"الأدب" - Traduction Arabe en Turc

    • Edebiyatı
        
    • kibar
        
    • kibarlık
        
    • nazik
        
    • edebiyat
        
    • edebiyattan
        
    • Görgü
        
    • kibarca
        
    • terbiye
        
    • edebiyata
        
    • edebiyatında
        
    • nezaket
        
    • Namus
        
    • terbiyeli
        
    • edebiyatla
        
    Buraya geldim çünkü İngiliz Edebiyatı okumak istiyordum. TED أتيت لأنني رغبت في دراسة الأدب الانكليزي.
    Eğer Edebiyatı onların ulaşabilecekleri konuma getirebilirse, okumayı bilenlerin, okuyacaklarına inanıyordu. TED لقد شعر أنه الناس القادرين على القراءة، سيقرأون، اذا ما جعل لهم الأدب متاحاً وسعره معقول بالنسبة لهم.
    Sanghamitra hayata bir sivil toplum örgütü lideri... ...olarak başlamadı... ...kariyerine, İngiliz Edebiyatı dersleri veren... ...bir üniversite profesörü olarak başladı. TED سانجاميترا لم تبدأ حياتها كقائدة لمنظمة غير حكومية, لقد بدأت عملها كأستاذة جامعية, تدرٍس الأدب الإنجليزي.
    Nezaketen, kibar bir misafir oluyorum ve bir şişe götürüyorum. Open Subtitles ,من باب الأدب, لأكون ضيفا مؤدبا أحضر علبة إلى هناك
    Fiyatlara, bütün o kibarlık budalalıklarına eyvallah dersin ama iyi bir yemek yersin. Open Subtitles إذا تجاهلنا الأسعار و هذا الهراء عن الأدب ...يصبح الأمر فقط طعام لذيذ
    nazik olmaya çalıştım ama buna ne yazık ki, devam edemeyeceğim. Open Subtitles لقد حاولت أن أكون لطيفة، ولكن كلمات الأدب بدأت تنفذ مني،
    Anna çalışmalarını klasik edebiyat, sözbilim, tarih, felsefe, matematik, astronomi ve tıbba genişletti. TED وسعت آنا دراساتها إلى الأدب الكلاسيكي، البلاغة، التاريخ، الفلسفة، الرياضيات، علم الفلك، الطب.
    Roma hukuku, mimarisi, Edebiyatı insanlığın gururu. Open Subtitles القانون الرومانى ، الهندسة المعمارية ، الأدب هما مجد الجنس البشرى
    Aslında Dr. Zemph, ben Fransız Edebiyatı öğretmeniyim. Open Subtitles في الحقيقة يا دكتور زيمف .أنا محاضر في الأدب الفرنسي
    Pekala, sınıf, konu dünya Edebiyatı. Open Subtitles حسناً أيها الصف، الموضوع هو الأدب العالمي
    Evet, sınıf,[br]Bugünkü konumuz dünya Edebiyatı. Open Subtitles حسناً أيها الصف، الموضوع هو الأدب العالمي
    O Fen okuyordu, ben İngiliz Edebiyatı. Open Subtitles ،لقد كان يدرس العلوم وأنا كنت أدرس الأدب الانجليزي
    Roma ve Yunan Edebiyatı, tarihi, ayrıca okyanusu da çok severdi,.. Open Subtitles الأدب اليوناني والروماني، تأريخ، وهي تُتمتّعُ بالمحيطِ دائماً،
    Hepiniz çok kibarsınız. Daha önce konuştuğum işletme fakülteleri gibi bazı yerlerde, çok kibar değillerdi. TED الآن، جميعكم مؤدبون جداً، في بعض المنتديات الأخرى التي اتحدث فيها مثل كليات الأعمال الراقية، ليس الجمهور بهذا الأدب.
    İnsanlar iyi olduğu için nazik ya da kibar değil. Open Subtitles لا يلتزم الناس باللباقة أو الأدب لأنها لطيفة
    Sanırım birileri size biraz kibarlık öğretmeli beyefendi. Open Subtitles ربما يجب على أحدهم أن يعلمك بعض أساليب الأدب سيدي
    Herkes birşey dememek için çok nazik ama sen uyuşuğun tekisin. Open Subtitles الجميع يمنعهم الأدب من قول أي شيء ولكن جسمك ممتلئ بقرح الفراش.
    Hep sanat sanat bitirseydim diye düşünürüm. edebiyat bölümünü bitirdim. Open Subtitles دائما أظن أنه كان يجب علي هذا لقد درست الأدب
    Batı toplumuna ve Japon geleneklerine yaptığı göndermeler art arda sıralanır, edebiyattan modaya, yemeklerden hayalet hikâyelerine. TED وتشير إلى المجتمع الغربي والعادات اليابانية والتعثر في الجمع بينهما، من الأدب والموضة إلى الطعام وقصص الأشباح.
    Annene yakın olmaman çok yazık olmuş, belki Görgü kurallarını da öğretebilirdi sana. Open Subtitles لو كنت مقربة إلى والدتك ، ربما كنت درستك الأدب.
    Bay Kim, başkalarının işlerine karışmak hiç de kibarca değil. Open Subtitles مستر كم، انه ليس من الأدب ان تعبث بأعمال الآخرين
    Sadece o kızların biraz terbiye alması lazım diyorum. Open Subtitles انا فقط اخبركم تلك الفتيات بحاجة لمعرفة بعض الأدب
    Bilmeniz gerekir ki o üniversitedeyken... edebiyata ve din bilimine ilgi duyardı. Open Subtitles يجب ان تعرف لقد كان معروفاً في الجامعة في الأدب والعلوم الإلهيه
    Orta çağ Fransız edebiyatında Tilki Reynard diye bir karakter vardır. Open Subtitles هُناك شخصية فى الأدب الفرنسى فى العصور الوسطى تُسمى رينارد الثعلب
    Hayır ama ben söyledim o da söylemeliydi. nezaket ölmüş. Open Subtitles لا، لكني قلتها فينبغي عليه قولها أيضًا إنه من الأدب.
    Namus demek, namuslu bir hayat sürmek demektir evlat. Open Subtitles الأدب يعني أن عليك العمل لحياتك الأدبية الملعونة , بني.
    terbiyeli ve saygılı olmak üzerine kurulu medeni bir toplumda yaşıyoruz. Open Subtitles إننا نعيش في مجتمع متحضّر وهو مايستند وبشكل أساسي على روح الأدب والإحترام
    Bu da kanıtlıyor ki, sabırla ve ağızdan çıkan güçlü sözcüklerle, gerçek edebiyatla... Open Subtitles إن فقط يظهر أن مع الصبر والكلمة القوية من الفم، الأدب الحقيقي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus