"البريق" - Traduction Arabe en Turc

    • Sparkles
        
    • ışıltı
        
    • parlak
        
    • OpalIşıma
        
    • ışık
        
    • parıltı
        
    • Sparkle
        
    • kıvılcım
        
    • parlayan
        
    Ya da Lassie'nin yaptığı gibi Sparkles da dışarıda bir yerde katilin izini sürüyor olabilir. Open Subtitles أو مثل " لاسي " البريق هناك يحاول تتبع قاتلنا
    Gözlerindeki ışıltı, öylesine aşina ki. Open Subtitles البريق في عينيك يبدوا مألوفاً بالنسبة لي
    Ve sonra ben bir hobi mağazasından bir kaç basit parlak şey aldım. Open Subtitles ثم أنا لدي بعض البريق البسيط من متجر الهوايات..
    OpalIşıma Warren'ın iyi yanını, ve KötüNiyetli de onun karanlık, seks eğilimli yanının yansımasıdır. Open Subtitles إن شخصية البريق تظهر الطبيعة الجيدة في وارن و شخصية الملتوي كانت انعكاساً لنزواته الجنسية السوداء
    Orasını lüks ve ışık içinde parıldayan şatafatlı galaktik koridorlarımıza benzetemezsiniz. Open Subtitles لا يمكنك مقارنتها بممرات مجرتنا الرائعة كل البريق مع الفاخمة والضوء
    Cenazeler ödümü bokuma karıştırdığından üzerine fazladan parıltı ekliyorum. Open Subtitles إنني أضيف لها بعض البريق لأن الجنازات ترعبني جدا
    Söyleyin bana Sparkle müşterileri, istediğiniz şey bu değil mi? Open Subtitles "أخبرني بأن "البريق" لا يملك ما تريده"
    Danışmanlık prensibimiz... ilişkinizi uzatmak için cinsel bir kıvılcım yaratmak. Open Subtitles مبادئ الإرشاد هنا أننا نحاول إعادة إحياء البريق الجنسي في هذه العلاقة الطويلة
    Gözünde parlayan ışığı görüyor musun? Open Subtitles هل تعرف هذا البريق الذى يخبو فى طرف عينك ؟
    - Bayan Sparkles'la konuş. Open Subtitles هو هو هو! التحدث الى السيدة البريق.
    Sparkles! Open Subtitles البريق!
    Sparkles! Open Subtitles البريق!
    O ışıltı bombalarını sen gönderdin ve kahvenin içine göz damlası koydun, değil mi? Open Subtitles لقد أرسلتي قنابل البريق لقد وضعتي قطرات العين في القهوه أليس كذلك
    Gözlerindeki ışıltı Öylesine aşina ki. Open Subtitles البريق في عينيك يبدو بريقاً مألوفاً
    "Gözlerimi kamaştırdın." "Dünya'da bu kadar parlak ve narin başka bir şey yok." Open Subtitles لقد اذهلتني , ليس هناك شيء بالعالم بهذا البريق والتالق
    Bu takımların hiçbiri parlak değil. Üzeri biraz parıldayan takımlar istiyorum. Open Subtitles كل هذه الملابس ليست براقة أريد بدلة فيها بعض البريق
    Tamam, yani Warren eski patronu KötüNiyetli, ve patronun karısı da OpalIşıma. Open Subtitles مدير وارن السابق يمثل شخصية الملتوي و زوجة المدير تمثل شخصية البريق ارجع و ألقي القبض عليه
    OpalIşıma adında bir kadını tarif ediyor. Open Subtitles جاء على وصف امرأة تعرف باسم البريق
    Gözünde titreşmeye başlayan o küçük ışık ne biliyor musun? Open Subtitles هل تعرف هذا البريق الذى يخبو فى طرف عينك ؟
    - Gözlerindeki parıltı kaybolmuş Open Subtitles إختفى البريق الموجود بين عينيه
    Sparkle Clup'te? Open Subtitles ، في نادي "البريق
    Ruh dediğimiz o kıvılcım olur muydu? Open Subtitles هل سيملكون ذلك ..البريق ..الذي نُطلق عليه الروح
    Elbisenin üstündeki parlayan altın aksesuarlar size daha fazla zarafet katacak. Open Subtitles فخاهمة القطعه باللون الذهبي الذي يتلألأ من البريق والخزر.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus