"التبرع" - Traduction Arabe en Turc

    • bağış
        
    • bağışlamak
        
    • bağışı
        
    • donör
        
    • bağışlamaya
        
    • bağışta
        
    • bağışın
        
    • bağıştan
        
    • bağışlandı
        
    • para
        
    • yardım
        
    • gönüllü
        
    • bağışına
        
    • bağışlama
        
    • Bağışlanan
        
    Hey, neden bağış yapmayı bir kenara bırakıp buraya gelip benimle buluşmuyorsun? Open Subtitles انت , لماذا لا تنسى موضوع التبرع وتاتي هنا وتقابلني وجه لوجه
    Yine de aileden aksi bir karar çıkmadıkça, hastane bağış kartına sadık kalır. Open Subtitles من دون شخص من العائلة يتخذ القرار المستشفى سيتصرف على أساس بطاقة التبرع
    Kıyafetlerin, mobilyaların, her şeyin. Burada tutamayız, bağış da yapamayız. Open Subtitles ونحن لا يمكن الحفاظ عليه، ونحن لا يمكن التبرع به.
    Ya hayatta yaptığı son şey karaciğerinin bir parçasını bağışlamak olursa? Open Subtitles ماذا لو كانت آخر أفعاله بالحياة هي التبرع بجزءٍ من كبده؟
    Eğer ona her sene daha genç göründüğünü söylersen, ...bağışı ikiye katlıyor. Open Subtitles , لو أنكِ أخبرتها أنها تبدو أصغر كل عام فسوف تضاعف التبرع
    Hangi bebek daha güçlüyse, yaşama şansı daha fazlaysa donör karaciğerini o alacak. Open Subtitles الطفل الذي سأجده أقوى وحالته جيدة ولديه فرصة جيدة للنجاة سيحصل على التبرع
    Niles'la ben her şeyini hayır kurumuna bağışlamaya karar verdik baba. Open Subtitles أبي سو تسعد لمعرفتك أننا أنا ة نايلز قد قررنا التبرع بكل أشياءك للجمعيات الخيريه
    Osip adındaki o küçük çocuk bana beş sent verdi ve Bronx'taki fakir bir kadın alyansını bağış kutusuna attı. Open Subtitles كان هذا الصبي الصغير، أوسيب، الذي أعطاني عملة واحدة والمرأة الفقيرة في برونكس الذي أسقطت خاتم زواجها في صندوق التبرع
    İnsanlara bağış yapmaları için bir talepte bulundum ve böylece tıbbi araştırmayı karşılayabilecektik. TED وفي تعريفي لنشاط المنظمة طلبت من الناس التبرع لها على أن نقوم نحن بتحمل تكاليف البحث الطبي.
    Bir tanesi, çoğumuz araştırmalara bağış yapmayı genellikle düşünmüyor. TED الأولى:معظمنا ربما لايفكر في التبرع للأبحاث
    Daha önce, mültecilere yardım etmek için bizden ayda on beş saat bağış yapmamız istenseydi muhtemelen hayır derdik. TED من قبل، لو طُلب من أحدنا التبرع ب 15 ساعة في الشهر للمساعدة في أزمة اللاجئين ربما كنا لنقول لا
    Kullanıcının yapması gerek tek şey yiyecek ögesinin üzerine basmak ve ne kadar bağışlayacaklarını bildirmek. Platformumuz bağış sırasında yiyeceğin ağırlık ve vergi değerlerini hesaplıyor. TED فكل ما على المستخدم القيام به هو الضغط على المادة وإخبارنا بالكمية التي يود التبرع بها، وتقوم منصتنا بحساب الوزن والضريبة لتلك المواد لحظة التبرع.
    Birçok durumda, bağış yapmak kan vermekten daha çetrefilli değildir. TED لفحصها من أجل التطابق الجيني. في الكثير من االحالات، التبرع في حد ذاته أشبه بالتبرع بالدم.
    Başka bebeklerin hayatını kurtarsın diye bebeğimin organlarını bağışlamak istiyorum. Open Subtitles اريد التبرع بأعضاء طفلي حتى يتمكن من إنقاذ اطفال آخرين
    Sonra da kanser araştırmalarına bağışlamak için de bir sürü para isterdin. Open Subtitles ‫ثم ربما ترغب بالكثير من المال ‫بحيث يمكن التبرع به لأبحاث السرطان
    Ve kendime dedim ki bu ülkede beyin bağışı kültürü ortaya çıkartsak nasıl olurdu? TED وفكرت ما ذا لو أستطعنا نشر ثقافة التبرع بالدماغ في هذه البلاد؟
    Ancak sürücü ehliyetinizi alırken, organ bağışı yapmak istemediğinizde kutucuğu işaretleyeceksiniz. TED لكن عندما تحصلون على رخصكم للقيادة، تضعون علامة في المربع إذا لا ترغبون في التبرع بأعضائكم.
    Patrick gay bu yüzden bir ilişkileri olamaz ama Martin kısır ise elimizdeki babalık testine göre Julie, Patrick'ten donör olmasını istemiş olabilir. Open Subtitles باتريك شاذ لذا ليسوا عاشقين لكن لو مارتن عقيم ربما طلبت جولى من باتريك التبرع واختبار الأبوة كذلك
    Tek umutları, genç ve sağlıklı birinin ya da organlarını bağışlamaya gönüllü olmuş birinin ölmesini beklemek. Open Subtitles أملهم الوحيد هو أن شخصا ما سوف تكثف ويتطوع أو أي شخص من الشباب والأصحاء الذين وافقوا على التبرع بأعضائهم يموت.
    Benden de hiç yakalanmayacağım bir hastalığı iyileştirmek için sürekli bağışta bulunmam isteniyor. Open Subtitles الناس يطلبون منى التبرع بنقود لعلاج بعض الأمراض انا حتى لن اصاب بها
    Şimdi neden bana ,ne tarz bir bağışın oğlumun herhangi bir eksikliğini bulmanızdan benim bir daha hiç endişelenmememi garantiye alabileceğini söylemiyorsunuz? Open Subtitles ماذا لو تخبرني بنوع التبرع الجديد الذي عليّ فعله للتأكد أنني لن أفكر ثانية بمحدوديات ابني التي تعتقد أنه يعاني منها؟
    bağıştan. Bu geçen hafta kliniğe yaptığı. Open Subtitles التبرع, حصلت عليه العيادة الاسبوع الماضي
    Düzenli olarak sağlık taraması ve zihinsel testlerden geçtiler ve öldüklerinde beyinleri otopsi için bağışlandı. TED كن يخضعن لفحوصات بدنية، واختبارات إدراكية منتظمة، وعند وفاتهن، تم التبرع بأدمغتهن لتشريحها.
    Biraz para vermekten, birkaç saat ayırmaktan bahsetmiyorum. Demek istediğim, becerilerinizi insanlara yardım için yeni yollar bulmakta kullanmak. TED أنا لا أقصد التبرع ببضع دولارات أو بضع ساعات فقط. كيف يمكنكم استغلال خبرتكم لإبداع طرق جديدة في خدمة الآخرين.
    Sana, en iyi yakınlaşma yönteminin gönüllü olmak ve olabildiğince okul için zaman harcamak olduğunu söylemek isteriz. Open Subtitles ممكن أن نقول الطريق الافضل للاشتراك سيكون التبرع و قضاء أكثر وقت ممكن في المدرسه بقدر الامكان
    Ancak tekrar biraz konudan organ bağışına doğru saparak. TED لكن مرة أخرى، لننحرف قليلا نحو موضوع التبرع بالأعضاء.
    yardım etmek için elbise dolabını bağışlama ve dünyaya kendinizin daha iyi bir halini sunma zamanı... Open Subtitles وقت التبرع بتلك الخزانة الملأ للمساعدة ولتقدموا للعالم شخصية أفضل منكم
    Sadece yüzeysel bir tarama yapıyoruz ama Tenez'e Bağışlanan her bir doların aslında kampanyanın parasına gidiyor. Open Subtitles نحن ما زلنا في الامور السطحية ولكن جزء بسيط من كل دولار تم التبرع به ينتهي به المطاف في خزائن الحملة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus