"الإضطرابات" - Traduction Arabe en Turc

    • sorunlar
        
    • Sorunları
        
    • isyan
        
    • sorunların
        
    • kargaşa
        
    • bozuklukları
        
    • isyanlar
        
    • sorunlara
        
    • sorunlarla
        
    • türbülansa
        
    • bozukluklar
        
    • sorunlardan
        
    • rahatsızlık
        
    • karışıklıklar
        
    • krizleri
        
    Ben ahıra giriyorum ve sorunlar 27 yıllığına son mu buluyor? Open Subtitles . ادخل الي الحضيرة , و الإضطرابات ستنتهي لـ 27 عام ؟
    Enerji depoluyorsun, sonra ahıra geri dönüyorsun ve sorunlar tekrar duruyor. Open Subtitles . انه ما ينشطك حتي تتمكني من العودة الي الحضيرة . و توقفين الإضطرابات مجدداً
    - Neden? Artık ben de Sorunları bitirebileceğim diye mi? Open Subtitles . لأنني الأن أصبحت قادر علي إنهاء الإضطرابات ايضاً ؟
    Albay Wharton, geçen ay bir isyan başlattığını söyledi. Open Subtitles العقيد وارتون يقولك حرّضت الإضطرابات الشهر الماضي.
    Çünkü sorunların son bulmasını, bunun durmasını istiyorum! Open Subtitles . لأنني اريد ان انهي هذه الإضطرابات . اريد انهاء هذا
    Bloklarca ötede olmanız gerekiyor. Lanet kargaşa bu caddenin aşağısında. Open Subtitles من المفترض بأن تكون بعيداً , الإضطرابات الملعونة في الجهه الأخرى من الشارع
    sorunlar yüzünden çok adam kaybettik. Open Subtitles لقد خسرنا الكثير من الناس جراء الإضطرابات.
    Eğer Avcı Meteor Fırtınası Haven'ı vurduğu zaman o ahıra girersem sorunlar yok olacak. Open Subtitles . إن ذهبت الي تلك الحظيرة , عندما تهب العاصفة النيزيكة . الإضطرابات ستختفي
    sorunlar yok olmadığında insanlar umutlarını kaybettiler. Sana ihtiyacımız var. Open Subtitles . عندما لا ترحل الإضطرابات , الناس يفقدون الأمل
    Çünkü böyle bir şey olursa sorunlar asla yok olmaz ve sonsuza kadar bunları giymek zorunda kalırım. Open Subtitles . لأنه ان حدث هذا , فلن تنتهي الإضطرابات للأبد . و سالبه هذا للأبد
    Audrey seni öldürdüğü zaman seni seviyor olursa sorunlar son bulacak, değil mi? Open Subtitles . إن قتلتك " أودري " , وهي تُحبك , فهذا سينهي الإضطرابات
    Neden seni öldürmek Sorunları bitirsin ki? Open Subtitles ولما علي قتلك ؟ . ولما علي ايقاف الإضطرابات ؟
    Neden seni öldürmek Sorunları bitirsin ki? Open Subtitles . لماذا اقتلك , لماذا سنتهي الإضطرابات بهذا الحال ؟
    Sorunları durdurmanın tek yolu bu. Open Subtitles . انها الطريقة الوحيدة لإنهاء الإضطرابات
    Sohbet etmeyi çok isterdim ama standart isyan yönetimi hakkında... - ...hapishane müdürüyle randevum var. Open Subtitles حسناً, أنا أحب المحادثة, لكنى حصلت من المراقب على تعيين فى إجراء الإضطرابات
    sorunların son bulmasını en çok ben istiyorum. Open Subtitles لا احد يريد انهاء هذه الإضطرابات . اكثر مني انا
    Bu yeni düşünceler kaos ve kargaşa zamanında doğdu. Open Subtitles وُلد هذا الفكر الجديد وقت الإضطرابات والفوضى
    Madde kaynaklı kuruntulu rahatsızlıklar ve mani ve bunama gibi kuruntulu davranış bozuklukları. Open Subtitles ,الإضطرابات التوهمية المحدثة بالمواد و أيضاً الإضطرابات المزاجية مع هلاوس كالهوس و الجنون
    Dağınık isyanlar Doğu şehirlerini vurmaya... devam ediyor ve Boston ve Philadelphia'dan da... şiddet haberleri geliyor. Open Subtitles الإضطرابات المتقطعة تَستمرُّ لضَرْب المُدنِ الشرقيةِ... وتقارير عن العنف مِنْ بوسطن وفيلاديلفيا... قادمه الأن
    Maalesef sana bunu hatırlatmak için eski sorunlara ihtiyacımız olacak, değil mi? Open Subtitles و لسوء الحظ , فنحن بحاجة إلي الإضطرابات القديمة . للقيام بهذا . أبي
    Durumla direkt olarak yüzleşmeli, kahrolası sorunlarla başa çıkmalıyız. Open Subtitles . علينا مواجهة هذا الموقف . و نتصرف مع كل الإضطرابات
    Baylar ve bayanlar, son inişimize başlarken, ufak bir türbülansa girmeyi bekliyoruz, o yüzden kemerlerinizi bağlayın lütfen. Open Subtitles ‫السيدات والسادة، ونحن نبدأ ‫رحلة الهبوط النهائية نتوقع القليل من الإضطرابات ‫الرجاء ربط أحزامة الامان.
    Ünlü ve iyi bir beyin cerrahına Alzaymır gibi sinirsel bozukluklar üzerinde çalışan yakın bir arkadaşıma gösterirdim. Open Subtitles جراح الأعصاب المعروف والمشهور والماهر والذي صدف أنه يدرس الإضطرابات العصبية مثل ألزهايمر
    Charlotte Cross bu kasabayı sorunlardan kurtarmaya yardım etmek için geldi. Open Subtitles لقد جاءت شارلوت كروس هنا للمساعدة لإنقاذ هذه المدينة من الإضطرابات
    Sizi temin ederim, size rahatsızlık vermek istemiyoruz. Open Subtitles أؤكد لك أننا سنقوم بضمان أقل قدر ممكن من الإضطرابات.
    Birinin ona gidip, söz verdiğin gibi düğüne odaklanmak yerine, küresel karışıklıklar ve kozmik radyasyon üzerine araştırmalar yaptığını söylemesi olur. Open Subtitles أن هناك شخصاً ما أخبرها بأنك في الحقيقة تُجري بحثاً على الإضطرابات العالمية و الإشعاع الكوني بدلاً من التركيز على الزفاف
    "Fikrimden caymayacağım çünkü biliyorum ki eğer devam edersek sinir krizleri ve maddi, manevi şiddetle sonuçlanacak yeni sorunlarla karşılaşacağız. Open Subtitles ولكنني لن أستسلم" لأنني أعلم أن ذلك سيؤدي إلى" مشاكل جديدة وسيجلب المزيد من الإضطرابات العصبية"

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus