"الأشخاص الذين" - Traduction Arabe en Turc

    • insanlar
        
    • adamlar
        
    • insanların
        
    • insanlarla
        
    • adam
        
    • kişiyi
        
    • kişinin
        
    • adamlardan
        
    • insan
        
    • kişiler
        
    • insanlara
        
    • insanları
        
    • kişilerle
        
    • insanı
        
    • insanın
        
    Peki bizim oksitosin sistemimizi ustalıkla yönetebilen bu insanlar kimler? TED ولكن من هؤلاء الأشخاص الذين يتلاعبون بمستويات الأوكسيتوسين ونظامها لدينا؟
    Hayatları boyunca yılanlardan korkmuş bu insanlar artık "Şu yılanın ne kadar güzel olduğuna bak." gibi şeyler söylüyorlardı. TED هؤلاء الأشخاص الذين صاحبهم طيلة حياتهم خوف من الأفاعي أصبحوا يقولون أمور مثل أنظر كم هي رائعة هذه الأفعى
    Annemin takıldığı diğer adamlar senin kadar fiyakalı değil, dostum. Open Subtitles يا صاح، أنت أفضل بكثير من الأشخاص الذين كانت ترافقهم.
    Ve sonuçlar başka bir biçimde kendini gösteriyor. Emeklilik yaşındaki insanların sayısı hızla artmakta. yani 46-64 kuşağının emeklilik dönemlerinden bahsediyoruz. TED و تتحول لمسار آخر حيث ترتفع عند الأشخاص الذين هم في سن التقاعد بشكل سريع جداً وعندما يصل المواليد سن التقاعد
    Ayrıca ilk başta asıl hedef grubumuz olan dirseğin üzerinden kolları kesik kaybetmiş olan insanlarla çalışmamıza devam ettik. TED لذا اتجهنا أيضاً إلى الأشخاص الذين كانوا في الأصل محور بحثنا الأشخاص الذين يعانون من بتر في أعلى المرفق.
    ve bunlar genellikle size en başında bunun çok seksi olduğunu söyleyen insanlar. TED و هؤلاء هم غالبا الأشخاص الذين سيخبروك، بأن الأمر مثير جدا في البداية.
    - Bir dokümanter, tamam mı? Mülakat yaptığım insanlar hakkında. Open Subtitles إنه وثائقي, حسناً, إنه بشأن الأشخاص الذين أعمل مقابلة معهم.
    İnsanlar birbirine yardım etmeye çalışırken nasıl bu şekilde konuşursunuz? Open Subtitles كيف يمكنكم قول ذلك في حق الأشخاص الذين يحاولون المساعدة؟
    Derim ki, bu öldürmüş veya öldürmemiş olabileceğiniz bu insanlar çok kötüydü. Open Subtitles سأقول أن هؤلاء الأشخاص الذين ربما تكونون قتلتموهم أو لا، كانوا أشرار
    Tabii video görüntülerinde yakaladığımız adamlar baskın yaptığımızda evde değilse o başka. Open Subtitles أوّ أنّ الأشخاص الذين ظهروا بالفيديو لم يكونوا بالمنزل حين هجمنا عليّه
    Bu gece hanı alt üst eden adamlar, gözü dönmüş adamlardır. Open Subtitles الأشخاص الذين حطموا هذا المكان هم رجال يائسون
    Bu örnek Uganda'da yaptığımız bir çalışmadan, haberleşme cihazlarını ortak kullanan insanların bu cihazları nasıl kullandığı hakkında daha karmaşık bir örnek. TED هذا المثال معقد إلى حد ما، وهو من دراسة قمنا بها في أوغندا عن كيفية استخدام هذه الأجهزة بين الأشخاص الذين يتشاركونها.
    Uğrunda her şeyi yapabileceğim insanların sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Open Subtitles أتعلم، بإمكاني عدّ الأشخاص الذين بمقدوري فعل أيّ شيء من أجلهم
    Onu en iyi tanıyan insanlarla konuşmadan onu nasıl böyle yargılarsınız? Open Subtitles كيف تحكمون على هذا الرجل دون أن تكلموا الأشخاص الذين يعرفوه؟
    Herhâlde yolda yardıma muhtaç insanlarla karşılaştılar. Baban kaya gibi sağlam adam. Open Subtitles غالبًا صادف بعض الأشخاص الذين بحاجة للمساعدة وهذا كل شيء، فذاك الرجل..
    Eşimi öldüren kişiyi bulmak için elimden ne geliyorsa yaparım. Open Subtitles سأفعل كل ما بوسعي للعثور على الأشخاص الذين قتلوا زوجتي
    Saldırı sırasında bu parkta kaç kişinin öldüğünü biliyor musun? Open Subtitles هل تعلمين كم عدد الأشخاص الذين لقوا حتفهم أثناء الهجوم؟
    Biraz daha ileri gidelim. Bu makaleyi okuyanlardan adamlardan biri Doug Engelbart’tı. Ve kendisi Birleşik Devlerler Hava Kuvvetleri memuruydu. TED و مرورا إلى الأمام، أحد الأشخاص الذين قرأوا هذا المقال كان يدعى دوغ إنغيلبارت، وكان ضابطا في سلاح الجو الأمريكي.
    Bir insana yardım edilmeden önce kaç insan ilacı almak zorunda? TED كم عدد الأشخاص الذين يتوجب عليهم تناوله قبل مساعدة شخص واحد؟
    Doğal olarak iç değerlendirme yapan kişiler daha iyi çıkacaktı. TED بشكل طبيعي، سيكون الأشخاص الذين يقومون بالتأمل الباطني أفضل حالًا.
    Bize sadece milyarlarca dolara değil, sevdiğimiz insanlara da mal oluyor. TED لأنه لا يكلفنا فقط مليارات الدولارات، بل يكلفنا الأشخاص الذين نحبهم.
    İş yaptığı insanları eğlendirmemiz gerekiyor ve sanırım bu akşam öyle olacak. Open Subtitles علينا تسلية الأشخاص الذين نعمل معهم، و أعتقد هذا ما سيحدث الليلة.
    Benim için, beni nihayetinde hayal kırıklığına uğratan kişilerle uğraşmamak olurdu. Open Subtitles كل الأوقات التي أهدرتها على الأشخاص الذين خذلوني في نهاية المطاف
    Virüse yakalanmış binlerce insanı bulmayı başardılar ve bulaşmasını önlediler. TED تعقبوا آلاف الأشخاص الذين تعرضوا للفيروس وساعدوا على كسر سلسلة العدوى.
    Evet. Cuma akşamları bu kadar çok insanın halı almak istemesi ilginç. Open Subtitles أجل، أمر مدهش كمّ الأشخاص الذين يريدون شراء السجاد في ليالي الجمعة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus