"الإنسانيّة" - Traduction Arabe en Turc

    • İnsan
        
    • insani
        
    • insanlık
        
    • insanlığa
        
    • insanlığın
        
    • süre kendimde
        
    İletişim alanındaki açılımlar insan kültüründe hep dönüş noktası oldu. TED شكّلت الاختراقات في مجال التواصل نقطة تحوّل في الثقافة الإنسانيّة.
    Bütün bu zaman boyunca insan duygularını ve ruhunu araştırdın. Open Subtitles طوالَ هذا الوقتِ و أنتَ تدرسُ المشاعرَ الإنسانيّة و الروح.
    Bunca şeyden sonra onları canlı tutmak, insani olmaz. Open Subtitles وإبقاؤهم أحياء بعد كلّ هذا، ليس من الإنسانيّة في شيء
    İnsani duyguları kontrol etmek. Open Subtitles ما عدا عقبةً واحدة السيطرة على المشاعر الإنسانيّة.
    Çok sevecen, kibar ve nazik bir adam ve faşizmden geçen siyasi yolculuğunun bir noktasında daha geniş bir insanlık anlayışını benimsedi. TED كما أنّه رجل لطيف ومحبوب جداً. وفي إحدى اللحظات في رحلته السياسية للخروج من الفاشية اعتنق فكرة الإنسانيّة الواسعة.
    Birleşik Devletler anayasasının 18. maddesinin 1350. bendine göre, soykırım, insanlığa aykırı suçlar, ve işkence suçlarından. Open Subtitles الفقرة رقم 1350 الخاصّة بالإبادة الجماعيّة والجرائم ضدّ الإنسانيّة والتعذيب
    Londra'nın kalabalık caddelerinde dolaşmak, veya burada, insanlığın koşuşturmacasının içinde olabilmek için geldim. Open Subtitles أتيت لأتجوّل في شوارع "لندن" المزدحمة أو لأكون هنا وسط أندفاع وعجلة الإنسانيّة
    sempati, empati ve şefkatin, insan ahlakının yapı taşlarının hiç de insanlara özgü olmayıp bizim hayvan mirasımızın parçası olduğunu gösterdiler. Open Subtitles تعاطفنا وشفقتنا, كتل بناء أخلاقيّتنا الإنسانيّة, لم تكن حِكراً على الإنسان وحسب, ولكنّها جزء من موروثاتنا الحيوانيّة.
    Depremler insan hayatında korkunç bir yıkıcı rol üstlenmektedir. Open Subtitles الزلازل مدمرة للحياة الإنسانيّة بشكل مروع.
    İnsan olmak o kadar matah bir şey değildir. Dostlarım vardı. Open Subtitles الإنسانيّة ليست كل شيء تتمنّين أن تكونينه
    Buna göre görevi insan duygularını ve türümüz üzerindeki etkilerini araştırmakmış. Open Subtitles و وفقاً لهذا، فقد كانت مهمّتَه دراسةُ المشاعرِ الإنسانيّة التي تؤثّرُ في جنسنا.
    Yıllar önce bana insan duygularının türümüz için oluşturduğu tehditleri saptama görevini vermiştiniz. Open Subtitles كلّفتِني قبل سنواتٍ بتقييمِ خطر المشاعرِ الإنسانيّة التي تُلوّثُ جنسنا.
    Bütün insan duygularının kötü olmadığını söylerken yalan söylemiyordum. Open Subtitles لم أكن أكذب حين قلتُ أنّه ليست كلّ المشاعرِ الإنسانيّة سيّئة.
    Bütün planlarınız insani duyguların yok edilmesi üzerine. Open Subtitles كلّ خططكِ ترتكزُ على إزالةِ المشاعر الإنسانيّة.
    His yani. Hâlâ insani bölgede değil. Open Subtitles وهو شعور، بينما هي ما تزال خارج نطاق الإنسانيّة.
    Bunun sebebi babamızın insani duygularının olmaması. Open Subtitles هذا لأن والدنا عصيّ على المشاعر الإنسانيّة.
    Bu binada en son ne zaman bir parça insanlık gördün? Open Subtitles متى آخر مرّة رأيت فيها لمحة عن الإنسانيّة في هذا المكان ؟
    - O kitap, insanlık halleri ile ilgili ilginç bir bilimsel inceleme. Open Subtitles الكتاب في الحقيقة أطروحة عن تثبيت الحالة الإنسانيّة.
    İnsanlık sanıldığı kadar iyi değil. Arkadaşlarım vardı. Open Subtitles الإنسانيّة ليست كل شيء تتمنّين أن تكونينه
    Ama bu etik kanunların büyük kısmı onları insanlığa değer vermeye içlerindeki alçak dürtüler kadar gerçek olan duyarlılıklarını bir adım ileri götürmeye zorluyor. Open Subtitles ...و لكن لدى غالبيتهم هذه القوانين تجبرهم .أن يشعروا بقيمة الإنسانيّة .لكي يطوّروا أحاسيسهم...
    Antik lanet diğer her şeyde olduğu gibi insanlığın gidişatında da tesirli. Open Subtitles إنّها قسمٌ قديم. اجتازَ مسارَ الإنسانيّة... كآخرين غيره...
    Ben çok uzun bir süre kendimde değildim. Open Subtitles أنا؟ ضللت سبيل الإنسانيّة من زمن بعيد.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus