"الآن أنه" - Traduction Arabe en Turc

    • şimdi
        
    • artık
        
    • an
        
    • şu
        
    • olduğunu
        
    şimdi şunu anladık ; tarihin illede ileri doğru gitmesi gerekmiyor. TED فنحن نعلم الآن أنه ليس من الضروري أن يتحرك التاريخ للأمام.
    Ölümün hep görkemli bir şey olduğunu düşünürdüm, şimdi ise olmadığını biliyorum. Open Subtitles ظننت دائماً أنّ الموت أمر مُبجّل لكنّني أعرف الآن أنه ليس كذلك
    O artık küçük bir çocuk değil. Burasının ne olduğunu biliyor. Open Subtitles أنه لم يعد طفلاً بعد الآن أنه يعرف ما هذا المكان
    Belki artık niye gitmenin ve işleri akışına bırakmanın daha iyi olacağını anlarsın. Open Subtitles ربما ستفهمين الآن أنه من الأفضل لكِ المغادرة وترك هذا العمل يأخذ مساره
    Kendi gidişatımızın planını kendimiz çiziyoruz. şu an, burada. Gardner arıyor. Open Subtitles نحن نرسم طريقنا هنا و الآن أنه جاردنر ، معك كاميرون
    şu anda arabayı park ediyor. Az sonra burada olur. Open Subtitles والذي ربما يكون في أي وقت الآن أنه يوقف السيارة
    şimdi yine tehlikede olduğunu anlatıyordu. Biz de onu bu tehlikeden kurtaracağız. Open Subtitles إنه يقول ليّ الآن أنه فى خطر، و علينا أنّ ننقذه منه.
    Ama şimdi reşit olmayan oğlumu bir kulübe götürdüğünü öğrendim. Open Subtitles لكني إكتشفت الآن, أنه أخذ إبني القاصر إلى نادي ليلي,
    şimdi, siz bununla daha önce hiç kimsenin ilgilenmeme nedeni olarak sahiplik ağının çok çok sıkıcı bir çalışma konusu olmasını düşünebilirsiniz. TED قد تعتقد الآن أنه لم يلاحظ أحد ذلك من قبل لأن شبكات الملكية هي دراسة مملة للغاية.
    Cinsiyet her zaman bir olgu olarak görüldü, değişmesi imkansız olan, ama şimdi bunun aslında çok daha değişken, karmaşık ve gizemli olduğunu biliyoruz. TED الجنس، كان ومازال يعتبر حقيقة مطلقة. غير قابلة للتغيير، ولكننا نعرف الآن أنه أكثر مرونة، وتعقيدًا وغموضًا.
    şimdi sayımızın en az üç sıfır içermesi gerektiğini biliyoruz - yani baştaki hane 3 veya üçten daha büyük olmalı. TED نعرف الآن أنه سيتواجد لدينا ثلاثة أصفار على الأقل ما يعني أن الرقم الأول يجب أن يكون 3 أو أكثر.
    Fakat şimdi, dünyada, cihadın hoş görülebilir olduğu herhangi bir durumun olduğunu düşünmüyorum, çünkü büyük bir zarara yol açacaktır. TED في اعتقادي الآن أنه لا توجد أي ظروف على كوكب الأرض تجعل الجهاد العنيف مسموحًا به، لأنه سيؤدي إلى أذى أكبر.
    Matematiği hep insan mantığının zirvesi olarak görürüz, ama artık biliyoruz ki, matematiğin bile bir sınırı var. TED حقاً تعتبر الرياضيات هي قمة المنطق البشري، ولكننا نعرف الآن أنه حتى الرياضيات لها حدودها.
    Evden dışarı çıkmamak da tam bir koruma sağlamıyor çünkü artık biliyoruz ki cinsel yolla da bulaşabiliyor. TED وليس البقاء في البيت حماية مضمونة إمّا لأننا عرفنا الآن أنه يمكنُ أن ينتقل عن طريق الاتصال الجنسي.
    Genel anlamda artık biliyoruz ki uykunun üç evresi var: hafif uyku, hızlı göz hareketli uyku veya REM ve derin uyku. TED نحن نعلم الآن أنه وبصفة عامة، هناك ثلاث مراحل للنوم: النوم الخفيف، حركة العين السريعة والنوم العميق.
    Evet, ama artık, bunu, sadece beni düşündüğü için yaptığını biliyorum. Open Subtitles نعم ، لكني عَرفت الآن أنه كان يعتقد أنني كذلك
    Ama şu an yanına giremem. Enjeksiyon yaptırıyor. Open Subtitles لكن لا يمكننى الدخول الآن أنه هناك يأخذ حقنة
    Ancak o an geldiğine göre şimdi kendimi biraz rahatlamış hissediyorum. Open Subtitles ولكن الآن أنه من هنا، أكاد أشعر السماح لأسفل قليلا.
    şu an, Kule 2'de ikincil bir patlama olduğunu öğrendik. Open Subtitles نحن نعرف الآن أنه كان هناك أنفجار ثانوى فى البرج الثانى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus