Kısa bir süre içinde, cezamı altı aya kadar indirmiştim ve şansıma, Müdür başı dertten hiç kurtulmayan insanlardan birisiydi. | Open Subtitles | وسريعاً، لَم يبق إلا 6 أشهر في مدة عقوبتي ولحسن حظي كان الآمر يعاني مِن الناس الذين لا تنتهي مشاكلهم |
- Hayır. - Müdür olan benim. Emir bana aittir. | Open Subtitles | ـ أنا الآمر هنا ، هذه أوامري ـ هو وراء ذلك |
Ve üç: Müdür Glynn'in isyana yanıtının uygunluğu üzerine. | Open Subtitles | و ثالثاُ، مدى مُلائمة رد الآمر غلين لتِلكَ الأعمال |
Ama Komutan, ya yeni talimatlar benim sorgulama için Dünya'ya dönmemi gerektirirse? | Open Subtitles | ولكن أيها الآمر لنفرض أن التوجيهات الجديدة تقضي بعودتي إلى الأرض للاستجواب |
Astsubay Graves, ne kadar zamandır Binbaşı Haber'ın emrinde çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | للغايه اه,الضابط جريفيز منذ متى و انت تعمل مع الآمر |
Hayır, Sorun değil. Hepsinden öte, artık ürüne talep olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | لا ، الآمر بخير بخلاف كل شيء الان نعرف انه مطلوب |
Valinin bulmaması için Warden'ın iyi bir sebebi vardı. | Open Subtitles | ثمّة سبب وجيه لعدم رغبة الآمر أن يعرف المحافظ بالأمر |
Ama bu Müdürün brownieleri daha önce de geri çevirdiğini gördüm. | Open Subtitles | لكنني رأيت ذلك الآمر يرفض كعك الشوكولاتة ، كعك شوكولاتة حقيقي! |
Allahtan, Müdür, karısının valilik mührünü çalmıştı. | Open Subtitles | لكن لحسن الحظ، سرق الآمر بعض أدوات زوجته المكتبية |
Müdür bey, Ben Amerikan vatandaşıyım, beni burda tutamazsınız... | Open Subtitles | ايها الآمر, انا مواطنة أمريكية لا يمكنك تركيـ هنا |
Ama Müdür'ün kendine yeni bir oyuncak bulduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | لكنّي أجزم لكِ بشيء، الآمر قد حظى بدمية جديدة. |
Birinden bir şey istiyorsan böyle davranacaksın Müdür Bey. | Open Subtitles | الآن، هكذا تعامل شخصاً تودّ إستخلاص ذات شيءٍ منه أيّها الآمر. |
Ama Müdür'ün kendine yeni bir oyuncak bulduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | لكنّي أجزم لكِ بشيء، الآمر قد حظى بدمية جديدة. |
Müdür iyi bir adam, ama o da onlardan biri. | Open Subtitles | الآمر عادل بما فيه الكفاية، لكنه واحد منهم |
- Selam, Komutan. - Notta bir parmak izi mi buldun? | Open Subtitles | مرحبًا يا حضرة الآمر هل عثرتِ على بصمة على تلك الملاحظة؟ |
O tüm Bruin Battalion'ın Komutan subayı. | TED | إنه الضابط المسؤول الآمر لكتيبة بروين بتاليون كاملةً. |
- Ne yazık ki, Binbaşı dün akşam güvertede yağmur altında şarkı söylemiyormuş. | Open Subtitles | الآمر لم يكن على السطح الليله الماضيه يغنى فى المطر |
Sanırım bu yaranın bize, Binbaşı'ya hareket halindeyken iğne yapıldığını gösterdiğini söyleyebiliriz. | Open Subtitles | اوه حسنا,أفترض أنه يمكننى الافتراض أن هذه الكدمه تعنى أن الآمر |
Neyse Sorun değil. Sadece bilgisi olsun yeter. Hoş olurdu. | Open Subtitles | على اية حال، الآمر بخير فقط أعلميها سيكون لطيفاً |
Warden Jeffries onları artık kişisel çamaşırcısı olarak kullanıyor. | Open Subtitles | إذا الآمر جيفري جعلهم يقومون يغسيلع الخاص الآن |
Depoya gidip eski Müdürün eşyalarına bakmalıyız. | Open Subtitles | علينا ان نفتش في اشياء الآمر السابق في المستودع |
Gunny kahve yaptı, isterseniz alın. Epey güzel olmuş esasen. | Open Subtitles | الآمر جهّز بعض القهوة إذا أردتم إنها فعلاً جيدة جداً |