Ve çocuklarını doktora getirmek için iki, üç ve bazen de dört otobüse binmiş annelerin yorgunluğu oldukça belirgindi. | TED | و التعب المضني للامهات اللواتي اخذن اثنان, ثلاثة, في بعض الاحيان أربعة باصات ليجلبن اطفالهن للطبيب كان واضحا تماما. |
Bu bazen yüksek maliyetli olan aşırı riskli bir araştırmadır. | TED | هذا البحث عالي المخاطر وفي بعض الاحيان يكون عالي التكلفه |
Mühendisler, teknoloji uzmanları olarak bazen verimliliği, faydaya tercih edebiliyoruz. | TED | كمهندسين، وفنيين، أننا في بعض الاحيان نفضل الكفاءة على الفعالية. |
bazen ada çok uzakmış Andre Linoge kötü bir rüyaymış gibi geliyor. | Open Subtitles | بعض الاحيان تبدو الجزيره بعيده جداً واندري لينوج ليس الا حلم سيء |
bazen içini dökmen gerekir. Bu şekilde ne yapacağına karar verebilirsin. | Open Subtitles | في بعض الاحيان يجب عليكِ ان تخرجي كل هذا لتكتشفي الحل |
Gördüğün gibi bazen kızgınlığımız ...çok ciddi problemlerden kaynaklanır, hayatımızda yaşadığımız. | Open Subtitles | في بعض الاحيان غضبنا واحباطنا تسبب بمشاكل حقيقيه تحدث في حياتنا |
bazen insanlar bizden çalmayı denerler, ya da polisle konuşurlar. | Open Subtitles | بعض الاحيان الناس يحاول السرقه منا او يتحدثوا الى الشرطه |
bazen daha önce bazı yerlerde bulunduğuma dair çok net şeyler hissediyorum. | Open Subtitles | في بعض الاحيان ياتيني شعور واضح اني زرت بعض الاماكن من قبل |
Sally'nin Roy'a söylediği gibi bazen hurafeler, ilaçlardan çok daha fazla işe yarar. | Open Subtitles | حسناً, كما اخبرت سالي روي في بعض الاحيان الوهم يعمل احسن من الدواء |
Tabi bazen aileler için sürpriz olarak kalsam daha iyi olabiliyor. | Open Subtitles | مع ذلك.بعض الاحيان في حالة مقابلتي للوالدين من الافضل تقديمي كـمفاجئة |
bazen masraflı ve tatbiki mümkün bir şakanın parçası olduğumuzu falan düşünüyor musun? | Open Subtitles | هل تعتقد بعض الاحيان اننا ربما نكون جزء من مزحه عمليه مسرفه المال |
bazen yapılması en zor olan şey yapılması gereken en doğru şeydir. | Open Subtitles | في بعض الاحيان ، أكثر شئ صعب لتفعله هو أصح شئ لتفعله |
Ve ben içinde yaşıyorum, ve bazen kendimi o davetlerde, insanların boş konuşmalarını dinleyip, buraya nasıI düştüğümü sorgularken buluyorum. | Open Subtitles | وانا اعيش فيه لكن في بعض الاحيان عندما اكون جالس في هذه الاحداث , استمع للأخرين يتحدثون عن لا شيء |
Baba, bazen başkalarını mutlu etmek için bir şeyler yapmalısın. | Open Subtitles | ابي, بعض الاحيان تحتاج ان تفعل اشياء لتجعل الاخرين سعداء |
bazen dediğim 'Bu iyi bir şey' gibiler de değil. | Open Subtitles | وليس ذلك مثل بعض الاحيان عندما اقول انه شئ جيد |
Biliyorum, özleyeceksin ama bazen, yeni bir başlangıç ruha iyi gelir, değil mi? | Open Subtitles | اعلم انك ستشتاق اليها لكن في بعض الاحيان البدايات الجديدة مفيدة لتلافي الماضي |
bazen sesler duyuyorum, bazen hissediyorum Gerçek bir taş kadar katıdır. | Open Subtitles | بعض الاحيان أسمع أصوت ، والبعض اشعر بها لاتقين منها كالحجر |
Görüyorsunuz, bazen dışa doğru değişirken, aslında içe doğru. değişirsiniz. | Open Subtitles | اتعلمون, بعض الاحيان عندما تتغير من الخارج تتغير من الداخل |
Evet, evet. bazen lanet bir mucize gibi de olsa öyleydi. | Open Subtitles | نعم ، نعم ، لقد نجح بشكل باهر في بعض الاحيان |
Çok fazla ağlayan kızları ara sıra vurduklarından bahsetmiş miydim? | Open Subtitles | هل ذكرت ان بعض الاحيان يقتلون الفتيات اذا بكوا كثيرا |
çoğu yönden beni yüz üstü bırakmadıklarını rahat rahat söyleyebilirim. | Open Subtitles | وانا مسرور بقول انه في اغلب الاحيان انهم لم يخذلوني |