Belki de Dale arka Kapıyı açık bıraktı ve rakunlar içeri girdi. | Open Subtitles | رُبما ديل ترك الباب مفتوحاً و دخل حيوان الراكون إلى هُنا. نانسي؟ |
Büyükannesinin meşe ağacındaki evine doğru yaklaşırken küçük kız Kapıyı açık görünce şaşırdı. | Open Subtitles | بينما الفتاة الصغيرة تقترب من شجرة جدتها البلوط، لقد فوجئت لرؤية الباب مفتوحاً. |
Kapıyı açık bırakabilirsiniz. Sadece konuşmak istiyorum. Lütfen. | Open Subtitles | يمكنكِ ترك الباب مفتوحاً أريد التحدث معكِ فقط , رجاءً |
Bayan, kapı açıktı, bayan. | Open Subtitles | كان الباب مفتوحاً يا سيدتي لقد جاءني اتصال |
Kapı açık mıydı hep? | Open Subtitles | هل كان الباب مفتوحاً طوال الوقت؟ أجل، مناقشة أمام الباب |
Geldiğinde duyabilelim diye Kapıyı açık bıraksam iyi olur. | Open Subtitles | سأترك الباب مفتوحاً كي يمكننا سماعه حين يأتي |
İçeri girdiğimde Kapıyı açık bırakmıştım. Umarım dışarı çıkmamıştır. | Open Subtitles | تركت الباب مفتوحاً عندما دخلت، آمل أنها لم تخرج |
Kapıyı açık bırak. Aşağıya inmemiz gerekebilir. | Open Subtitles | لقد فزت عليك ، اترك هذا الباب مفتوحاً أننا سنحتاج النزول للأسفل |
Annem tuvalete girince Kapıyı açık bırakıyor. | Open Subtitles | كانوا كالأخ و الأخت أمّى تدخل المرحاض و تترك الباب مفتوحاً |
Alarmı kapatıp Kapıyı açık bırakmıştım. | Open Subtitles | أطفأت جهاز الإنذار و تركت الباب مفتوحاً على مصراعيه |
Birileri hep bir sonraki dünyaya açılan Kapıyı açık bırakıyor gibidir. | Open Subtitles | وكأن أحداً ما يترك الباب مفتوحاً إلى العالم الآخر، |
Ve Kapıyı açık bırakmak bir işçinin yapabileceği en büyük hatadır, çünkü... | Open Subtitles | وترك الباب مفتوحاً هو أسوأ خطأ يرتكبه موظف، لأن |
Eğer Kapıyı açık ırakırsanız çocuklar bu fabrikaya, hatta canavar dünyasına bile girebilirler. | Open Subtitles | اترك الباب مفتوحاً وقد يدخل طفل إلى هذا المصنع إلى عالم الوحوش |
Kapıyı açık bırakmak bir çalışanın yapabileceği... en kötü hatadır çünkü? | Open Subtitles | .الباب، لقد تركته مفتوحاً وترك الباب مفتوحاً هو أسوأ خطأ يرتكبه موظف، لأن |
Kapıyı açık bırakırsanız, çocuk bu fabrikanın içine girebilir. Doğruca canavarların dünyasına! | Open Subtitles | اترك الباب مفتوحاً وقد يدخل طفل إلى هذا المصنع |
Bayan, kapı açıktı, bayan. | Open Subtitles | كان الباب مفتوحاً يا سيدتي لقد جاءني اتصال |
Etrafa seslendim, kapı açıktı. Polisi aradım. | Open Subtitles | لقد ناديت وكان الباب مفتوحاً لقد طلبت البوليس |
Bu konuşma bitmiştir. Kapı açık kalacak. | Open Subtitles | لقد انتهت هذه المحادثة سوف يبقى الباب مفتوحاً |
Kapı açık mı kalsın, kapalı mı? | Open Subtitles | حسناً. أتريدون الباب مفتوحاً أم مُغلقاً؟ |
Üçlüye en yaklaştığımız an köpek pozisyonundayken yatak odasının kapısını açık bıraktığım andı. | Open Subtitles | المرّة الوحيدة الّتي كنّا على وشك فعل ذلكَ، كانت عندما اشترينا كلباً، وتركت الباب مفتوحاً. |
bu kilitleri açıcaksın ve hücreyi kapıları açık bir şekilde terk ediceksin. | Open Subtitles | سوف تزيل هذه القيود... و تغادر الزنزانة و تترك الباب مفتوحاً. |
Kapı kilitli değildi. | Open Subtitles | لقد كان ذلك الباب مفتوحاً |
Kapılar açık olsa bile aradığın insan burada olmayabilir, Katya. | Open Subtitles | حتي أن كان الباب مفتوحاً الشخص الذي تبحثين عنة ربما غير (موجود , (كاتيا |
Kapı açıkken bizi beraber görmüşsün. | Open Subtitles | مرةً حين كان الباب مفتوحاً رأيتنا معاً في غرفتي |
78 yaşında. Komşusu kapısının açık olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يبلغ من العمرِ 78 عاماً، جاره يقول أنّه وجد الباب مفتوحاً. |