Bayan Foliat, bu korkunç şeyleri kim yaptı? | Open Subtitles | سيدة فوليات, من الذى قام بهذه الأشياء الرهيبة ؟ |
Jeremy ile yaşadığım tüm o korkunç şeyleri.. | Open Subtitles | هل تذكر عندما كنت ذاهبا من خلال كل تلك الأشياء الرهيبة |
Bütün bu korkunç şeyleri benim hakkımda söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون كل هذه الأشياء الرهيبة عني |
İşte korkunç şeyler görüyorum, açıklanamaz şeyler. | Open Subtitles | , في عملي , أرى بعض الأشياء الرهيبة أشياء لا يمكن شرحها |
Sizi ısırmaya, kanınızı emmeye, üzerinize işemeye çalışıyorlar, korkunç şeyler yani. | Open Subtitles | أو بالتبول عليك و كل تلك الأشياء الرهيبة |
- Bir sürü korkunç şey söylerler. | Open Subtitles | -الناس يقولون جميع أنواع الأشياء الرهيبة |
Bu onlara sürekli bu kötülükleri yapan şey. | Open Subtitles | الذي يجبرهم على القيام بهذه الأشياء الرهيبة باستمرار |
Yapacağımı söylediğin o korkunç şeyleri yapmayacağım. | Open Subtitles | لكنني لن أفعل تلك الأشياء الرهيبة... |
Onca yıl önce, o korkunç şeyleri yapmanı sağlayan onlara olan bağlılığındı, değil mi? | Open Subtitles | ولائكلهمهو ما جعلكَعلى إستعداد... لتفعل كل هذه الأشياء الرهيبة طوال السنوات الماضية ، أليس كذلك ؟ -إخرس |
E-postadaki insanların başına gelen korkunç şeyler onları sen mi yapıyordun? | Open Subtitles | كل الأشياء الرهيبة التي حدثت للناس في الرسالة.. هل تطاردينهم؟ |
- Tövbe etmek için son çabası birlikte yaptıkları korkunç şeyler için eski ekip arkadaşlarının infazı. | Open Subtitles | وسيلته الأخيرة في التكفير عن ذنبه كانت قتل جميع أفراد فريقه القديم. ليكفر عن كل الأشياء الرهيبة التي فعلوها معاً. |
korkunç şeyler yapabilmeyi birbirimiz için mümkün hale getirdik. | Open Subtitles | لقد جعلنا الأمر ممكناً لبعضنا لنفعل الأشياء الرهيبة |
İnsanların umudu kalmadığında hayatta kalmak için korkunç şeyler yaparlar. | Open Subtitles | عندما يكون الناس في حاجة ماسة أنها سوف تفعل... الأشياء الرهيبة من أجل البقاء. |
insanlarım Kingfisher'da korkunç şeyler yaptılar. | Open Subtitles | قومي قاموا بفعل بعض (الأشياء الرهيبة في (كينج فيشر |
Birçok korkunç şey yaptım biliyorum ama... Bu gerçekten zamanı değil... | Open Subtitles | أنا أعلم أنني فعلت الكثير من الأشياء الرهيبة, ولكن ... وهذا هو حقا ليس الوقت المناسب ل... |
Dünyada çok fazla korkunç şey var. | Open Subtitles | الكثير من الأشياء الرهيبة في العالم. |
Keşke biri bana bu kötülükleri yapmasının önüne geçebilseydi. | Open Subtitles | إذا كان فقط هذا الشخص سيحرص على منعه من فعل هذه الأشياء الرهيبة بي |