Artan sicaklik, Atlantik istakozunun uzun bir yolculuga baslamasi icin bir isarettir. | Open Subtitles | دفء المياه هو ما تحتاجه جرادات البحر الأطلسية لكي تبدأ رحلتها الطويلة. |
Bunlardan biri, Atlantik Mavi Yüzgeçli Orkinos'un nesli neredeyse tükenmek üzere. | Open Subtitles | واحد من المتبقين من هؤلاء، التونة الأطلسية |
Atlantik köle ticaretinin sona ermesi aydınlanma değerleri için büyük bir zaferdi ama Haiti'nin kaderi epey acımasızdı. | Open Subtitles | كان نهاية تجارة العبيد الأطلسية انتصاراً كبيراً لقيم التنوير لكن مصير هايتي كان أكثر سوءاً |
Atlantic City'de olan. Babam kumar makinelerini sever. | Open Subtitles | واحده في المدينة الأطلسية وتحل المشكله يحب أبى العاهرات. |
Yemeğimiz biter bitmez arabaya atlayacağız Atlantic City'e gideceğiz ve tatlılarımızı yiyip evleneceğiz. | Open Subtitles | دعنا الآن نأكل وبعدها نحن سنتقل السيارة نقود إلى المدينة الأطلسية هناك الحلوة ونتزوج |
Bir zamanlar Coney Island ile Atlantic City'deki isk eleden bile güzel olduğu söylenen Pasifik Okyanus Park artık bir harabe ve yalnızca anılarda kalacak. | Open Subtitles | متنزه المحيط الهادي، وصف عندما كرئيس إلى جزيرة الأرنب في نيويورك، إلى الممشى الخشبي في المدينة الأطلسية أكاذيب في إحتراق الخراب اليوم |
Her geçen gün artarak göreceğiz ki Batıdaki bizler bile destek isteyeceğiz, zorunda kalacağız Atlantik güçlerinin sıcak rahatlığının dışına çıkarak diğerleriyle yandaş olmak üzere şayet dünyada birşeyler halletmek istiyorsak. | TED | وسنرى بتزايد أنه حتى نحن في الغرب سنمد يدنا، سيكون علينا أن نمد يدنا، ما وراء دائرة القوى الأطلسية المريحة للتحالف مع الآخرين إن أردنا إنجاز أمور في هذا العالم. |
İlk tapir programımız, dünyadaki en fazla tehdit altında bulunan biyomlardan biri olan Brezilya'nın doğu bölgesindeki Atlantik Ormanı'nda yürütüldü. | TED | برنامجنا الأول الخاص بحيوانات التابير كان في الغابة الأطلسية في الجزء الشرقي من البرازيل، واحدة من أكثر المناطق الإحيائية عرضة للتهديد. |
Bu orman, kereste, tarım, sığır çiftlikleri ve şehirlerin inşası için neredeyse tamamen temizlendi ve bugün Atlantik Ormanı'ndan geriye sadece yüzde 7'si kalmıştır. | TED | تمت إزالة الغابة بالكامل تقريبا من أجل الحصول على الأخشاب، الزراعة وتربية المواشي و بناء المدن، واليوم لم يتبقّى سوى سبعة بالمائة فقط من الغابة الأطلسية. |
Atlantik Ormanı'nda, tapirlerin çayırlar ve tarımsal açık alanlarda hareket ederek bir orman parçasından diğer orman parçasına gittiklerini bulduk. | TED | في الغابة الأطلسية وجدنا أن حيوانات التابير تتحرك في المناطق المفتوحة من المراعي والمزارع تتنقل من مكان إلى مكان في الغابة. |
Bunu adaşım Patrícia için yapmaya devam edeceğim, çok yıllar önce Atlantik Ormanı'nda yakalayıp izlediğimiz ilk tapirlerden biriydi; Pantanal'daki Rita ve yavrusu Vincent için. | TED | سأظل أقوم بذلك من أجل باتريسيا، التي تحمل نفس اسمي، أحد أول حيونات التابير التي مسكناها وراقبناها في الغابة الأطلسية منذ سنوات عدة، من أجل ريتا وصغيرها فينسنت في البانتانال. |
Atlantik'teki filoyu Fas'a yolluyorum. Saygı için. | Open Subtitles | "وسوف أرسِل الفرقة الأطلسية إلى "المغرب للحصول علي إحترامهم |
Büyük Atlantik kirli hava fırtınası. | Open Subtitles | - إنها عاصفة الدخان الأطلسية الكبيرة . إنها مستمرةٌ منذ عشرين عاماً |
1929 yılının mayısında Luciano, Ritz-Carlton, Atlantik'te çok gizli bir mafya toplantısı ayarlar. | Open Subtitles | في مايو عام 1929 لوتشيانو) نظم) مؤتمر سري للعصابات (في فندق (ريتز كارلتون),في المدينة (الأطلسية |
Baksana, bu yıl doğum gününde Atlantic City'e gidelim mi? | Open Subtitles | ما رايك "بالمدينة الأطلسية" لعيد ميلادك هذه السنة ؟ -أحقاً ؟ |
Florida Atlantic Üniversitesinde. | Open Subtitles | -- جامعة فلوريدا الأطلسية |