| Bunu binlerce kez yıkayabilirsin. | Open Subtitles | لمن ؟ ..بإمكانك غسلها بضعة الآف المرات مثلاً |
| Daha önce binlerce kez yumruk yediğini gördüm ama şimdi bilimle ilgileniyor. | Open Subtitles | اعني , لقد شاهدت ذلك الشخص الذي يتلقى اللكمات على الوجه الآف المرات , والآن بأشياء علمية |
| Sana binlerce kez söylediğim sebeplerden dolayı okul değiştirmek istemiyorum. | Open Subtitles | .... أنا لا أريد أن أغير المدرسة بسبب كل الأسباب التي أخبرتكي بها الآف المرات |
| - Sizi temin ederim ki daha önce binlerce defa olduğu gibi, bu gemi kesin batacak. | Open Subtitles | بإمكاني التأكيد لك بأن السفينة ستغرق.. كما فعلت الآف المرات مٌسبقاً. |
| Ama kendine binlerce defa sordun. | Open Subtitles | لكنك سألت نفسك الآف المرات |
| Bu şeyi bin kere seyrettim. | Open Subtitles | وشاهدته الآف المرات |
| Bu şeyi bin kere seyrettim. | Open Subtitles | وشاهدته الآف المرات |
| Kusura bakmayın ama Haydi alışveriş merkezine gidelim'i ...binlerce kez falan izledim, ve siz onda yoktunuz. | Open Subtitles | "متأسف لقد رأيته فيديو "لنذهب للتسوق حوالي الآف المرات ولم تكن ياسيدي فيه |
| O olaydan sonra onu yüz binlerce kez gördüm. | Open Subtitles | بعد تلك الحادثة لقد رأيته الآف المرات |
| - Birbirimizi burada da sevebiliriz. - binlerce kez öldürülebilirdik. | Open Subtitles | كان من الممكن أن نُقتل الآف المرات |
| Zaten binlerce kez özür diledim. | Open Subtitles | لقد اعتذرت الآف المرات بالفعل |
| Senden binlerce kez bahsetti! | Open Subtitles | لقد تحدث عنك الآف المرات |
| Bunu binlerce defa yaptın Castiel. Hazırsın. | Open Subtitles | (لقد فعلت ذلك الآف المرات يا (كاستيل انت مُستعد |