Epidural kanama yüzünden oluşan şişlik beyin sapına baskı yapıyormuş. | Open Subtitles | الإنتفاخ من النزيف الصدغي يضغط على قناة الدماغ |
şişlik inmeden bir sahne bile çekemeyiz. | Open Subtitles | نحن عاجزون عن التصوير ريتما يزول الإنتفاخ |
Ayağındaki kutuyu çıkardım ama şişlik, beklediğimden daha kötü. | Open Subtitles | لقد نزعت الصندوق، لكن الإنتفاخ أسوء مما تخيلته |
Ölüm saati? Çürümeye ve şişmeye bakılırsa, 10-12 gün önce. | Open Subtitles | بناءً على التحلل و الإنتفاخ من 10 إلى 12 يوماً |
Çünkü dilin şişmeye devam edecek şişeyi ağzının derinliklerine çekecek ve soluk almanı engelleyecek. | Open Subtitles | لأن الآن لسانك سيواصل الإنتفاخ لتدخل الزجاجة أكثر داخل فمكَ وتقطع مجرى الهواء لديكَ |
Fıstık var. Bu taytın içinde şişmeyi göze alamam. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع تحمل الإنتفاخ في هذه الزحمة |
Şişkinlik, artık sen nefes almayana dek devam edecek. | Open Subtitles | سيستمر الإنتفاخ حتى لا تصبح قادراً على التنفس |
Tabii, "özür dilemek" oğlumun testislerindeki şişkinliği azaltmayacak. | Open Subtitles | آسف لن تنقص الإنتفاخ في خصيتي ولدي |
Tabi. eğer şimdi seni arasam, cebindeki o şişlik ne olacak, kamera mı? | Open Subtitles | - أجل, إذا قمتُ بتفتيشك هذا الإنتفاخ في جيبك سيكون ماذا, كاميرا؟ |
şişlik inene kadar bunu söyleyemem. | Open Subtitles | لن أستطيع القول حتى يتوقف الإنتفاخ |
Ayağa kalkıp size sarılmak istiyorum ama şişlik yüzünden yapamam. | Open Subtitles | أود أن أعانقكم ولكن .. الإنتفاخ |
şişlik yakında inecektir. | Open Subtitles | الإنتفاخ سوف يقل قريباً |
Eğer bu bölümünde şişlik görüyor musunuz? | Open Subtitles | هل ترى الإنتفاخ في ذلك الجزء؟ |
şişlik azalıyor. | Open Subtitles | الإنتفاخ يخف |
Soğuk su şişmeyi asgari seviyede tutuyordu. | Open Subtitles | الماء البارد يبقي على الإنتفاخ بأدنى حد |
Şişkinlik indiğinde keyifli olmaya çalış, sonra eve gidebilirsin. | Open Subtitles | بعد أن يشفى الإنتفاخ ، حاول إبقائه مُرتفعاً ومن ثم يُمكنك الذهاب للمنزل |
- Böylece şişkinliği iner. - Tutuyorum. | Open Subtitles | لكي ينزل الإنتفاخ |