Doktor Paul, Heather'in iyiliği için serbest bırakılmasını istiyor. | Open Subtitles | الدكتور (بول) يطلب الإفراج عن (هيذر) تحت عهدته |
Sforza, sadece Cosimo de Medici'nin serbest bırakılmasını istiyor. | Open Subtitles | (سفورزا) يريد فقط الإفراج عن (كوزيمو دي ميديشي) |
Bay Lang, ailenizin serbest bırakılmasını sağlamak için sigorta şirketiniz tarafından işe alındık. | Open Subtitles | سيد (لانغ)، لقد تم تعيينا بواسطة شركة التأمين لضمان الإفراج عن عائلتك |
İsteklerimi yerine getirip, Bay Evans'ı hemen serbest bırakın yoksa bu işi yasalar zoruyla yaparsınız. | Open Subtitles | اطلب منكَ الإفراج عن سيد ايفاينز فوراً قبل ان تجبركَ المحاكم على القيام بذلك |
Kıdemli general Tian'ı serbest bırakın. | Open Subtitles | الإفراج عن القائد العام |
Bu arada uçuşta bulunan birinci sınıf yolcuları, serbest bırakıldı. | Open Subtitles | غير دعم الإجراءات المتخذة من قبل طاقم الرحلة في هذه الأثناء، تم الإفراج عن ركاب الدرجة الأولى |
Bir uçak ele geçirip bizimle dayanışma içinde olan ilgili ülkelerin bakanlarının serbest bırakılması. | Open Subtitles | الحصول على طائرة، الإفراج عن كل وزير في بلده على حدة، حيث سيقرؤون |
- Birkaç yoldaşının serbest bırakılmasını istediler. | Open Subtitles | -لقد طلبوا الإفراج عن زملائهم |
Herkesin serbest bırakılmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد الإفراج عن الجميع . |
- babamı serbest bırakın. | Open Subtitles | .. الإفراج عن والدي. |
TK başkanı serbest bırakıldı. | Open Subtitles | "لقدّ تم الإفراج عن رئيس "تي كيه |
Sanık serbest bırakıldı. | Open Subtitles | "وتمّ الإفراج عن المُتهم." |
Bir uçak ele geçirip bizimle dayanışma içinde olan ilgili ülkelerin bakanlarının serbest bırakılması. | Open Subtitles | الحصول على طائرة، الإفراج عن كل وزير في بلده على حدة، حيث سيقرؤون |
Peki ya tutuklu isyancıların serbest bırakılması? | Open Subtitles | ماذا عن الإفراج عن المتمردين المعتقلين؟ |