"الاضعف" - Traduction Arabe en Turc

• güçsüz
• Zayıf

Bir fetih, fetheden komutan artık bittiğine inandığında en güçsüz durumundadır.
يكون الغزو بحالته الاضعف عندما يسمح الغازي لنفسه بالاعتقاد أنه انتهى

Bildiğiniz gibi East Blue tüm denizler içinde en güçsüz olanı.
كما تعلمون ، الازرق الشرقي هو الاضعف بين الخمسة بحار

Ve bu savaş bittiğinde tüm bu rezil korkaklardan sağ kalanlar hepimizden daha güçsüz olacaktır.
وضعفاء وسيكون جميع أولئك الأذلَاء الجبناء ...الَذين سيبقون على قيد الحياة بعد انتهاء المعركة سيكونون الاضعف على الأطلاق

Fakat en kötüsü okul çetelerinin Zayıf çocuklardan çalması.
ولكن الاسواء من ذلك عصابات المدارس الذي يسرقون من الاولاد الاضعف منهم

Bugün, kadınları daha Zayıf cinsler olarak gören... bir kanundan yararlanmak için burada.
انها هنا اليوم تحاول ان تستغل القانون الذى يعلن ان المرأة هن الجنس الاضعف

Kendisinden güçsüz insanları dövmeyi seviyor.
إن يحب أن يضرب الاشخاص الاضعف منه

Senden güçsüz ve savunmasızlara dalaşmayı seviyorsun demek.
تحبي اختيار المغفلين الاضعف منك

Neden Zayıf tarafımı ortaya çıkarıp kendimi Zayıf sağ elimle korurum ki?
لماذا اكشف جانبى الاضعف ادافع عن نفسى بيدى اليمنى الاضعف ؟

Öyleyse okula Zayıf öğrencileri tartaklamaya gitmeyin.
لهذا لا تتسكعن و تضربن الاضعف منكن

Zayıf halkanıza sormalıyım belki de.
ربما يجب علي ان اسأل , الحلقه الاضعف

Öyleyse kim daha Zayıf?
اذاً من هو الاضعف

En Zayıf oldukları an olduğunu söylemiştin.
تقول ذلك عندما يكونوا الاضعف