Aşamalı ve yavaş olan değişimleri fark etmek zor olabiliyor. Nihai etkileri oldukça çarpıcı olsa bile. | TED | التغيرات البطيئة والتدريجية سيكون من الصعب ملاحظتها حتى لو كان تأثيرها النهائي كبيرًا جدا. |
Ama az önceki canlı gösterimde size ne gösterdiğimi tamamen karanlık bir odada yavaş çekimde göstermeme izin verin. | TED | ولكن اسمحوا لي أن أعرضها لكم بالحركة البطيئة في غرفة مظلمة تماما لما أظهرت لكم من مشاهد حية |
Bunu size yavaş çekimde izletmeme izin verin. | TED | اسمحوا لي أن اعرض لك ما حدث بالحركة البطيئة |
Belki de bunu kamerayla kaydetmeliydik. ağır çekimde bir daha oynatırdık. | Open Subtitles | ربما نحتاج هذا سجلة على شريط فيديو حتى نعيدة بالحركة البطيئة |
Onun tek ilgi alanının ağır atlar olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | ظننتُ أن هوايته الوحيدة هي الخيول البطيئة |
Önünüzdeki yavaş arabayı görüyor musunuz? | TED | هل ترون تلك المركبة البطيئة السرعة التي أمامكم؟ |
Bu iki ilgi alanı olan zooloji ve jeoloji arasında muhteşem bir sinerjiydi ve bu, onun yavaş süreç hakkında düşünmesini sağlamıştı. | TED | هذا هو الانسجام الكبير بين اهتماماته بعلم الحيوان والجيولوجيا، مما دفعه للتفكير في العمليات البطيئة. |
Tembel Hayvan Tanıma Derneği'ni kurmamın amacı onların yavaş, dengeli, sürdürülebilir hayatlarını korumak ve promote etmek. | TED | وقد وجدت سلوث ابريشياشن سوسيتي التى تعزز وتدعم نمط حياتهم البطيئة والثابتة والمستدامة. |
Ama gerçek şu ki, bu garip, yavaş hayat aslında dünyadaki yaşamın en büyük gizemlerinden bazılarına cevap verebilir. | TED | ولكنّ الواقع هو أن هذه الحياة العجيبة البطيئة ربما عندها أجوبة على بعض أعظم الألغاز المتعلقة بالحياة على كوكب الأرض. |
Ölmek için güzel bir gün. yavaş olsun. | Open Subtitles | إنه يوم جيد لقتلـي، سأختـار الميتـة البطيئة |
Evet. Şehirin daha yavaş hasır araçlara ihtiyacı var. | Open Subtitles | أجل، تحتاج المدينة للمزيد من السيارات الخشبية البطيئة. |
Onlara doğru yaptığım yavaş yolculuk beni heyecanlandırıyordu. | Open Subtitles | كنت متحمساً بواسطة رحلتي البطيئة تجاههم. |
Hiç acele etmiyorlardı, her şeyi yavaş yavaş yapıyorlardı. | Open Subtitles | لم يكونوا أبدا فى عجلة و يفعلون الأشياء بالطرق البطيئة |
Mmm-hmm. Güçlü ve daha yavaş olanı seninki, anne. | Open Subtitles | دقات القلب البطيئة و القوية هي لقلبك أيتها الأم. |
eğlence, zevk ve yavaş çekimler için bu iş çok güzel. | Open Subtitles | إنهم يشاركون بسبب المتعة و البهجة، و الحركة البطيئة بالطبع. |
Bebek olmasaydı bu kadar yavaş kullandığın için sana bağırırdım. | Open Subtitles | كنت لأصرخ عليك لقيادتك البطيئة ولكن الطفلة هنا |
ağır çekimde izle ve istediğin zaman durdur. | Open Subtitles | وأشاهده بالحركة البطيئة وأثبّت بعض اللقطات |
Çita ise seksi, ağır yürüyüşüyle ilgisiz bir tavırla yaklaşır. | Open Subtitles | الفهد الخجول يتحرك بمنتهى اللامبالاة ثانية أو ثانيتين بحركتة المثيرة البطيئة |
ağır çekim, harikulade bir biçimde hikayenin gerisini aktarıyor. | Open Subtitles | وأفلام الحركة البطيئة المميزة تخبرنا ببقية القصة |
Bacağımdaki kas zayıflığı yavaşça yok olan eski hayatımın kalıntılarını hatırlatıyor. | Open Subtitles | الضرر في ساقي سيكون تذكير دائم البقايا البطيئة السيئة لحياتي السابقة. |
Bella, Eddie, şu düşüşü daha iyisi çıkana kadar yavaşlatılmış çekimde göster. | Open Subtitles | بيلا , ادي, اعيدا هذا الوقوع بالحركة البطيئة حتى نعثر على شيء أفضل |