Sağlık Etki Fonu, yeniliği daima en çok ihtiyaç duyulan yöne kanalize edecektir. | TED | يوّجة صندوق التأثير الصحي الإبتكار دائمًا. في الاتجاه الذي تشتدُّ فيه الحاجة إليه. |
Politika, bu akıntıyı tercih ettiğin yöne yönlendirme işidir. | TED | السياسة هي العمل على تسخير هذا التدفق في الاتجاه الذي تفضله. |
Peki ne düşünüyorsunuz, hangi yöne gidiyoruz? | TED | إذن ما رأيك، ما هو الاتجاه الذي يجب أن نتخذه؟ |
En kötüsü de, toplumumuzun gideceği yönü, bize, en başarılı bilgisayar dehalarının söylüyor olması. | Open Subtitles | و أسوأ شيء أننا نستمع إلى نصيحة عن الاتجاه الذي ينبغي أن يتبعه مجتمعنا |
Peki o zaman telsiz sinyalinin geldiği yönü biliyoruz değil mi? | Open Subtitles | نعرف الاتجاه الذي صدرت منه الإشارة اللاسلكية الأوّلية أي أنهما على هذا الخط |
Bayan Powell oğlunuzun ne yöne gittiğini gördünüz mü? | Open Subtitles | هل شاهدت الاتجاه الذي ذهب اليه ابنك؟ سيدة باول |
Üçe kadar sayacağım, gözlerinizi kapatıp bir kapıyı gösterin, her birimiz o yöne gideceğiz. | Open Subtitles | عند العد لثلاثة , اغلقوا اعينكم وتوجهوا الى الباب وهذا هو الاتجاه الذي سيسلكه كل منا |
Yazıda konvoyun hangi yöne gittiği belirtilmemiş. | Open Subtitles | لم يحدد في المقالة الاتجاه الذي سيسلكه الموكب |
Hangi yöne gideceklerini görmem lazım. | Open Subtitles | أنا بحاجة لمعرفة الاتجاه الذي ستتجه إليه. |
Bunun etkisi de şu ki kuzey ve güney yarı küreden gelen rüzgarlar Dünya'nın kendi ekseni etrafındaki dönüşüyle aynı yöne yani Doğu'ya doğru esiyor. | TED | ونتيجة لذلك تهب الرياح على نصفي الكرة الأرضية الشمالي والجنوبي في نفس الاتجاه الذي تدور فيه الأرض... باتجاه الشرق. |
3B yazıcıda yapılan çoğu parçanın mekanik özelliklerinin, bastığınız yöne bağlı olan özelliklere sahip olmasıyla bilinmesinin sebebi ise katmanımsı yapısı. | TED | و الخصائص الميكانيكيه لأغلب الأجزاء المصنوعة بالطابعه ثلاثية اﻷبعاد موسومة بأن خصائصها تعتمد على الاتجاه الذي تقوم بطباعتها عليه، بفعل البناء الطبقي. |
En azından hangi yöne gitmemiz gerektiğini biliyoruz. | Open Subtitles | علي الاقل نعلم الاتجاه الذي سنسلكه. |
Tabii hangi yöne gideceğini bilmiyorum. | Open Subtitles | اعتمادا على الاتجاه الذي ستأخذيه |
İstediğimiz yöne gidemiyoruz. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نذهب في الاتجاه الذي نريده |
Şu yöne kaçtı. | Open Subtitles | ذلك الاتجاه الذي هربت نحوه |
Lyudmila, senin hatan tartışmayı istediğin yöne çekememekti. | Open Subtitles | ( ليدوميلا ) خطأك هو انه عليك توجيه الحوار في الاتجاه الذي تريدينه انتِ |
- Bu konuşmanın gittiği yönü beğenmedim. | Open Subtitles | لا يهمني الاتجاه الذي يسلكه هذا. |
Gittiğimiz yönü sevdim. | Open Subtitles | أنا أحب الاتجاه الذي تسير. |