"البائعة" - Traduction Arabe en Turc

    • Satıcı
        
    • Satış
        
    • Tezgâhtar
        
    • Tezgahtar
        
    • satıcıyla
        
    • Mağazadaki
        
    Satıcı kadına en sevdiğim yazarın isminde "N" harfi olduğunu söylemiştim. Open Subtitles أخبرت البائعة بأن حرف النون هو أحد الحروف بإسم كاتبي المفضل
    Satıcı kız onu hatırlamış çünkü Valerie'nin kredi kartı pos makinasında sıkışmış. Open Subtitles البائعة تذكرتها لان فاليري استخدمت البطاقة الائتمانية.. بطاقتها اتلفت آلة البطاقات الائتمانية
    Evet. Satıcı kız ona 5 sterlin fazla ödeme yaptığını söyledi. Open Subtitles أجل ، البائعة أخبرتني أنكِ دفعتِ 5 جنيهات زائدة
    Artık Polinezyalıların yaşlanmamak için içtiği meyveli içeceğin resmi Satış görevlisi oldum. Open Subtitles انا البائعة المخولة لخلطة الفواكه البولينيزية لمحاربة الشيخوخة.
    Güle güle hanımefendi. Tezgâhtar kızın oyunumu fark edip benimle birlikte oynamasından mutluydum. Open Subtitles سرّني أنّ البائعة خمّنت لعبتي وتجاوبت معها.
    - Ne? Tezgahtar bayanı da takip ediyordum bu sırada. Open Subtitles كنت أشاهد البائعة تفعل نفس الشئ
    Bence büyük hata yapıyorsun, o satıcıyla çalışma konusunda. Open Subtitles أنتِ حقيرة! أظنكِ ترتكبين خطأً كبيرًا بعملك مع تلك البائعة.
    Çok pahalılar, ayrıca Mağazadaki kadın benim için ufak olduklarını söyledi. Open Subtitles الحذاء باهظ الثمن كما أن البائعة قالت إن قياسه صغير
    Nefret ettirdi. Satıcı kızın beni ikna etmesine izin vermemeliydim. Open Subtitles أكره هذه الأحذية، لم يجب علي أن أدع تلك البائعة تقنعني بها
    Sandalet almaya çalışıyordum ve Satıcı kadın beni tamamen görmezden geldi. Open Subtitles كنت أحاول شراء صندلاً وتلك البائعة تجاهلتني كلياً.
    Mağazanın bölge müdürünü arayıp çantaları istediğimi söyledim, onlarda Satıcı bayanı kovdu Open Subtitles أتصلت بالمدير العام وأمرت بأن يطردوا البائعة
    Eczanede iade için para sayarken Satıcı kadın bana yarılmış dudağım için bandaja ihityacım olup olmadığını sormuştu. Open Subtitles فيما كنت أحسب الباقي في الصيدلية،، سألتني البائعة ما إذا كنت بحاجة إلى ضمادة لشفتي المشقوقة.
    Seçmem zor oldu ama Satıcı kadın bana yardım etti. Open Subtitles كان الاختيار صعبا لكن البائعة ساعدتني
    Seçmem zor oldu ama Satıcı kadın bana yardım etti. Open Subtitles كان الاختيار صعبا لكن البائعة ساعدتني
    Hermes Mağazasındaki Satıcı bayanın, senin istemiş olduğun Open Subtitles تتذكرين في هيرميس عندما قالت البائعة
    Satıcı kız onu seviyor ve ilginç bir zevki var. Open Subtitles و البائعة تحبها و مهتمة بذوقها
    Bu kasabadan değilim. Ama siz bir Satış görevlisisiniz değil mi? Open Subtitles أنا من خارج المدينة وأنت البائعة صحيح؟
    Satış görevlisi bana mükemmel bir seçim yaptığımı söyledi. Open Subtitles البائعة قالت بأن... كل فستان نظرت إليه كان آختياراً رائعًا.
    Sonra da Satış görevlisi kız bana şişman dedi. Open Subtitles و بعدها البائعة قالت عني سمينة.
    Tezgâhtar dışarıya hiç bir şey çıkarmadı. Open Subtitles لاشيء لايمكن أن تكون البائعة تسرق
    Tezgahtar kız çok zeki çıktı. Open Subtitles البائعة كانت حذقة.
    Belki o satıcıyla çalışırım. Open Subtitles ربما سأعمل مع تلك البائعة.
    Seni telefonda Mağazadaki kızla konuşurken duydum. Open Subtitles سمعتكِ تتكلّمين على الهاتف مع تلك البائعة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus