"الأخبار الجيدة هي" - Traduction Arabe en Turc

    • İyi haber şu
        
    • İyi haber ise
        
    • iyi haber şu ki
        
    • İyi tarafı
        
    • iyi tarafından bakarsan
        
    • İyi haberse
        
    İyi haber şu ki karnımızdaki bakterileri canlandırma kabiliyetine sahibiz. TED الأخبار الجيدة هي أننا باستطاعتنا أن نشغل البكتريا في بطوننا.
    İyi haber şu. Sanırım yeni ünitenin ödenmesi konusunda sana yardımcı olabileceğim. Open Subtitles لا الأخبار الجيدة هي أنني أعتقد أنه بإمكاني مساعدتك لتأدية الوحدة الجديدة
    Ama iyi haber şu ki; fakir olmamız bizim suçumuz değilmiş. Open Subtitles , ولكن الأخبار الجيدة هي في الحقيقة ليس خطأنا أننا فقراء
    İyi haber ise, sahip olduğun tek aile o değil. Open Subtitles ولكن الأخبار الجيدة هي ليست العائلة الوحيدة لديك بعد اليوم
    İyi haber ise artık korkmuyorum. Open Subtitles الأخبار الجيدة هي أنا لم أعد مذعورة بعد الآن
    İyi tarafı kurutucunun sesini bastırması. Open Subtitles الأخبار الجيدة هي : يتخلص من الصوت بالمجفف
    Ama iyi tarafından bakarsan, yalnız değilsin. Open Subtitles لكن الأخبار الجيدة هي أنك لست وحدك
    Ama iyi haber şu ki fajların bir yere gittiği yok. TED لكن الأخبار الجيدة هي أن العاثيات ما زالت هنا.
    İyi haber şu, sonraki yıl o kadınla evlendim. TED الأخبار الجيدة هي أني قد تزوجتها العام التالي.
    Bu tür bir rahatsızlık çok korkutucu olabilir, ama iyi haber şu ki durumunun geçici olma olasılığı çok yüksek. Open Subtitles ذلك النوع من الاضطراب مخيف جدا لكن الأخبار الجيدة هي حالتك حالة عابرة
    Şimdi, iyi haber şu babamdan ve yüce İsa'dan farklı olarak ben burada sizlerleyim. Open Subtitles و الآن الأخبار الجيدة هي أنني على خلاف أبي و القوى المقدسة أنا هنا رجل صالح
    İyi haber şu ki içeridekiler eğitilmiş askerler değil sadece başka çaresi olmayıp para için bilimsel denek olmuş zavallı, fakir ve düşkünler. Open Subtitles الأخبار الجيدة هي أن الذين وضعوا تحت الأختبارات ليسوا جنود مدربين و لكن معظمهم من الغير محظوظين الذي لم يكن لديهم خيار أخر
    Ama iyi haber şu ki bu, ilişkimizi yepyeni bir seviyeye taşıdı. Open Subtitles ..لكن الأخبار الجيدة هي لقد أخذ ذلك من علاقتنا إلى مرحلة جديدة تماماً
    İyi haber şu ki, hala seninle sevişmek istiyorum. Open Subtitles الأخبار الجيدة هي انني لا زلت أريد ممارسة الجنس معك
    İyi haber ise, bunu bana karşı kullanamayacaksınız. Open Subtitles ، لكن الأخبار الجيدة هي لن تحمل الضغينة ضدي
    İyi haber ise Abydoslular'ın çoğunu kurtarmayı başardık. Open Subtitles الأخبار الجيدة هي أننا استطعنا أن ننقذ معظم الأبيدوسيين .
    İyi haber ise kimse ona inanmadı. Open Subtitles الأخبار الجيدة هي أنه لا أحد يصدّقه
    Adak mumları. İyi haber ise daha mumları yakmamış. Open Subtitles شمعات الوفاء بالنذر, الأخبار الجيدة هي
    İyi tarafı, jeton fiyatına yengeç yiyebilmen. Open Subtitles الأخبار الجيدة هي أنه يمكنك أن تتناول السلطعون بعد إخراجك إياه في الحال
    Ama iyi tarafından bakarsan, yalnız değilsin. Open Subtitles لكن الأخبار الجيدة هي أنك لست وحدك
    İyi haberse, ona hayatta kalma eğitimi vermiştim bu yüzden geri dönmesini bekliyorum. Open Subtitles الأخبار الجيدة هي: أنّي أعطيته الكثير من تدريبات الدفاع لذا أتوقع عودته الوشيطة، وهذا هو طعامه،

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus