Bir sonraki aşamanın bir yetişkini evlat edinme olduğunu düşünmüyorsun değil mi? | Open Subtitles | إذاً، أنتِ لا تظنين أن الخطوة التالية هي تبني بالغ، اليس كذلك؟ |
Yani Bir sonraki adım adamımızın kadınların yeni boşandıklarını nereden öğrendiğini bulmak. | Open Subtitles | إذاً، الخطوة التالية هي اكتشاف كيف علم رجلنا أنهن جميعاً مطلقات مؤخراً |
Bir sonraki büyük fikir oyunlaştırma. | TED | الفكرة الكبيرة التالية هي التعليم بالألعاب. |
Bir sonraki adım ayağa dikenleri ve pençeleri ekleyerek, kuru yapıştırıcıya uygun hale getirmektir. | TED | الخطوة التالية هي صنع أصابع متوافقة، ومحاولة إضافة المخالب والأشواك ووضعها من أجل مواد لاصقة جافة. |
Anne ve yavrularının son konumunun belirlenmesinden sonra sıradaki adım, beklemek. | Open Subtitles | حين عُرف آخر موقع للأم و جرائها الخطوة التالية هي الانتظار |
Bu yüzden, Bir sonraki adımımız bu benzerliği vurgulayan genetik varyasyona bakmaktı. | TED | وبالتالي فإن خطوتنا التالية هي مراقبة التنوع الجيني خلف هذا التشابه. |
Bir sonraki adım ilk evdeki Norveçli'nin ne içtiğini bulmak. | TED | الخطوة التالية هي باكتشاف ماذا يشرب النرويجي الذي يعيش في المنزل الأول؟ |
Bir sonraki adım, içimize dönerek tamam, dış dünyanın kontrolünü ele geçirmek bizi tatmin etmedi demektir. | TED | لذا الخطوة التالية هي أن ننقل نظرتنا للداخل، ونقول جيد، السيطرة على العالم حولنا لا تجعلنا رآضين. |
LC: Isı kalkanı yükten atılınca ve ayakları harekete geçmeye başladıktan sonra, Bir sonraki adım radar sisteminin Phoneix'in yeryüzünden gerçekte ne kadar uzak olduğunu taraması gerekiyor. | TED | بعد أن يتم التخلص من الدرع الأخير و يتم نشر أرجل المركبة تكون الخطوة التالية هي جعل نظام الرادار يبدأ بحساب الارتفاع الحقيقي للمركبة عن سطح الكوكب |
Bir sonraki adımımız akut lösemili çocukların tedavisi için izin almaktı. Bu, çocuklarda en sık rastlanan kanser türü. | TED | وكانت خطوتنا التالية هي الحصول على إذن لعلاج الأطفال المصابين بسرطان الدم الحاد، أكثر أشكال السرطان انتشارا بين الأطفال. |
Bir polis merkezi bizi çağırdıktan sonra yasal olaylarla meşgul oluruz, topluluklarla irtibata geçeriz, Bir sonraki adımımız ise verileri analiz etmektir. | TED | حين يستدعينا قسم شرطة ما، نتكلف بالجانب القانوني، ونتعاون مع المجتمع، وخطوتنا التالية هي تحليل بياناتهم. |
Bu yüzden Bir sonraki süreç onun animasyonuydu. | TED | إذاً كانت الخطوة التالية هي تحريكها هي نفسها. |
Bir sonraki mantikli adim insanlar üzerinde denemekti. | Open Subtitles | الخطوة المنطقية التالية هي ان نجربه على البشر |
...Bir sonraki yemeğimizin sonuncusu olup olmadığını bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | ليس لدينا أدنى فكرة عن ما إذا كانت وجبتنا التالية هي الأخيرة. |
Şimdiden mahkemeye bir şikayet dilekçesi verdim bile. Bir sonraki adımımız keşfi hızlandırmak için bir mahkeme emri çıkartmak. | Open Subtitles | خطوتنا التالية هي طلب بتعجيل الكشف عن الوثائق |
Bir sonraki mantıklı adım canlı birini kaçırmaktı. | Open Subtitles | الخطوة المنطقية التالية هي اختطاف نسيج حي |
Peki Bir sonraki adım ameliyathane kontrol listesi. | Open Subtitles | حسناً, والخطوة التالية هي قائمة غرفة العمليات |
Eğer bu aile siyasal zulüm şikayetinde bulunursa Bir sonraki aşama korku sebebiyle iltica olur. | Open Subtitles | إذا إدّعت هذه العائلة بالإضطهاد السياسي، ستكون المحطة التالية هي خطر الفحص للمصداقة. |
Şimdi, sıradaki yerleşmiş fikir; sosyal gelişme gösterebilmeleri için ülkelerin ve insanların çok zengin olmaları gerektiği. Okuyan kızlar ve doğal afetlere hazır olma durumu gibi. | TED | الآن، الفكرة المسبقة التالية هي أولى البلدان والناس يجب أن يكونوا جدا جدا أغنياء للحصول على التنمية الاجتماعية مثل الفتيات في المدارس والاستعداد لمواجهة الكوارث الطبيعية. |
Oyunun sonunu soracak olursan Bir sonraki hamle Mark Benford'ın. | Open Subtitles | بينما بالنسبة للعبة النهائية فالحركة التالية هي لـ (مارك بينفورد) |