"الإبتسام" - Traduction Arabe en Turc

    • gülümsemeyi
        
    • gülümsemek
        
    • Sırıtmayı
        
    • gülümsemeye
        
    • gülümseme
        
    • gülümse
        
    • Gülmeye
        
    • gülmeyi
        
    • gülümseyemez
        
    • Sırıtmaya
        
    • Gülümseyip
        
    • gülümseyebilir
        
    Okumayı, yürümeyi, konuşmayı, gülümsemeyi, hatta dövüşmeyi. Open Subtitles تتعلمي القراءة والمشي والكلام. الإبتسام وحتى القتال.
    Sana her baktığımda aynı şekilde gülümsemeyi kesebilir misin? Open Subtitles هل تستطيع التوقف عن الإبتسام في كل مرة أنظر فيها إليك، رجاءً؟
    Burada güvenden hissetmeni ve belki de gülümsemek için sebep bulmanı istiyorum. Open Subtitles أريدكِ أن تشعري بالأمان هنا و أن تجدي سبباً يُمكنكِ من الإبتسام
    O zaman Sırıtmayı kes, ve ne bulduğunu söyle. Open Subtitles توقفي عن الإبتسام إذاً و أخبريني بما لديكِ
    Yine de gülümsemeye çalış. Open Subtitles حاولي الإبتسام بأية حال لا أحد يحبّ العروس الكئيبة
    Bu gülümseme, hakkınızdaki tüm suçlamalardan akladığınız anlamına geliyor. Open Subtitles هذا الإبتسام يعني أنك قد برئت من كل التهم
    Doğrusu tam o anda yüzümden gülümsemeyi atamadım. Open Subtitles لم استطع محو عن الإبتسام العريضه عن وجهي في تلك اللحظة, بصدق
    Aman Tanrım. gülümsemeyi kes. Susmam gerektiğini biliyordum. Open Subtitles يا إلهي، توقفي عن الإبتسام كنت متأكد لم يلزم أن أخبرك
    Kes gülümsemeyi, orospunun çocuğu! Open Subtitles توقف عن الإبتسام يا ابن العاهرة
    Ve Tanrı aşkına, gülümsemeyi de kes. Open Subtitles لأجل الله، توقّفي عن الإبتسام.
    gülümsemeyi ve cesur olmayı denedim... her şey yolundaymış gibi davranmaktan.. Open Subtitles لقد سئمتُ من الإبتسام ... و كوني شجاعة و التظاهر بأنّ كل شيءٍ على ما يرام
    Tümörün habis olduğu ortaya çıktığında, Frankie için gülümsemek çok zordu. Open Subtitles لقد كان صعباً على فرانكي الإبتسام عندما الورم كان خبيثاً
    Hiç kimsenin bir suçluyu işe almayacağı için, karısının ona baktığını bilen komşulara gülümsemek ve kafa sallamak? Open Subtitles الإبتسام والإيماء للجيران الذين يعرفون أن زوجتك هي المُعيلة لأنك مُجرم ولن يستأجرك أحد؟
    Devamlı gülümsemek zor olmuyor mu? Open Subtitles ألا تتعبي من الإبتسام مثل ذلك طوال الوقت؟
    Salak gibi Sırıtmayı bırakıp gerçek adını söyle! Open Subtitles توقف عن الإبتسام كالأحمق وأعطني إسمك الحقيقي
    Sırıtmayı kes. Salak gibi gözüküyorsun. Open Subtitles توقف عن الإبتسام هكذا تبدو كالأحمق
    gülümsemeye çalış çünkü hayattasın ve bu senin işin. Open Subtitles أرغم نفسك على الإبتسام لأنك على قيد الحياة وهكذا دواليك
    Bana en sevdiğin insanmışım gibi gülümseme. Open Subtitles الإبتسام لى وكأننى شخصك المفضل فى هذا العالم
    Bu gece, gülümse, el sıkış, ve eşlere iyi davran. Open Subtitles وألليلة الإبتسام و التصافح وملاطفة ألزوجات
    Bu hikayede Gülmeye yer yok. Open Subtitles ولكن خذوا الحذر من الإبتسام لأي جزء منها
    Kaplama yapabilirim. Onlar gülmeyi de severler, Fransızlar. Open Subtitles أستطيع التظاهر فالفرنسيون يحبون الإبتسام
    En azından gülümseyemez misin? Open Subtitles الا يُمكنكِ الإبتسام على الأقل؟
    Bu adamları tanıyorum. Sırıtmaya devam et, hergele. Open Subtitles واصل الإبتسام أيها الغبي واصل الإبتسام
    Gülümseyip bir elimizi sallamak ama diğer elimizde bir kaplanın kesik kellesini tutmak gibi. Open Subtitles مثل الإبتسام و التلويح في يد، لكن في يد أخرى نحمل رأس نمر مقطوع
    Eğer o huysuz bile düğününde gülümseyebiliyorsa belki bu huysuz da gülümseyebilir. Open Subtitles إذا كان ذلك المشاكس إستطاع الإبتسام في زواجه ربما هذا المشاكس أيضا يستطيع

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus