Buradaki insanlar parayı peşin almaya acayip alışıktır. | Open Subtitles | الأشخاص هنا معتادين بشكل غريب كونهم معوِّضين. |
Buradaki insanlar sadece şu anı önemsiyor, Dedektif. | Open Subtitles | . الأشخاص هنا يهتمون فقط بالحاضر ، محققة |
Anlaşılan Buradaki insanlar da şehirdekiler kadar çılgınmış. | Open Subtitles | أجل، أتضح أن الأشخاص هنا يعانون من مشاكل عقلية كالذين في المدينة. |
Buradaki insanların yarısı hali hazırda gelip bu fikri önerdi de ondan. | Open Subtitles | لأن نصف الأشخاص هنا جاءوا إليّ بالفعل وأقترحوا هذا الأمر. |
Ayrıca Buradaki insanların çoğu buralı bile değiller! | Open Subtitles | وأنّ جميع الأشخاص هنا ليسوا من هذه القرية حتى .. |
Burada ülkesini gerçekten önemseyen bir sürü insan var. | Open Subtitles | الكثير من الأشخاص هنا في الحقيقة يهتمون بشأن بلادهم |
Anlaşılan Buradaki insanlar da şehirdekiler kadar çılgınmış. | Open Subtitles | أجل، أتضح أن الأشخاص هنا يعانون من مشاكل عقلية كالذين في المدينة |
Buradaki insanlar üzerinde deney yapıyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يقومون بتجارب على الأشخاص هنا |
Buradaki insanlar hep bana güveniyor. | Open Subtitles | الأشخاص هنا جميعهم يأخذوني قدوه لهم |
Buradaki insanların yarısının kıyafetleri ve bavulları kayboluyor. | Open Subtitles | نصف الأشخاص هنا فقدوا ثيابهم و أمتعتهم |
Buradaki insanların tam tersine. | Open Subtitles | على عكس بعض الأشخاص هنا |
Harry bana, Buradaki insanların, annesinin kendinden daha al tabaka vasıfsız bir Hahamla evlendiğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرني (هاري) أن الأشخاص هنا يعتقدون أن أمه تزوجّت بأقّل من طبقتها لـربّاني يهودي سابق |
Buradaki insanların yarısını tanımıyordum ve Matty'i bir saattir görememiştim. | Open Subtitles | لم أتعرف على نصف الأشخاص هنا ولم أرى (ماتي) منذ ساعة. |
- Burada seni kurtarabilecek bir sürü insan var. | Open Subtitles | ثمّة دزينة من الأشخاص هنا يمكنهم إنقاذكِ |
- Burada bir sürü insan var. Bir şey yapacak hali yok. | Open Subtitles | هناك المئات من الأشخاص هنا لن يقدم على شيء |