"الأصحاء" - Traduction Arabe en Turc

    • Sağlıklı insanlar
        
    • Sağlıklı ve
        
    • sağlıklı yetişkin
        
    • sağlıklı insanlarda
        
    • sağlıklı olanlar
        
    • Sağlıklı insanları
        
    Aynı kişilikteki Sağlıklı insanlar genellikle şaşırtıcı bir biçimde benzer yaklaşımlar gösterdiler. TED فقد تعامل الأصحاء ذوو الشخصية المماثلة عادة بطرق مشابهة بشكل مميز مع الاختبار.
    Sağlıklı insanlar duygularını başkalarını severek ve onlara hediye alarak gösterir. Open Subtitles البشر الأصحاء يعبرون عن مشاعرهم مثل العاطفة بإعطاء الهدايا
    Domuz gribinde bunu denedik ve sonuçta Sağlıklı insanlar korktu. Open Subtitles حاولنا في "انفلونزا الخنازير" كل ما فعلناه هو اخافة الأصحاء
    Bunun anlamı ise Sağlıklı ve eğitimli daha fazla insan istiyoruz. TED وما يعنيه ذلك هو أننا نريد مزيد من الناس الأصحاء والمتعلمين.
    Sağlıklı ve mutlu üç çocuğumu akşamları okuldan almak için servis ayarlıyordum. Open Subtitles كنت في صف السيارات آخذ أطفالي الـ3 السعداء الأصحاء من المدرسة.
    Oysa sağlıklı yetişkin ve çocuklar genelde korku ifadelerine baktıklarında amigdala aktiviteleri hızlı bir yükseliş gösterir. Psikopatların amigdalaları bu ifadelere karşı tepkisiz gibidir. TED و بينما البالغون والأطفال الأصحاء يظهرون عادةً ارتفاعات كبيرة في نشاط اللوزة الدماغية عندما ينظرون إلى تعابير الخوف، فإن اللوزات الدماغية للسيكوباتيين هي أقل تفاعلاً لهذه التعابير.
    Ancak diğer düşük etkili egzersizler gibi yoga da sağlıklı insanlarda zindeliği ve esnekliği güvenilir bir şekilde geliştirir. TED ولكن كالتمارين الأخرى ذات التأثير الضعيف، تحسن اليوجا بشكل ملحوظ اللياقة والمرونة لدى الأصحاء.
    sağlıklı olanlar... yeni ordumuzun başlangıcı olacaklar. Open Subtitles فقط الأصحاء الذين سيكونون بداية جيشي الجديد
    Sağlıklı insanları ölüme terk edemezsin! Bu barbarlık! Open Subtitles . لا تستطيع ترك الناس الأصحاء يموتون . هذا وحشى
    20'li yaşlardaki Sağlıklı insanlar bile yapamıyor bunu, baba. Open Subtitles الأصحاء في العشرينات من أعمارهم لا يمكنهم فعل ذلك يا أبي
    Savannah'daki o arabalara sadece genç ve Sağlıklı insanlar binebiliyordu. Open Subtitles تلكَ العربات في (سافانا) كانوا يضعون عليها الشباب الأصحاء فحسب
    Sağlıklı insanlar gibi davranmamız lazım da ondan. Open Subtitles ـ لأنّي أريد التصرف مثل الأصحاء
    Tedaviyi burada Sağlıklı insanlar için harcıyorsun. Open Subtitles أنت تضيّعين الجرعات على الأناس الأصحاء.
    - Sağlıklı insanlar böyle şeylerden bahsetmez. Open Subtitles البشر الأصحاء لا يتحدون عن هكذا أمور
    Sağlıklı ve yetişkin bir geyik sürüsünün böylesine boğulması hiç mantıklı gelmiyor. Open Subtitles قطيع بأكمله من الغزلان الأصحاء اليافين يغرقون بدون سبب هذا ليس له أي معنى
    Doğrusu, saatte 290 km. hız yapabilen iki tekerlekli bir araç fren yapmayla, dönmeyi birbirinden ayıramayan Sağlıklı ve sorumluk sahibi mimarlara hiç uygun değil. Open Subtitles بل ركوبة بعجلتين تسير بسرعة 180 ميل بالساعة لا تناسب المهندسين الأصحاء المسئولين الذين لا يعرفون كيفية التفرقة بين المكابح و الاستدارة
    Bu çalışmada bir grup sağlıklı yetişkin bir hafta boyunca altı saat uykuyla kısıtlandı. Sonra da gen aktivitesi profillerindeki değişiklikler aynı deney grubunun sekiz saat gece uykusu aldıkları zamanla karşılaştırıldı. TED لذا هنا في هذه التجربة، تم أخذ مجموعة من البالغين الأصحاء وقلصوا ساعات نومهم إلى ست ساعات في الليل لمدة أسبوع واحد، وبعد ذلك قاسوا التغيّر في ملف نشاط الجينات عندما كان يحصل هؤلاء الأفراد أنفسهم على ثماني ساعات كاملة من النوم في الليل.
    Bu işlemleri sağlıklı insanlarda yapabilseydik daha kolay olurdu. Open Subtitles تكون تلك العمليات أسهل بكثير إن أجريتها على الأصحاء
    sağlıklı olanlar Japonya'daki çalışma kamplarına götürüldü. Open Subtitles الأصحاء منهم بُعثوا الى معسكرات حزب العمال في اليابان
    Sağlıklı insanları, hastaların yanına koyup hasta olmamalarını umuyoruz. Saçma. Open Subtitles نحن فقط نضع الأصحاء بجانب المرضى ونأمل أن يمرض الأصحاء، تلك سخافة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus