| Onları üçüncü dünyaya göndermektense, Belediye binalarının vahşiliğinin içine gönderiyoruz. | TED | بدل إرسالهم إلى العالم الثالث، نرسلهم إلى أدغال قاعة البلدية. |
| Gerçek şu ki, o berber dükkanında Belediye reisini de, sabıkalıyı da görürsünüz. | TED | والحقيقة هى من رئيس البلدية إلى المجرم، سوف تجدهم في محل الحلاقة هذا. |
| Lago'ya varınca Belediye başkanının atını alabilirsin. İster tavada ister kebap olarak. | Open Subtitles | عندما نصل إلى لاجو يمكنك تأخذ حصان رئيس البلدية مقليا أو مشويا |
| Çocuklar, bu harika bir şey. Belediye Başkanı ile tanışacağım. | Open Subtitles | ولد , هذا شيء عظيم أحصل على لقاء لرئيس البلدية |
| İş görüşmesinde, asker cenazesinde falan da olur ya da ne düşünüyorum, hey, bilirsin bir gün şehir meclisine üye olmak isteyebilirsin. | Open Subtitles | أو ربما مقابلة عمل أو مأتم عسكري أو كنتُ أفكر أتعلم إن أردت أن تصبح نائباً في مجلس البلدية في يوم ما |
| Belediye başkanı, ve gelmiş geçmiş en başarılı başkan, benim patronumdu. | Open Subtitles | كان رئيس البلدية , الذي كان أحسن رئيس عرفته المدينة رئيسي |
| Gazete, yazıyı kesmeye çalışmış çünkü patron, Belediye başkanıyla birmiş. | Open Subtitles | الورقة قَتلتْها لأن المالك كَانَ في السريرِ مَع رئيسِ البلدية. |
| Bu vesileyle, Springfield Köpek Parkı'na yeni ismini veriyorum Snowball II Belediye Kedi Parkı, Limonlu Buzz Cola sponsorluğuyla. | Open Subtitles | ومن هذا المنبر، أُعيد تسمية حديقة سبرينغفيلد للكلاب باسم حديقة سنوبول الثاني البلدية للقطط برعاية باز كولا مع الليمون |
| 1982'de Coleman, Belediye başkanı ve emniyet müdürüne dava açtı. | Open Subtitles | في العام 1982 قاضي كولمان المدينة ورئيس البلدية ورئيس الشرطة |
| Biri içinde bulunduğumuz Belediye binasının altında diğeri de kliniğin altında. | Open Subtitles | أحدهما هنا في مبني البلدية وأما الأخر فهو تحت العيادة الطببية |
| Ona tüm eski dosyaların kutulanıp Belediye binasına götürüldüğünü söyledim. | Open Subtitles | قلتُ بأنّ جميع الأغراض القديمة مخزّنة بصناديق بقبو مبنى البلدية |
| Belediye Konağı güncelleme istiyor. Kayıp kişiyle ilgili ne biliyoruz? | Open Subtitles | البلدية تريد مُستجدّات القضيّة ماذا نعرف عن المشرّد المفقود ؟ |
| Belediye başkanı, ona yakınlığım sayesinde davasında bana ihtiyaç duyacak. | Open Subtitles | وشكراً لصداقتي مع رئيس البلدية بفضلها يمكنني أن أصل للقضية |
| Güzel sanatlar bölümü ve kamu fonu Belediye komisyonunda vekil başkan yardımcısı. | Open Subtitles | هو النائب الثاني لرئيس لجنة رئيس البلدية الخاصة بمناهج الفنون والتمويل العام |
| Evet, Belediye muhasebesinin o seksi dünyasında yer almak istiyorum. | Open Subtitles | .. نعم انا من اجل تلك الكلمة المثيرة حسابات البلدية |
| Sam'in Oğlu'nu yakaladılar yine de Belediye başkanlığı koltuğunu kaybetti. | Open Subtitles | القبض عليهم ابن سام، وخسر لا يزال مقعد رئيس البلدية. |
| Bunlar gönüllü konseylerdir ve atanmış avukatlarla Belediye binasında, hatta ticaret odasında çalışırlar. | TED | وهي مجالس تطوعية، ويعملون مباشرةً مع محامٍ بالتعيين داخل دار البلدية أو حتى غرفة التجارة. |
| Bu nedenle bölümleri yaparken Belediye başkanına öneri getirdim. | TED | لذا اقترحت ذلك على رئيس البلدية حينما كنت أعمل معهم في بناء القواطع |
| Ve şuan, size antik ve tarihi şehir salonumuzun konukseverliğini sunabilirsem... | Open Subtitles | والآن، اسمح لي أن أعرض عليك ضيافتنا في مجلس البلدية التاريخي القديم |
| Geçit töreninde Belediye Başkanı ve Meclis Üyesi de olacak | Open Subtitles | مهلا , رئيس البلدية ومفوض الشرطة سيكونان هناك |
| Bayrak her yerde, belediyeye ait her binada dalgalanıyor. | TED | تجده في كل مكان العلم يرفرف على كل مباني البلدية |
| belediyenin veritabanı. Bununla ne yapıyorsun? | Open Subtitles | قاعدة البيانات البلدية ماذا ستفعلين بذلك ؟ |
| Öbür gün sabah saat 9:00'da belediyede görüşürüz. | Open Subtitles | أراكِ بعد غد في التاسعة صباحاً بدار البلدية |
| Bununla gider Belediyeden süt alırsınız. | Open Subtitles | خذ هذه إلى مبنى البلدية ويمكنك الحصول على حليب |
| Bay Boz Başkan'ın seçim kampanyasının baş destekleyicilerindendi. | Open Subtitles | السّيد باز كان مساهم كبير إلى حملة رئيس البلدية |
| Görüyorsun ki, şuan sevgili çiftliğinizin sahibi benim olmam gerçeğine rağmen yasal olarak sahibi olamam, çünkü ilçe bana izin vermez. | Open Subtitles | في الحقيقة انني لست المالك القانوني لمزرعتكم ولهذا لن تسمح لي البلدية البدأ بعمل بالمنجم اذا عارض احد |
| Neden ona, belediyeyi idare etmenin finansal... gerçeklerinden bahsetmiyorsunuz. | Open Subtitles | لما لا تُوضّحُ إليه الحقائق المالية الصعبة ومن يدير البلدية |