"الأغلبية" - Traduction Arabe en Turc

    • çoğunluk
        
    • çoğunluğu
        
    • çoğunluğa
        
    • çoğunluğunu
        
    • çokluğu
        
    • çoğu
        
    • çokluğuyla
        
    • çoğunluğunun
        
    • çoğunluğun
        
    Şey, mutlak çoğunluk değil, fakat sana daha çok oy çıktı. Open Subtitles حسناً ، إنها ليست الأغلبية بالتحديد و لكن لديك أكثر الأصوات
    Sadece önemli olan erkekler değil, onları destekleyen sessiz çoğunluk. Open Subtitles ويست مجرد الرجال الذين يهم ولكن الأغلبية الصامتة الذين تدعمهم.
    Bu resmi olarak bir eşitlikse ve hiç bir aday çoğunluğu alamadıysa; Open Subtitles إذا تأكد التعادل، إذا لم يستطع أي من المرشحين الحصول على الأغلبية
    Genç potansiyel golfçülerin rahatlıkla sağ el kullananlar için golf sopaları bulabiliyor olması gibi toplumu biçimlendiren pek çok önemli alet de sağ elli çoğunluğa göre tasarlanmıştır. TED وكمثل لاعبي الغولف الشباب ذوي اليد اليمنى الذي من السهل العثور عليهم في الأندية، العديد من الأدوات الهامة تم تصميمها لصالح الأغلبية المجتمعية من ذوي اليد اليمنى.
    Bu yıl, kadınlar ilk defa Amerika'daki çalışma gücünün çoğunluğunu oluşturdular. TED النساء ، لأول مرة هذا العام ، يصبحن الأغلبية في القوى العاملة الأمريكية.
    Ama cumhuriyetçi partinin oy çokluğu meselesi farklı bir şey. Open Subtitles ولكن الأمور إختلفة مع الأغلبية الجمهورية.
    Bazıları taşır, ama çoğu akıl sağlığını korumak,... bu işi neden yaptıklarını hatırlatacak bir şeyler olsun diye taşırlar Open Subtitles بعضهم يفعل ذلك, لكن الأغلبية يكتشفون أن للمحافظة على عقولهم عليهم البقاء متصلين بشيء يذكرهم بسبب قيامهم بما يفعلونه
    Komisyon, içinde bulunduğumuz 1973 yılı itibariyle maymunların ... insanlara düşman olduğuna dair elle tutulur kanıtlar olmadığını, oy çokluğuyla kabul etmiştir. Open Subtitles عن طريق تصويت الأغلبية ، اللجنة لا تجد أدلة قوية عن العداوة من قبل القرود نحو البشر بنهايتنا سنة 1973 من إلهنا
    Daha ilginç olanı ise, motordaki kodun büyük çoğunluğunun İngilizceye özgü olmayışı. TED والمثير أيضًا هو أن الأغلبية العظمى من كود المحرك ليس خاصا بالإنجليزية فقط.
    çoğunluk sürdürülebilirlik konusuna önem veriyor; ancak günlük sorunlardan sonra, şu gibi günlük sorunlar: Çocuklarımı okula nasıl göndereceğim? TED أن الأغلبية العظمى من الناس تهتم بالاستدامة بعد الهموم اليومية، الهموم اليومية ككيف أوصل أطفالي إلى المدرسة؟
    2042 itibariyle, beyaz insanlar artık Amerika'da çoğunluk olmayacaklar. TED بحلول عام 2042، لن تبقى الأغلبية الأمريكية من البيض.
    Sessiz çoğunluk sessiz, çünkü sözcükleri yok. TED الأغلبية الصامتة صامتة لأنه لا تمتلك المفردات.
    - Hey bakın, eğer çoğunluğu sağlarlarsa her ikisini de öldürürler. Open Subtitles ‫يا شباب لو حصلو ‫علي الأغلبية في جانبهم سوف يقتلوا ‫الأثنين
    Anneler mesajı aldı ve annelerin büyük çoğunluğu anne sütü vermeye azmettiler fakat bir çoğu emzirme hedeflerine ulaşamıyor. TED استوعبت الأمهات الرسالة، وتتجه الأغلبية الساحقة من الأمهات إلى الإرضاع، ولكن الكثير منهن لا يحققن أهدافهن من الرضاعة الطبيعية.
    Büyük bir çoğunluğu, hiç kimse için insani olmayan şartlardaki mülteci kamplarında kalıyor. TED الأغلبية العظمى منهم تبقى في معكسرات المهاجرين، والتي لا يمكن تعريفها كإنسانية بأي شكل من الأشكال.
    Ayrıca Senato'da çoğunluğa sahip olsan da unutma ki bu ülke, son seçimde neredeyse üçte biri Bağımsız olan bir Meclis oluşturdu. Open Subtitles وقد تكون لديك الأغلبية في مجلس الشيوخ ولكن هل يمكنني تذكيرك أن البلد إنتخبت مؤخراً مجلس نواب
    Yani yapacağımız her hareket çoğunluğa hitap etmeli. Open Subtitles لذا أي قرار نتخذه يجب أن يفيد الأغلبية.
    Ahlâki çoğunluğa göre hareket ediyorsunuz. Open Subtitles هذا رأي الأغلبية.
    Pratikte ise coğrafya, çatışmaya yalkın ülkelerin dünyadaki mültecilerin büyük çoğunluğunu ülkelerine almalarını ifade eder. TED ولكن من الناحية العملية ،الجغرافيا تعني بأن الدول القريبة من الصراع تأخذ الأغلبية الساحقة من اللاجئين في العالم.
    Ertesi gün görev gücü, denize inmek zorunda kalan hava personelinin büyük çoğunluğunu kurtarmayı başardı. Open Subtitles فى اليوم التالى نجح الأمريكان فى أنقاذ الأغلبية العظمى من طيارى المقاتلات الذين أضطروا للهبوط بطائراتهم على سطح المحيط
    Kadınlar çoğunluktur yoksullar ve çalışan yoksullar bu gezegenin çoğunluğunu oluşturur. Open Subtitles إنهم الأغلبية. تشكل النساء غالبية الفقراء والفقراء العاملين
    Eğer onun oyunu garanti altına alamazsak Müdürün sana karşı harekete geçmek için oy çokluğu olur. Open Subtitles إن لم نستطع تأمين صوته سيكون للرئيس الأغلبية للتصرف ضدك
    Geri kalanların çoğu, vakitlerinin olmadığını veya ekipmanlarının olmaması sebebiyle bana yardım edemeyeceklerini ifade etmek için bile geri dönmediler. TED و الأغلبية لم يردّوا علي مطلقاً قالوا أنهم لا يملكون الوقت .أو لا يملكون التجهيزات و لايمكنهم مساعدتي
    Size hatırlatırım ki, bu oy çokluğuyla kabul edilmişti. Open Subtitles إسمحو لي أن اذكركم بأن هذا كان تصويت الأغلبية
    Kadınlar dünya çoğunluğunun bizler olduğunu anladıkları zaman imkanlar sonsuzlaşır, ama her şey bize bağlı. Open Subtitles عندما يدرك النساء أننا نحن الأغلبية فى هذا العالم ستكون الإحتمالات لا متناهية والأمر عائد إلينا
    Çünkü, çoğunluğun kararına . etki eden Aristo önermesine karşı çıkıyordu. TED إنه مثير لأنه رفض فرضية أرسطو التي تكمن خلف رأي الأغلبية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus