Sadece spor salonuna gidip antreman yapmak ve ağırlık kaldırmak yeterli değildir. | Open Subtitles | لا يكفي أن تذهب للنادي و فقط تتدرب ، و ترفع الأوزان |
Bu tektipleştirme, tek para birimini tek tür ağırlık ve ölçüleri at arabaları ve yolların enlerini Çincenin doğru yazılış biçimini ve neyin yazılabileceği ile neyin düşünülebileceğini içeriyordu. | Open Subtitles | لمعايرة كل شيء فيها و هذا يتضمن إنتداب عملة موحدة توحيد كل الأوزان و القياسات |
Bayılana kadar koşup, ağırlık kaldırıp kramp girene kadar omuz atınca, hayatında bir ilk gerçekleşecek. | Open Subtitles | بعد ان تجري حتى تقطر العرق سأجعلك ترفع الأوزان سأعالجك حتى تتضخم ذراعيك سيحدث لك شيء لم يحدث مطلقا في حياتك البائسة |
Ağ daha sonra belirli özelliklere görevlendirilmiş ilgili ağırlıkları ayarlayarak bu örnekleri sınıflandırmayı öğrenir. | TED | ومن ثم تتعلم الشبكة تصنيف هذه النماذج بضبط الأوزان النسبية المخصّصة لملامح محددة. |
Aşağı ulaştığında tüm yapacağın, kabloyu kesip, ağırlıkları bırakıp geri dönmek. | Open Subtitles | عندما تصل هناك كل ماعليك فعلة قطع سلك واحد ونزع هذه الأوزان والعودة |
Jack enerji verirken, sen ve Freddo'nun... komuta modulüne biraz ağırlık taşımanızı istiyoruz. | Open Subtitles | بينما يعمل جاك في الخطوات أريدك أنت و فريدو أنت تنقلا بعض الأوزان إلى وحدة القيادة |
Kavga edeceğine spor salonuna git, boks torbasını döv, ağırlık kaldır. | Open Subtitles | بدلا من الدخول في قتال إذهبْ إلى الجمنازيومِ، إضَربَ الحقيبةَ، ارفع الأوزان |
- ağırlık kaldırırken midemde felaket bir ağrı oldu. | Open Subtitles | أوه، أنا حصلت على هذا الألم المسببة للعمى في بلدي المعدة عندما كنت رفع الأوزان من قبل. |
Rakamsal değerlerle ilgileneceğinizi düşünmüştük, bu nedenle sizin ağırlık sisteminize çevirdik. | Open Subtitles | أعتقدت أنكم ستهتمون بالعدد لذا حولتها الى نظام الأوزان |
Daha bronz. ağırlık kaldırmasından ve güneşlenmesinden bize ne? | Open Subtitles | الذي نَهتمُّ إذا هو يَرْفعُ الأوزان وخارج في الشمسِ؟ |
Maçları, boks kurallarına göre sekiz geleneksel ağırlık kategorisinden beşi ile yapacağız ve maçlar, her iki sporcunun oyunlarını oynayacağı üç dakikalık üç raunttan oluşacak. | Open Subtitles | ستكون لدينا خمسة مباريات حسب تصنيف الأوزان المعتادة بعالم الملاكمة |
ağırlık ölçüm istasyonu daha çok kamyonlarla ilgileniyor. | Open Subtitles | محطات قياس الأوزان الزائدة تتعاملدائمًامع الشاحنات، |
Oraya gittiğimde, o ve arkadaşı boxerlarında ağırlık kaldırıyorlardı. | Open Subtitles | وعندما وصلت هناك وهو وصديقه كانوا يرفعون الأوزان في ملابسهم الداخلية |
Bu tektipleştirme, tek para birimini tek tür ağırlık ve ölçüleri at arabaları ve yolların enlerini Çincenin doğru yazılış biçimini ve neyin yazılabileceği ile neyin düşünülebileceğini içeriyordu. | Open Subtitles | شمل هذا سك عملة واحدة وتوحيد جميع الأوزان والقياسات وعرض العربات والطرق بالإضافة الى الطريقة الدقيقة |
Yani, Alis havalı biri ve Harikalar Diyarında herkes sürekli ağırlık çalışıyor olsaydı. | Open Subtitles | إذا أليس هو رجل بارد والعجائب هي مكان الجميع رفع الأوزان. |
Hayatım göz kararı ağırlık ve ölçü bulmakla geçti. | Open Subtitles | أنا أقضي ايبالينج الحياة الأوزان والمقاييس. |
Ya da eve gidip ağırlık kaldırırdım. | Open Subtitles | أو أعود إلى البيت وأرفع الأوزان |
Eğer bu ağırlıkları giymiyor olsaydı, Lee'nin ayak bileği ezilmiş olurdu. | Open Subtitles | لو لم يكن يرتدي هذه الأوزان كان سيتحطم كاحل لي |
Bay Reiter, ağırlıkları yere bırakırmısınız lütfen ? | Open Subtitles | السيد ريتر، هل تريد أن تضع الأوزان إلى أسفل، من فضلك؟ |
Ama tabii hızını 120 yapıp, arabadaki ağırlıkları azaltarak ve tam havadayken nitro! | Open Subtitles | ما لم كنت ذاهب 120، يمكنك وضع مجموعة من الأوزان الحرة في الجذع إلى معادلة بها، كما تعلمون، |
- Seni yine kutunun içine koyarız. | Open Subtitles | يجب عليك أن ترفع هذة الأوزان هذاليسمُضحكاً. |