"الاعتياد على" - Traduction Arabe en Turc

• alışmaya
• alışmam
• alışsan

Oraya gidip biraz zaman geçirip bunlara alışmaya çalışacağım.
سوف أذهب هناك آخذ قسطاً من الراحة أحاول الاعتياد على الوضع

Yine de böyle şeyler alışmaya başlamanın iyi olduğunu sanmıyorum.
ربما من السـيء الاعتياد على هذا الامر

Affedersin. Hâlâ buna alışmaya çalışıyorum.
آسف، ما زلتُ أحاول الاعتياد على ذلك

Sanıyorum, güzel kızlara bakmaya alışmam gerekecek.
احسب ا علي الاعتياد على الاشخاص الطبيعيين

Sanıyorum, onların bana bakmalarına da alışmam gerekecek.
احسب اني علي الاعتياد على ان ينظروا في وجهي ايضا

Başka bir şansın olmayacak. Buna alışsan iyi olur.
لقد خرجت من حياتك نهائيا عليك الاعتياد على هذا

- Bu tipe alışmaya başlamıştım.
لقد بدأت الاعتياد على ذلك الغريب

Sanırım buna alışmaya başlasam iyi olacak.
علي الاعتياد على هذا

Kurt başka bir okula ve Will de Emma'nın Vegas'a gidip, evli olarak eve dönmesine alışmaya çalışıyor.
على مدرسة أخرى, و (ويل) يحاول الاعتياد على حقيقة أن (إيما) ذهبت لـ (لاس فيجاس) مع عشيقها

Hâlâ beni öyle çağırmalarına alışmaya çalışıyorum Alyssa.
ما زلت أحاول الاعتياد على مناداة الناس لي هكذا يا (إيليزا).

Affedersiniz, hâlâ kendi asistanım olmaya alışmaya çalışıyorum.
{\pos(190,220)} آسف، ما زلت الاعتياد على العمل بدون ممرضة تساعدني.

Samam, hala süper Jamie'ye alışmaya çalışıyorum.
حسناً، ما زلت أحاول الاعتياد على (جايمي) الخارقة الجديدة

Buna alışmam epey sürecek gibi.
يجب أن أكون صادقًا، سيستغرقني الاعتياد على هذا بعض الوقت

Sadece yarım bir robot olmaya alışmam gerekecek.
علي فقط الاعتياد على كوني نصف آلي

Kahveye alışsan iyi edersin.
يجدر أن تبدئي الاعتياد على القهوة

- Bu nedenle bize alışsan iyi olur.
- لذلك عليك الاعتياد على وجودنا