Yaptığımız bir simülasyon. terör talimi. | Open Subtitles | أنة أسم لتدريب نقوم بة للتعامل مع الأرهاب |
terör eylemi yapmak isteseydi, çalınacak çok daha öldürücü virüsler vardı. | Open Subtitles | أعني، إذا كان الأرهاب هو هدفه، كان هناك فيروسات أكثر فتكاَ بكثير من هذا في قاعدة البيانات. |
Fişini çekmeyi ve teröre karşı savaşı Soğuk Savaş dönemindeki taktiklerle devam ettirmeye karar verdiler. | Open Subtitles | وقرروا أيقافة ومحاربة الأرهاب بالأساليب القديمة |
Pentagon'daki terörizm karşıtı İngiliz istihbaratının adamıydı. | Open Subtitles | بل كان عميل بريطاني لمكافحة الأرهاب ، للدى وزارة الدفاع. |
Delilah, Terörle mücadele çalışmaları için Conrad Enstitüsü'nden burs kazandı. | Open Subtitles | ديلايلا سيتم منحها زماله من معهد كونراد مكافئه لعملها فى مكافحه الأرهاب |
terörist olayı, tecrübeler, Micropulso bombası... | Open Subtitles | مؤآمرة , تعامل مع الأرهاب والقنبلة الدقيقة |
Komünizmin çöküşünden sonra ve terörizmin dehşetinden önce ulusun seksle uğraştığı kısa bir dönem oldu. | Open Subtitles | بعد سقوط الشيوعيه و قبل ترويع الأرهاب كان هناك فصل اضافى موجز الأمه منشغله ب الأمور الجنسيه. |
Bizi çevreleyen terör bulutu görüşümüzü karartıyor. | Open Subtitles | سحابة الأرهاب التي تُحيط بِنا وتحُد من رؤيتنا |
Justin Foucault terör soruşturması kapsamında radarıma girdi. | Open Subtitles | جيستن فالكون كان على راداري كجزء من تحقيقات مكافحت الأرهاب |
Yalnızca bu sefer, bu tehdit terör yerine hastalık olacak. | Open Subtitles | فقط هذا الوقت السبب سيكون مرضاً بدلاً من الأرهاب |
Hükümet, siber uzayın, federal otoritenin altında görevlendirilmedikçe terör ile doğru dürüst başa çıkılamayacağına karar verdi. | Open Subtitles | قررت الحكومة انة ...من الأرجح ألا تواصل الحرب على الأرهاب إلا اذا تم اخضاع الخرائط الرقمية للمعاملة الفدرالية |
Bir kötülük ekseni vardı ve biz teröre karşı savaşıyorduk. | Open Subtitles | "وأن هناك ما يسمى بـ"محور الشر "وأننا نخوض "حرب ضد الأرهاب |
teröre karşı en iyi savunma, ...teröre karşı küresel bir saldırıdır. | Open Subtitles | "الدفاع الأفضل ضد الأرهاب" "هو شن هجوم عالمى ضد الأرهاب" |
Aliyana bana güvenebilirsin, biliyorsun bunu. teröre karşı savaş artacak. | Open Subtitles | " إليانا " يمكنكِ أن تثقى بى , أنتِ تعلمين أنهُ يمكنكِ الحرب على الأرهاب أنتهت |
Görünüşe göre nükleer terörizm ve cinayetten suçlusun. | Open Subtitles | على ما يبدو إنّك مذنب بتهمة الأرهاب لحيازتك أسلحة نووية، تهمة القتل، |
Her hafta, yaşanan çok önemli politik terörizm vakasının canlı olarak çekilmiş görüntüleri ile açılış yapacağız. | Open Subtitles | في كل أسبوع، سنفتتح بعمل أصيل عن الأرهاب السياسي... يصّـور في موقعه ولحظة حدوثه |
terörizm işine girmek için kötü bir zaman. | Open Subtitles | أنة وقت سيء لتكون في أعمال الأرهاب |
Devam eden yayınımız süresince ilk Güneydoğu Asya Terörle Mücadele Konseyi toplantısı hazırlıkları sürüyor. | Open Subtitles | كجزء من تغطيتنا المستمرة، تستمر التحضيرات لأنعقاد الأجتماع الأول لمجلس مكافحة الأرهاب الآسيوي. |
Terörle savaş, tek bir adama ve tek bir ülkeye yönelik değildir. | Open Subtitles | "الحرب على الأرهاب ليست بصدد شخص واحد" "وليست بصدد بلد واحد" |
-Artık terörist sorumlusu benim | Open Subtitles | والآن يجب أن تتعامل معي كمدير لمكافحة الأرهاب |
Bu yöne neden döndük polis birimleri ya da istihbarat danışmanları ile değil de Irak'a yapılacak saldırı ile... terörizmin duracağı yönüne? | Open Subtitles | كيف وصلنا لهذا الوضع حيث نُسلم من غير مناقشة أن ضربات وقائية على العراق يمكنها هزيمة الأرهاب أفضل من دعم المعارضة |
Amerika, Terörizme ve şantaja daha fazla tolerans göstermeyecek. | Open Subtitles | أن الولايات المتحدة الأمريكية لن تتسامح مع الأرهاب أو الابتزاز الدولي |