"الأوفياء" - Traduction Arabe en Turc

• Sadık

Onun gerçekten Sadık hizmetkarlarıysak yapılması gereken neyse yaparız zararını düşünmeden, gururumuzu düşünmeden.
إن كُنا خدمها الأوفياء فعلاً, سنفعل ما يجب أن يتم 147 00: 11:

Sadece annesi tarafından büyütülmüş ve bir grup Sadık arkadaşla çevrelenmiş.
حيث قامت أمّه لوحدها بتربيته وكان محاطاً بمجموعة من الأصدقاء الأوفياء

Ve onun Sadık avcıları olan bizler, artık bu kurnaz tilkileri yuvalarından çıkarmalıyız.
وعلينا نحن صيّادوه الأوفياء أن نُخرج هذه الثعالب الماكرة من مكامنها

Ülkenin her yanındaki Sadık uyruklar bu yemini etti.
لقد عُرض القسم على الرعايا الأوفياء فى جميع أنحاء البلاد, ألذين أعلنوا جميعاً

Sen Kato'sun ve buradasın... Kato'nun küçük fakat Sadık bir hayran topluluğu var Bunun üzerine birşeyler yapabiliriz.
أنت كاتو ولديك هنا كم قليل من المعجبين الأوفياء

Sen Kato'sun ve buradasın. Kato'nun küçük fakat Sadık bir hayran topluluğu var.
أنت كاتو ولديك هنا كم قليل من المعجبين الأوفياء

Çünkü yardıma ihtiyacı olan bir sürü Sadık okuyucum var.
لأن لديّ الكثير من القراء الأوفياء الذين يحتاجون لمساعدتي

Evet çıkardım. Evle iş arasındaki mesafem yarı yarıya azaldı. Günaydın Sadık kullarım.
أجل، اختصر ذلك علي المسافة التي أذهب بها إلى العمل صباح الخير أيها الأوفياء

Onu seven eşi, sevgili çocukları, Sadık dostları-- ...hepimiz bunu biliyorduk, ama o yine de bunları yalnız başına yaşadı.
, زوجته الحبوبة . و أولاده المطيعون . . و أصدقائه الأوفياء

Ruhu ve Tanrının rahmetine kavuşan diğer Sadık ruhlar, huzur içinde uyusun.
,فلترقد روحه، وروح المفارقين الأوفياء ،برحمتك يا الله ترقد في سلام

Bana öyle geliyor ki Sadık fanların bu DVD'yi almalılar.
ويبدو لي أن على معجبيك الأوفياء شراء هذا القرص

Artık zamanımız doldu ama Sadık takipçilerime çok teşekkürler.
يجب أن أنهي الإرسال الآن لكن أريد أن أشكر جميع مستمعيّ الأوفياء

Sadık halkım, tüm dünya sevgili kralımızın ölümünden dolayı yasta.
رعيتي الأوفياء إن العالم بأسره حزين علي ملكنا المحبوب

Sadık şövalyeler gidince krallık savunmasız kaldı.
الفرسان الأوفياء لا وجود لهم و المملكة غير محمية

Yani yapacağın, Sadık isyancılarımın hapse girmemesini sağlamak.
لذا أريدك أن تتأكد ثواري الأوفياء يبقون خارج السجن

Hepimize, Sadık soylularınıza, sizin hükmünüz altında hala güvende olduğumuzun teminatını verin.
أؤكد لكم جميعاً.. نبلائك الأوفياء ، مازالو آمناء تحت حكمك.

En azından Sadık vatandaşlarımızdan birinin görevini kavradığına sevindim.
أنا جد ممتن لأن أحد رعايانا الأوفياء يتفهمون واجبهم.

Sadık öğrenciler, Mezunlar Günü yaklaşıyor ve bu akşamki erkinlikte denetleme müdürü olmayı kabul etmiş McKinley'nin en güzide mezunlarından birine merhaba demekten onur duyuyorum.
،أيها الطلاب الأوفياء ،إنّ يوم العودة مُقبلٌ علينا وإنيّ مسرورةٌ لترحيب بإحدى

Sadık askerler ne yapmaları gerekiyorsa onu yaparlar.
والجنود الأوفياء يقومون بما يتوجب عليهم القيام به.

Burnunun ucundaki kendi elini bile güçlükle görebiliyorken Hanzo ve Sadık samurayın ordusu kar fırtınasının içinden ilerlemiş.
و على الرغم أنه بالكاد يمكنه رؤية يده أمام وجهه هانزو و جيشه من الساموراي الأوفياء حُشروا داخل عاصفة ثلجية