İskenderiye Kütüphanesi'nin eski bir versiyonun, çoğu zaman yakma yönüyle bilinen, öğrenmek istediğimiz birşey: 1 kopyayla yetinmenize gerek yok. | TED | اذا كان هناك ما نريد تعلمه من مكتبة الاسكندرية الاولى و التي عرفت بحريقها فهو: لا تحتفظ بنسخة واحدة فقط |
Daha fazla sansür için tehlikeli bir emsal teşkil ettiğine inanıyordu ve İskenderiye Kütüphanesi'nin yıkılması ve Faşist rejimlerin kitap yakması hakkında hatırlatıldı. | TED | واعتقد أنه قد حذّر من خطرٍ مسبقٍ لمزيد من الرقابة، فقد ذكّره ذاك بتدمير مكتبة الاسكندرية وحرق الأنظمة الفاشية للكتب. |
Ve bu da İskenderiye Kütüphanesi'nin açılış gününden, Mısır'daki yeni İskenderiye Kütüphanesi. | TED | و هذا هو يوم الافتتاح في مكتبة الاسكندرية المكتبة الجديدة للاسكندرية في مصر |
İşte bu İskenderiye Kütüphanesi'nin internet arşivinin bir resmi. | TED | و هذه صورة لأرشيف الانترنت في مكتبة الاسكندرية |
Pers Kralı Kisra' ya... İskenderiye Patriği Mukavkıs' a | Open Subtitles | كسرى ، إمبراطور فارس ، المقوقس ، بطريرك الاسكندرية |
İskenderiye'den postaya vermek istediğim bazı mektuplarım var. | Open Subtitles | سوف أقوم بإنهاء بعض الرسائل حتى أرسلها من الاسكندرية |
Bunu İskenderiye limanının orta yerinde yapamayız efendim. | Open Subtitles | لا يمكننا اجراء المسابقة في ميناء الاسكندرية |
İskenderiye'nin mermer tahıl ambarları anlaşmasını yaparsam zengin oluruz. | Open Subtitles | إذا حصلت على ذلك العقد من مخزن الرخام في الاسكندرية فسنكون أغنياء سترين |
Göt herifler. İskenderiye'ye dönmek zorundasın. | Open Subtitles | الاوغاد , أنت يجب أن تعود إلى الاسكندرية |
O halde sanırım İskenderiye'ye gitmem gerekiyor, değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أنه يجب على الذهاب إلى الاسكندرية , أليس كذلك ؟ |
Güçlerimizi bölersek Akdeniz'den İskenderiye'ye 10 bölük yollayabiliriz. | Open Subtitles | لو قسمنا قواتنا بالتساوي نستطيع ارسال 10 فيالق إلى الاسكندرية |
İskenderiye'den tüm sevkiyatlar durdu ama kimse nedenini bilmiyor. | Open Subtitles | كل الشحنات الآتية من الاسكندرية توقفت , لكن لا احد يعرف السبب |
Nil Deltası'nda, İskenderiye yakınlarında hâlâ birkaç bağ var. | Open Subtitles | لا يزال هناك بعض الكروم على طول نهر النيل بالقرب من الاسكندرية |
Akdenize yakın, İskenderiye'nin yanında, tekstil ve petrokimya. | TED | على مقربة من البحر الأبيض المتوسط، بالقرب من الاسكندرية -- المنسوجات، البتروكيماويات. |
Tabii Yunanlıları geçmek kolay iş değil. Ancak Mısırlıların çalışkanlıklarıyla, İskenderiye Kütüphanesi'ni inşa edebildiler. -- yeryüzündeki bütün insanların bütün kitaplarının bir kopyasının olması fikrini. | TED | ليس من السهل التفوق على اليونانيين. ولكنهم استطاعوا بناء مكتبة الاسكندرية بمجهود المصريين فكرة نسخ كل كتاب من جميع الناس في العالم |
Başladık --bunların hepsinin birer kopyasını hazırladık ve gerçekten bunları İskenderiye Kütüphanesi'ne geri yolladık. | TED | لذلك بدأنا-- قمنا بعمل نسخة من كل ذلك و حقيقة قمنا بوضعها في مكتبة الاسكندرية |
Tüm bilgilere evrensel erişim -- Sanıyorum ki bu insanoğlunun şu ana kadar ki en büyük başarısı olabilir, Ay'a ayak basan ilk insan ya da Gutenberg Bible ya da İskenderiye Kütüphanesi gibi. | TED | اي الولوج الكوني لكل المعرفة اعتقد انه يمكن ان يكون أعظم ما توصل اليه الجنس البشري مثل الانسان على القمر أو انجيل يوحنا أو مكتبة الاسكندرية |
Her ne kadar İskenderiye'den kaçtığı doğru ise de... | Open Subtitles | و لكن الحقيقة انها هربت من الاسكندرية |
Achillas tüm ordusunu İskenderiye'ye hareket ettiriyor. | Open Subtitles | -ان اكيليس يحرك جيشه بالكامل الى الاسكندرية |
Onlardan biri, büyük İskenderiye Kütüphanesi. | Open Subtitles | -و احدها سقطت على مكتبة الاسكندرية العظيمة فاحرقها |