"البحارة" - Traduction Arabe en Turc

    • denizciler
        
    • denizci
        
    • denizcilerin
        
    • denizcileri
        
    • denizcilere
        
    • denizcinin
        
    • Gemi
        
    • deniz
        
    • Donanma
        
    • denizcilerden
        
    • denizciyi
        
    • Gemiciler
        
    • denizciyle
        
    • denize
        
    • Kayıkçılar
        
    Tüm denizciler için iyi haber, hava koşulları sonunda yeşil ışık yaktı, yani bugün yelken açmanın tam zamanı. Open Subtitles الآن، لكُل البحارة في الخارج لدينا رياح جيدة في فترة بعد الظُهر لذا سيكون اليوم مناسباً للخروجِ إلى البحر
    Bir sürü insan Bakire Mary'i gördüğünü söylüyor, hayalet gemiyi gören denizciler bir dakika içinde görünüp kaybolduğundan bahsediyorlar. Open Subtitles حسابات الناس رؤية العذراء مريم البحارة أنهم رأوا شبح السفن التي هي هناك دقيقة واحدة وذهب في اليوم التالي،
    Bir keresinde yat yarışında dördüncü olduğu için kendini kusursuz bir denizci sanıyor. Open Subtitles لقد جاء الرابع في سباق القوارب ذات مرة ويتوهم نفسه بأنه شيطان البحارة
    Görünüşü düzgün, ama kaba birisi gibi. denizci olabileceğini düşünüyoruz. Open Subtitles لم يكن هناك أي إسم ، رجل يبدو أنيقاً و لكنه خشن مثل البحارة على ما أعتقد
    Sizin gibi zavallı denizcilerin, her tür göz korkutma kanıtına ihtiyacı var. Open Subtitles البحارة الضعفاء أمثالنا يحتاجون إلى هذا الكتاب كثيرا
    Ben denizi hiç görmedim... ama nehir kenarında denizcileri konuşurken duydum. Open Subtitles أنا لم أرى البحر أبداً لكنى سمعت البحارة يتحدثون عنه
    Köşede, geceleri açılan ve çalışanlarla denizcilere hizmet sunan kötü bir kafe vardı. Open Subtitles على الناصية كان هناك مقهى غامض مفتوح ليلاً للعمال و البحارة
    O denizciler bizim köyümüzdendi. Ölelim diye bizi buraya süren adamlardı. Open Subtitles أولئك البحارة كانوا من قريتنا، الرجال عينهم الذين نفونا هنا للموت.
    Gelenekleri çok sıradışı, öyle ki bu denizciler herhangi bir araç gereç olmadan Pasifik'te 5 milyon kilometrekare açıldılar. TED ان تقاليدهم مميزة جداً ان هؤلاء البحارة يبحرون في مساحة 3 ملاين متر مربع في المحيط الهادىء بدون اي من ادوات الملاحة
    denizciler daha insancıl koşullar için denizde isyan ettiklerinde, mürettebatı bu gençler beslemişti. TED عندما تمرد البحارة في عرض البحر رغبةً في تحسين الأوضاع الإنسانية, كانوا أولئك المراهقين الذين يطعمون الطاقم.
    Bu denizciler ana karaya geri dönüp, insanlara neler olduğunu anlattılar. TED عاد البحارة للجزيرة الأساسية وأخبروا الجميع بما حدث.
    Bir gemiye binince denizciler onu bakışlarıyla süzdüler. Open Subtitles وحينما صعد على متن السفينة انتبه له البحارة
    Resme denizci alsak ya. Open Subtitles لماذا لا نأخذ أحد هؤلاء البحارة في الصورة ؟
    Müzelere giden başka bir denizci tanıyor musunuz? Open Subtitles متاحف ؟ عفواً البحارة يلجأون إلي طرق أخري لدراسة التاريخ الطبيعي
    O büyük gemide, her yerde, binlerce denizci vardı. Open Subtitles رأيت الالاف من البحارة منتشرين فى كل مكان على متن تلك السفينة الضخمة
    - Haydi denizci, kıpırda! - Tabi, efendim. Open Subtitles تحركوا ايها البحارة تحركوا , حسنا , سيدى
    Siz hasta denizcilerin bazıları mesai saatinden sonra gelmeli. Open Subtitles بعض منكم أيها البحارة الحمق مرضى تحتاجون للعودة بعد ساعات العمل
    denizcileri seviyorum. Oradaki oda kiralarını gördün mü? Open Subtitles أحب البحارة كثيراً كما أن الغرف أرخص هنا
    Kendini deniz feneri sanan bir halam var ve ne zaman yağmur yağsa garajın çatısına çıkap denizcilere işaret vermek ister. Open Subtitles وكلما هطل المطر تصعد على سطح الجراج لتحذير البحارة
    Bu geçitte kaç dürüst denizcinin öldüğünü düşünmek insanı ürpertiyor. Open Subtitles شيء مخيف .. كم من البحارة أودي بحياتهم هذا الممر
    Düzene koyulacak bir han ve bir Gemi dolusu adam var. Open Subtitles فأنا مشغول جدا بأمور السفينة وإيجاد البحارة
    İIk iki Donanma personeli aptaldı, ama patronları aptal değil. Open Subtitles هؤلاء البحارة الأخرين كانوا أغبياء لكن رئيسهم لم يكن كذلك
    Bu yüzden denizcilerden daha cesur diğer pilotlardan daha gururludurlar. Open Subtitles لذلك هم اشجع من البحارة... وأكثر فخرا من الطيارين منتظم.
    Beni ya da başka bir denizciyi öldürebilirdi. Open Subtitles كانت ستقتلني أنا و أحد البحارة عندما إنفجرت, تفضل
    Gemiciler buraya getirip bıraktıklarında, gözleri mosmor olmuş hamile olan bir acuzeydi. Open Subtitles تلك الجنية الشريرة الزرقاء العينين قادها البحارة إلى هنا حبلى و تركوها
    Mesele ise denizciyle takılacak bir tip değil. Open Subtitles النقطة هي ، لا يمكن أن تخرج مع أحد البحارة
    Amiral Hawke ile denize açılanların korsanlarla asla işi olmayacağını bilmiyor musun ? Open Subtitles ألا تعلم أن البحارة الذين أبحروا مع القبطان هوك لا يعلمون أي شيء عن القراصنة ؟
    Kayıkçılar hakkında farklı şeyler duydum. Open Subtitles هذا ليس ما أسمعه عن البحارة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus