| Adamızdaki plastik torba kullanımına ''hayır'' demek için neredeyse 3 yıldır çalışıyoruz. | TED | منذ ثلاث سنوات ونحن نعمل على محاولة حظر الأكياس البلاستيكية في جزيرتنا. |
| Ben görsel sanatlarla ilgileniyorum ve ayrıca plastik Kirlilik Koalisyonunun kurucularındanım. | TED | انا فنانة تصويرية وانا ايضاً من مؤسسي تحالف التلوث بالمواد البلاستيكية |
| Tam olarak 30 saat sonra bu plastik patlayıcı elinden geleni yapar. | Open Subtitles | خلال 30 ساعة من الآن بالظبط هذه المتفجرات البلاستيكية عملها بأفضل طريقة |
| Ama ailem bunun yerine bana küçük plastik bir tavuk aldı. | Open Subtitles | بدلاً من شرائها لي اشترى لي أهلي تلك الدجاجة البلاستيكية الصغيرة |
| plastik yağmurluk giyen, gizli sigara içen iktidarsız... olağan şüphelileri toplayayım mı? | Open Subtitles | إجمعْ كُل علب التدخين تفحص المشتب بهم الذين يَلْبسون المعاطف البلاستيكية المطرية؟ |
| Hayır hayır, öyle bir şey değil. Ondan aldığınız plastik şey bana gerekiyor. | Open Subtitles | لا لا الأمر ليس كذلك أنني فقط اريد العلبة البلاستيكية التي أخذتها منه |
| Bu plastik bedenden bir kurtulursak Hollywood'un en ateşli çifti olacağız. | Open Subtitles | سنتخلص من هذه الأجسام البلاستيكية للأبد وسنكون أفضل ثنائي في هوليود |
| Olmazsa her zaman tele kızlar etkileşimli porno ve plastik vajinalar var. | Open Subtitles | الأفلام الجنسية الأباحية، المهابل البلاستيكية شكراً يا صديقي، أشعر بتحسن كبير الآن |
| Şimdi de gidip mutfakta kaç tane plastik kabımız olduğunu sayayım. | Open Subtitles | لكن الان سأذهب لأقوم بعدد الحاويات البلاستيكية التى لدينا فى المطبخ |
| Tam olarak 30 saat sonra bu plastik patlayıcı elinden geleni yapar. | Open Subtitles | خلال 30 ساعة من الآن بالظبط هذه المتفجرات البلاستيكية عملها بأفضل طريقة |
| Ne yapacağınızı biliyorsunuz, çocuklar. plastik maskeleri indirin ve kilitleyin. | Open Subtitles | تعرفون التدريب يا جماعة ضعوا أقنعتكم البلاستيكية و أحكموا اغلاقها |
| plastik patlayıcı, Güney Dakota'da beyaz ağırlıklı bir grup tarafından kullanılmış. | Open Subtitles | المتفجرات البلاستيكية المستخدمة من قبل مجموعة سيادة البيض في جنوب داكوتا |
| O siyah plastik kartı verene kadar onu hiç böyle görmemiştim. | Open Subtitles | أنا حتى لم أراها منذ أن أعطيتها تلك البطاقة البلاستيكية السوداء. |
| Bu sıradan deniz gözlüklerindeki plastik camlar bir şekilde kehanet merceğine dönüştürülmüş. | Open Subtitles | العدسات البلاستيكية في نظارات السباحة هذه العادية تماما تم تحويلها بنحو ما |
| Küçük çocuklar, özellikle, renkli paketler ve plastik oyuncaklardan etkileniyorlar. | TED | وخاصة الاطفال الصغار الذين يتم خداعم بالتعليب الملون .. والرسومات الجذابة والالعاب البلاستيكية |
| Ana okulu sınıfında plastik bıçak, kılıç ve balta gibi şeyleri kullanamazsınız. | TED | فلا يجب ان يكون هناك في دار الحضانة أية من المسدسات او السيوف او الاسلحة البلاستيكية |
| plastik gibi sorunlar üzerinde çalışmaya başladığınızda herşeyin birbiriyle alakalı olduğunu görürsünüz | TED | ولكن فيما يخص قضية المواد البلاستيكية .. سوف تلاحظ ان كلتا القضيتين .. متصلتين تماماً .. |
| Telsiz radyolardan huni ve plastik borulara kadar herşey aracılığıyla iletişim kuruyorum. | TED | لهذا أتواصل عبر جميع الأشياء من أجهزة إستقبال وأرسال الراديو إلى القموع والأنابيب البلاستيكية. |
| Bir gece hatırlıyorum, hemşirelerden biri, Jonathan, pek çok plastik pipetle içeri girdi, | TED | أتذكر في أحد الليالي، أن أحد الممرضين أتى ، جوناثان ، مع مجموعة كبيرة من المصاصات البلاستيكية. |
| Bu bir ev dekorasyonu: Çatıya çekilmiş Naylon branda. | TED | هذا هو تحسين المنزل. وضع الأقمشة البلاستيكية على السطح. |
| estetik cerrahi diye bir şey duymamış mı merak ediyorum. | Open Subtitles | ما أريد معرفته هو لم يظن أن الجراحة البلاستيكية موجودة؟ |
| "John Lennon ve Plastic Ono Grubu." | Open Subtitles | يحييه جون لينون و فرقة أونو البلاستيكية. |
| Çünkü yalnızca plastiklerden var Ayrıca başka bir tane polis şiddetinden cezası yemek istemiyorum. Evet efendim. | Open Subtitles | لأنه ليس معي سوى القيود البلاستيكية وأنا لا أُريد أن أُتهم بالوحشية |
| Buradaki plastikleri, sadece çeşit olarak değil aynı zamanda kalite bakımından da ayırmak için çok yüksek düzeyde otomasyona dayalı bir süreç kullanıyoruz. | TED | نستخدم عملية آلية عالية جدا لفرز تلك المواد البلاستيكية ليس بحسب النوع فقط بل الدرجة أيضا |
| Dolayısıyla malzemeleri ayırmak için kullanılan geleneksel yöntemler plastikler için işe yaramamaktadır. | TED | ولذلك فإن الطريقة الإعتيادية لفصل المواد غير مجدية مع المواد البلاستيكية ببساطة |