"الأسبوعي" - Traduction Arabe en Turc

    • haftalık
        
    • haftada
        
    • Weekly
        
    Çünkü şehrimizde bombalar patlayıp duruyor ve sen haftalık yemeğimizi kaçırıyorsun. Open Subtitles لأنه ثمة تفجيرات تفجر مدينتنا العادلة، وقد تغيبت عن عشاءنا الأسبوعي
    Fakat bu, çocuklar için haftalık maaş çekim; bu bizim yeşil grafitimiz. TED وهذا الراتب الأسبوعي لطلابي، وهذه الجداريات الخضراء.
    Gelirlerini haftalık gören insanların ay boyunca daha iyi hesap kitap yaptığını gözlemledik. TED فوجدنا أن المجموعة التي رأت دخلها الأسبوعي كانت قادرة على الادخار أفضل طوال الشهر.
    Kendi kendime,"Bunun haftada bir kilisenin arkasında gizli ibadetler filan edenle... aynı kişi olması mümküm mü" diye sordum. Open Subtitles لقد فكرت في نفسي: "هذا لا يمكن أن يكون نفس الشخص الذي كان مرّةً يعقد القداس الأسبوعي في الكنيسة"
    - Evde kalıp, bacaklarımı dizlerime kadar tıraş etmek yerine haftada bir kez yaptığım eğlenceye dikkatini verme konusunda daha esnek olsun o zaman o liste. Open Subtitles ربما ستكون أكثر إنفتاحاً لو حضرت واحدة من أدائي الغنائي الأسبوعي بدلاً من البقاء بالمنزل لحلق ساقها
    - Kesinlikle ben de söylüyorum LA Weekly'deki bu iş benim için sadece bir basamak, sektörde öne çıkmaya başladım, videolar, bloglar, etkileşimli içerikler, kendi markamı yaratıyorum. Open Subtitles بالطبع , ولهذا أقول أن العمل ذو الراتب الأسبوعي لا يعتبر شيء بالنسبة لي لأني سأهيمن على شبكتهم
    Samantha ile önceden tanıştığını düşünebilirsin ama bu Samantha Publisher's Weekly'den yıldızlı bir eleştiri aldı. Open Subtitles قد تظن أنك قابلت (سمانثا) من قبل لكن (سمانثا) هذه تلقت للتو مراجعة متألقة من مجلة الناشر الأسبوعي
    New York Times'in haftalık teknoloji yazarıyım. TED أنا الناقد الأسبوعي للأمور التقنية في صحيفة نيويورك تايمز
    Bu durumda, ona şunu önerebilirsiniz: Müdüründen haftalık toplantıyı bir gün geriye çekmeyi rica edebilirsin. Böylece çalışmak için ikinizin de daha çok zamanı olur. TED وفي هذه الحالة، يمكن أن تقترح الذهاب للمدير لتطلب تأجيل الاجتماع الأسبوعي ليومٍ واحد حتى تحصلا على وقت أكثر للعمل.
    Yeşil haftalık hedefini tamamlayan öğrencileri temsil ediyor, kırmızı ise etmeyenleri. TED الأخضر يمثل الطلاب الذين يكملون هدفهم الأسبوعي والأحمر يمثل من لا يفعلون.
    Olmaz. Bizimkilerle haftalık konuşmamı yapmam lazım. Open Subtitles لا أستطيع، عليّ القيام بالاتصال الأسبوعي بوالديّ.
    Pekâlâ, sıradaki iş haftalık gelişim raporu. Open Subtitles حسناً، المادة التالية بعملنا هو تقرير التقدم الأسبوعي
    Pekâlâ, senin kıymetli gururun var, benim de haftalık akşam yemeklerim. Open Subtitles حسنا أنتي عندك الفخر وأنا عندي عشائي الأسبوعي
    Bu işi haftada bir yaparız. Open Subtitles نحن يمكن أن تجعل من مثل، شيء الأسبوعي.
    Bay Boot, haftada 250 dolar hak eden bir gazeteciyim. Open Subtitles سيد (بوت) كرجل صحافة ، أجرى الأسبوعي 250 دولار
    haftada kaç defa birlikte oluyorsunuz? Open Subtitles ما هو معدلكم الأسبوعي
    Bu hikâyenin hikaye olması için... Eli, "Weekly Correspondent" birinci hatta. Open Subtitles ايلاي), المراسل الأسبوعي على الخط الأول)

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus