bencilce sebeplerinden ötürü tüm gece bana yalan mı söyledin? | Open Subtitles | لقد كذبت علي طول الليل من أجل اسبابك الأنانية ؟ |
- bencilce konuştuğumu mu sanıyorsun? | Open Subtitles | تعتقدين أنني أتكلم من مطلق الأنانية الشريرة |
bencilce isteklerinizin onlara maliyeti ne olacak ? | Open Subtitles | في الذي كلّف إليهم لمنفعتك الأنانية الخاصة؟ |
Beni iğrendiriyorsun. Aşırı derecede bencilsin. | Open Subtitles | أنت تشعرني بالتقزز، لأنك شخص شديد الأنانية |
Bu tamamen Bencilliğin, ezikliğin.., ...toyluğun ve hırsın bir özetidir. | Open Subtitles | هذا تاريخ من الأنانية وحب الذات والطفولية والجشع. |
Peter Keating'in ifadesi, Howard Roark'un kendi çıkarları için Cortlandt Evleri'ni yıkan insafsız bir egoist olduğunu ortaya koydu. | Open Subtitles | اعتراف بيتر كيتنج وضح أن هوارد رورك أنانى لا يعرف الرحمة الذى دمر بيوت كورتلاند لمجرد دوافعه الأنانية |
Evet, en azından seni ego manyaklığı açısından geçemez. | Open Subtitles | على الأقل هو لَنْ يَتجاوزَك في قسمِ عقدةَ الأنانية. |
İyi bir dost oldun ama o kadar da bencil olamam. | Open Subtitles | لقد كنت صديقاً جيّداً لكنّي لا يمكن أن أكون بهذه الأنانية |
Bazen kendime, istediğim her şeyin gerçekleşmesini düşünmenin bencilce bir şey olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | بعض الأحيان اخبر نفسي بأنه من الأنانية جدًا أن أعتقد أن كل شيء أحب يجب أن يصبح حقيقة |
Ve şimdi herkesin onun hakkında düşündüğü, karanlık sınıra kadar gittiği ve bu korkunç, bencilce şeyi yaptığı. | Open Subtitles | و الآن كل ما يظنه الناس عنها أنها لم تفكر سوى نفسها و ارتكبت فعلتها الأنانية البشعة |
Yoksa bencilce ihtiyaçlarım dostumla arama mı giriyor? | Open Subtitles | أم هل تركت رغباتي الأنانية تقف عائقا في طريق أن أصبح أفضل أصدقائه؟ |
Evliliğe ne kadar bencilce bir başlangıç! | Open Subtitles | الأنانية طريقةً جيدة حتى تبدأ الزواج بها |
O yüzden bunu yaptım, bunu tamamen bencilce nedenlerle yaptım. | Open Subtitles | لذا ما فعلته , قد فعلته لأجلـ أسباب خالية من الأنانية |
bencilce olurdu bu..ama bu yaptığım kibar bişey | Open Subtitles | أجل أنت محق من الأنانية أن يكون المرء كريماً |
Hala biraz bencilce ama doğru yoldasın. | Open Subtitles | لا يزال القليل من الأنانية ، لكن تسير في الاتجاه الصحيح. |
Aranızda yaşanan savaşın nedeni Sanno ailesinin bencilce davranmasıydı. | Open Subtitles | ..سينباي, النزاع الذي كان بينكما كان سببه هو التصرفات الأنانية من عائلة سانو |
Sen çok bencilsin, ve sadece onun altındayken değil. | Open Subtitles | انتي في غاية الأنانية وليس فقط تحت الغطاء |
Sen bencilsin! Kaç canı tehdit edeceksin? | Open Subtitles | أيتها الأنانية , كم حياةً ستقتلين من أجل مطالبك ؟ |
Şimdi sadece kendini daha iyi hissetmek için söylüyorsun ve... bu da Bencilliğin en kötü hali. | Open Subtitles | أنتِ تخبريني بهذا الآن لتشعري نفسكِ بتحسن و هذا أسوا نوع من الأنانية |
"Kendimi Bencilliğin çizgisine ve acı dolu hareketlere adadım... rahip." | Open Subtitles | لقد ارتكبت خيطا من الأنانية وأعمالا مؤذيه ايها الاب |
Gerçek yüzünü gördüm senin! Seni egoist yavşak! | Open Subtitles | لقد رأيتك على حقيقتك لقد رأيتك أيتها الأنانية الحمقاء |
Bir ileri bir geri ve genel olarak yavaş ilerleyen ego odaklı Eddy girdabından nasibinizi alırsınız. | Open Subtitles | وتأتي تلك التيّارات الأنانية التي تبطء التقدّم الشامل |
O benim gibi birine kaptırman için ne kadar bencil olman gerekiyor? | Open Subtitles | إلى أي مدى من الأنانية ينبغي أن تصلي حتى تخسريه لشخص مثلي؟ |
- bencillik yaşlıların tekelinde değildir, sizi temin ederim, tatlım. | Open Subtitles | الأنانية ليست حكرا على العجائز يمكننى ان اؤكد لك هذا |