemelen turnuvada dövüşmek isteyeceğin son kişi. | Open Subtitles | لن اكذب عليك, ربما يكون هذا اخر شخص تود مقاتلته في هذه المسابقه |
Hayır, Sana yalan söylüyordum bu işe Kara Cuma'da önde sıra alabilmek için girdim. | Open Subtitles | لا، أنا كنت اكذب عليك أخذت هذه الوظيفة لاكون في مقدمة الخط يوم الجمعة الأسود. |
Sana söylemeyi düşündüm, artık hiçbir şey için Sana yalan söylemek istemiyorum. | Open Subtitles | لقد فكرت في عدم اخبارك، ولكنّي لا اريد ان اكذب عليك بعد الآن في اي شيء |
Eğer Sana yalan söylüyor olsaydım, bu söyleyeceğimi asla söylemedim. | Open Subtitles | لو كنت اكذب عليك ما كنت سأقول ما انا على وشك قوله لك |
Sana yalan söylemeyeceğim . Kartları yakalayamadık , bebeğim . | Open Subtitles | -انا لن اكذب عليك, لعب الورق ليس من شأني يا عزيزي |
Sana yalan söylemeyeceğim, Earl, biraz korkuyorum. | Open Subtitles | لن اكذب عليك ولكن انا خائف قليلا |
Sana yalan söylemem. Başarabilirsin. | Open Subtitles | لا يمكن ان اكذب عليك , يمكنك فعل ذلك |
Sana yalan söylemek istemiyorum, o yüzden söylemeyeceğim. | Open Subtitles | انا لا اريد ان اكذب عليك .. لذلك انا لن |
Bak, Sana yalan söyleyemeyecek kadar çok sana değer veriyorum. | Open Subtitles | انظر انك تعجبني لدرجه اني لا اكذب عليك |
Sana yalan söylemeyeceğim, duyduğuma sevinmedim. | Open Subtitles | ولن اكذب عليك لم أكن سعيد بسماعها |
Madem öyle, Sana yalan söylemek istemem ben de. | Open Subtitles | حسناً لا اريد ان اكذب عليك اذاً |
Bak evlat. Sana yalan söylemeyeceğim. Bu canını acıtacak. | Open Subtitles | اسمع , لن اكذب عليك . هذا سوف يؤلمك |
Beni işe aldığında sana asla yalan söylemeyeceğimi söylemiştim Richard. | Open Subtitles | عندما عينتني لقد قلت انني لن اكذب عليك ابدا, (ريتشارد) |