"الإضرار" - Traduction Arabe en Turc

    • zarar
        
    derdi. Ve küçük torunlarımın gözlerine baktım, ve ben onların yaşında olduğumdan beri bu gezegene ne kadar zarar verdiğimizi düşündüm. TED ونظرت في عيون أحفادي الصغار، وأفكر كم تسببنا في الإضرار بهذا الكوكب منذ أن كنت في عمرهم.
    Bunu hiç bir dokuya zarar vermeden yapabiliriz. TED يمكننا أن نفعل ذلك دون الإضرار بأي نوع من الأنسجة.
    bu çalışma çevreye zarar vermeden dünyadaki en gözde yerleri ürün veren yerlere dönüştürmeyi deneyebiliriz. TED هذا هو العمل الذي سنقوم به كي نحاول إبراز الأماكن التي يمكن أن نرفع من مردودها دون الإضرار بالبيئة.
    Cihazın çok fazla karmaşık olduğunu ve bu karmaşıklığın insanlara ciddi anlamda zarar verebilecek bir hata payına dönüştüğüne inanıyordu. TED كان يظن بأنه معقدٌ جدًا وظن بأن تعقيده خلق هامشًا من الخطأ بإمكانه بالفعل الإضرار بالناس.
    Yardımcı olmaya çalıştığı hastalara zarar vermekten çok korkuyordu. TED كان خائفًا من الإضرار بالمرضى الذين كان يحاول مساعدتهم.
    Bunu sile -görevi solunum yollarını temiz tutmak olan küçük tüyümsü yapılar- zarar vererek gerçekleştiriyor. TED يفعل الدخّان هذا عن طريق الإضرار بالأهداب، تلك التراكيب الرفيعة التي تشبه الشعر والمسئولة عن نظافة المسالك الهوائية.
    zarar görmeden çıkartmanın bir yolu olmalı. Open Subtitles لابد من وجود طريقة لنزعها دون الإضرار بها.
    Bu soylu kuruma zarar vermekten olabildiğince kaçınmaya çalıştım. Open Subtitles لعلمكم كنت آمل تفادي الإضرار بهذه المؤسسة النبيلة
    Kesebilirdim tabii, ama kurbanın hayatının böylesine duygusal bir parçasına zarar vermeye elim gitmedi. Open Subtitles بالطبع بوسعي قطعه لكنني لم أحتمل الإضرار بجزء عاطفي من حياة الضحية
    KITT'in öncelikli prensibi insanlara zarar vermemek. Open Subtitles حسنا ، مبدأ عمل كيت الرئيسي هو عدم الإضرار بالبشر
    İnsanlara zarar vermeme protokolü felan yok mu sende? Open Subtitles أليس لديك بروتوكول لعدم الإضرار بالبشر ؟
    Beni yaralamak için annene büyük zarar verdin. Open Subtitles في محاولة الإضرار بي ستتسببين بضررًا رهيبا على أمك
    Şimdi, ışıklar çikolatayı dengeli bir şekilde eritecek ve içindeki hiçbir kanıta zarar vermeyecek. Open Subtitles الأضواء تذوب الشوكولاته بالتساوي دون الإضرار بالأدلة المتواجده في الداخل
    O zaman, kemiklere zarar vermeden, nasıl kaldırabileceğimi öğreneceğim. Open Subtitles بعدها سأعرف كيف أزيله بدون الإضرار بالعظام
    Sonraki iki atış biraz daha soluna spiker ve ses sistemine zarar vermiş. Open Subtitles لقطات المقبلين ضربت أبعد من ذلك بكثير إلى اليسار، و الإضرار الملقن واللغة السليمة.
    Savunma teknolojileri geliştiriyor Klingonlar ve bize zarar verebilecek tüm potansiyel düşmanlardan bilgi toplamak için ajanlar yetiştiriyorlardı. Open Subtitles يقومون بتطوير تقنيات دفاعية بتدريب ضباطنا لجمع المعلومات عن تلك الامبراطورية وأي عدو محتمل يحاول الإضرار بنا
    Savunma teknolojileri geliştiriyor Klingonlar ve bize zarar verebilecek tüm potansiyel düşmanlardan bilgi toplamak için ajanlar yetiştiriyorlardı. Open Subtitles يقومون بتطوير تقنيات دفاعية بتدريب ضباطنا لجمع المعلومات عن تلك الامبراطورية وأي عدو محتمل يحاول الإضرار بنا
    Bağırsakların etrafındaki karın zarına zarar vermemeyi dikkate almalıyız. Open Subtitles ينبغي علينا أيضاً أن نُركز على عدم الإضرار بالغشاء البريتوني حول الأمعاء
    Çamaşırlarınızı yıkarken zarar vermemeye özen göstereceğim. Open Subtitles أنا سأحرِص على عدم الإضرار بها .عندما أنتهي من غسيلها
    Bunları kemiğe zarar vermeden çıkarmak zor olacak. Open Subtitles سيكون من الصعب إزالة هذه دون الإضرار بالعظام.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus