Sana daha önce binlerce kez anlattım, tekrar söyletme. | Open Subtitles | ما الجديد في ذلك ؟ انا قمت بفعل ذلك الاف المرات انا لا أريد قول ذلك مره أخرى |
Binlerce ömürde binlerce kez elementlerde ustalaşmıştım. | Open Subtitles | لقد اتقنت العناصر الاف المرات في الاف الحيوات |
Onu bulduğumuzda bunu binlerce kez söyleyebilirsin. | Open Subtitles | أنها تعلم , وسوف نجدها ويمكنك قول ذلك لها الاف المرات |
Beni oraya yüz bin defa daha çıkarırsan paramdan kuruş tüketebilirsin. | Open Subtitles | اتعلمين, قومي بسحبي هناك الاف المرات ربما ستحدثين تجويفا في محفظتي |
Dostum, onlara bin defa söyledim ama buna inanmıyorlar. | Open Subtitles | لقد اخبرتهم الاف المرات لكنهم يرفضون تصديقي انهم لايصدقون انها ابنتك |
Bu süper ötesi repliği bin kez kullanmışımdır. | Open Subtitles | لقد استخدمت هذه الجملة المعترف انها رائعة الاف المرات |
Ama ilk röportajımı, sarhoş olduğundan ve benzerlerini binlerce kez izlediğin bir hokey maçı yüzünden kaçırdın. | Open Subtitles | لكنك فوّت مقابلتي الأولى بسبب أنك تشرب وتشاهد مباراة الهوكي مثلما قمت به الاف المرات |
Bundan hiç bahsetmemişti. binlerce kez falan işte. | Open Subtitles | لم يأتِ بذكر ذلك قبلاً ربما الاف المرات فقط |
Bir sonraki lafımı binlerce kez tekrarladım. | Open Subtitles | ماسأقوله الان لقد تدربت عليه الاف المرات |
Ondan binlerce kez özür diledim ama... - Hala bana kızgın. - O kızgın falan değil, o sadece John. | Open Subtitles | اعتذرت منه الاف المرات وما زال متضايقاً |
Conor, özgürlük uğruna savaşırken binlerce kez hayatını tehlikeye attı sonra da sıradan bir soygunda öldü. | Open Subtitles | "كونر" خاطر بحياته الاف المرات يقاتل من اجل الحريه، ثم يموت في حادث سرقه. |
binlerce kez buradan da güzel | Open Subtitles | اجمل الاف المرات من ذلك المكان |
Anlayacak ne var ki, binlerce kez konuştuk. | Open Subtitles | انا قمت بفعل ذلك الاف المرات |
Olayı kafamda binlerce kez, kare kare canlandırdım. | Open Subtitles | (Jordan) I've replayed it a thousand times in my mind, , لقد كررتها الاف المرات في ذهني frame by frame. اطار اطار |
Evet, yani, bana binlerce kez | Open Subtitles | نعم اقصد هي قالت الاف المرات |
Her efsane bin defa resmedilmiştir, doğru. | Open Subtitles | رسمت كل اسطورة الاف المرات |
Hiç bahsetmezdi bundan. Birkaç bin kez falan sadece. | Open Subtitles | لم يأتِ بذكر ذلك قبلاً ربما الاف المرات فقط |
bin kez dinleyip durdum tuhaf şeyler yakalamak için, sesler, tekrarlanan cümleler. | Open Subtitles | كان يجب على ان استمع الى ذلك الشريط الاف المرات... باحثا عن خصائص مميزه فى تلك الاصوات و الجمل التى تتردد. |