çocuklar buraya her gece geliyorlar ve onu şimdi fark ediyorlar. | Open Subtitles | يأتي الأطفال في كلّ ليلة إلى هنا ولم يلاحظوه إلاّ الآن؟ |
Örneğin bu olayda, 10 yaşın altındaki çocuklarla ilgilenmelisin, yoksa onlardan etkilenebilirler, çünkü bu yaştaki çocuklar, hayaletleri görüp onlarla konuşabilir. | Open Subtitles | حسناً في هذه الحالة مثلاً تتعامل مع أطفال تحت سن العشر سنوات لذلك قد يتأثروا بهم لأن الأطفال في هذا السن |
Gecekonduda doğan çocukların toplum için birer tehdit olduğunu herkes bilir. | Open Subtitles | لا يخفى عليكم أن الأطفال في الأحياء الفقيرة ..يمثلون تهديداتكامنةعلىالمجتمع. كماأعتقد. |
Bir yanda, iş yerinde çocuk yuvalarının olması harika ve parlak bir fikir. | TED | من ناحية تضع ميزه رعاية الأطفال في مكان العمل وهو أمرٌ رائع ومستنير. |
Eğer yaptıkları birşey varsa, o da bu çocukları riske atmaktır. | TED | وإن كان فلقد ضخمت من إحتمال وضع أولئك الأطفال في خطر. |
Polise, 70lerdeki o çocuklara öyle sinirlendiriyorlar ki onlar da cinayet işliyor. | Open Subtitles | , للشرطي و الأطفال في السبعينات يجعلهم أكثر غضباً حتى يصبحوا إنتحاريين |
Okuldaki çocuklar gerçekten zengin olduğumuzu söylüyor. ve hayır kurumlarına para verin. | Open Subtitles | يقول الأطفال في المدرسة أننا أغنياء حقًا وأنّك تهب المال للأعمال الخيرية. |
Sürekli kendileriyle bu çocuklar arasında bağlantılar kurmaya başlarlar. | TED | وبدأوا في معرفة المتشابهات بوضوح بين هؤلاء الأطفال في سويتو وأنفسهم. |
Ve şimdi köyündeki çocuklar evinde elektrik olan diğer çocuklar ile aynı notları alıyor. | TED | والآن يحصل الأطفال في مدرسة قريته على نفس الدرجات التي يحصل عليها من توفرت لهم الكهرباء في المنزل |
Biz çocuklar bir arkadaşımızın evinde toplanmıştık. | TED | تجمعنا نحن الأطفال في منزل أحد الأصدقاء. |
Ve çocuklar sayısız grup çalışmaları yapıyorlar. | TED | ويعمل الأطفال في مجموعات عمل لحل وظائفهم. |
Bu Ukrayna yetimhanesindeki çocuklar, 6 ila 16 yaşları arasındalar. | TED | الأطفال في دار الأيتام الأوكراني هذا تترواح أعمارهم بين 6 و 16 سنة. |
Az önce görgü şahitlerinin ifadelerini aldım ve çocukların kıza saldırdığını görmüşler. | Open Subtitles | وأنا حصلت بيان من شاهد عيان يقول أنه شاهد الأطفال في الهجوم |
Evet, hastanedeki çocukların biraz daha neşe verici bir şeyi seveceklerini düşündüm. | Open Subtitles | أجل, وانا أعتقدت بأن الأطفال في المشفى ربما يقدرون شيئاً أسمى قليلاً |
Programdaki çocukların okulu gibi bir şey misin yani sen? | Open Subtitles | إذًا , الأطفال في هذا المسلسل أأنتم مُعلمًا لهم ؟ |
Bu hızlı iyileşmen için. İkinci kattaki bir çocuk bunu satıyordu. | Open Subtitles | تفضلي، مع تمنياتي بالشفاء العاجل، كان الأطفال في الطابق الثاني يبيعونها |
Neyse Cadılar Bayramı'nda çocukları korkutacak kaçık yaşlılara da ihtiyaç var şu dünyada. | Open Subtitles | شخصاً ما عليه أن يكون السيدة المجنونة التي تخيف الأطفال في حفلة الهالوين |
Ailem geçinebilmek için geceleri çalışıyordu, ve yaştaş çocuklarla çok az zaman geçirme fırsatım vardı. | TED | عمل والدي ليال لتغطية نفقاتنا، قليلا ما أقضي بعض الوقت مع الأطفال في عمري. |
Senin yaşındaki çocuklara hep öyle derler. Bana da öyle demişlerdi. | Open Subtitles | الأطفال في مثل عمرك يتعرضون لذلك، حتى والدكِ تم خداعه ايضاً. |
Tıpkı Tayvan'da on buçuk ay boyunca dinleyen bebekler kadar iyiydi. | TED | فقد كانو جيدين بنفس مهارة الأطفال في تايوان وقد كنا نستمع إليهم لمدة عشرة أشهر ونصف الشهر. |
Belki sınıftaki iki çocuktur ve oğlan, kızın onu iteklediğini düşünür. | TED | ربما هم اثنان من الأطفال في فصل، والصبي يعتقد أن الفتاة دفعته. |