Organ bağışı hakkında bazı bilgiler vermek için burada bulunuyorum. | Open Subtitles | انا هنا كي أعطيك بعض المعلومات عن التبرّع بالاعضاء |
Bu cömert bağışı yapmaya göz önünde bulundurduğu zaman burada yaptığımız tüm harika işleri yeteri kadar açıkladığından emin değildim. | Open Subtitles | حسناً , عندما كان ينوي بإعطاء هذا التبرّع السخي لم أكن متأكّداً بأنّك أوضحت بشكل كافي العمل الجبّار الذي نقوم به هنا |
Öyleyse kan bağışı düşüncemiz doğruysa Max'in katilini nasıl bulacağız? | Open Subtitles | لو أنّ حملة التبرّع بالدم قانونيّة فكيف سنجد قاتل (ماكس)؟ |
Bana mutlu bir evlilikleri olduğunu söylediler ama bağışta bulunmadan bir hafta önce karısı boşanma davası açtı. | Open Subtitles | لقد أخبراني أنهما متزوّجين سعيدين و ثم.. اسبوع قبل أن يكون من المفترض عليَّ التبرّع |
Herkes yazdıysa beyler, bir de organ bağışlamak isteyenler "Organlarımı bağışlamak istiyorum" diye hemen altına bir not düşsün. | Open Subtitles | إذا كان هناك أي شخص يريد التبرّع بأعضاءه، يكتبه أيضا |
- Hayır! Kan bağışlayarak fazladan para kazanıyordu. | Open Subtitles | كان يجني نقودًا إضافيّة من التبرّع بالدم |
Bu hastaneye bir Bağış yapmayı göz önünde bulunduruyor olabilir. | Open Subtitles | ربّما سيأخذ في عين الإعتبار التبرّع لهذه المستشفى شيء عظيم |
Şirketlerin neler yapabileceklerini gördüm ve neleri yapmadıklarını ve bence bu aradaki boşluğu doldurabilmek için 3 yol var: Veri bağışı yapmak, veri bilimcileri bağışlamak ve yeni veri kaynakları toplayacak teknoloji bağışı yapmak. | TED | لقد رأيت ما يمكن للشركات أن تفعله، ورأيت ما لا تفعله، و أعتقد أنه لدينا ثلاثة طرق رئيسية لسد تلك الفجوة: عبر التبرع بالبيانات، عبر التبرّع بعلماء القرار عبر التبرّع بالتكنولوجيا لجمع مصادر جديدة من البيانات. |
"Lütfen bu bağışı, görevinze olan inancınızın karşılığı olarak kabul edin. Sizin için dua..." | Open Subtitles | "أرجو تقبّل هذا التبرّع كرمز لإيماننا ...بمهمّتك.نصلّيمنأجل" |
- Organ bağışı mı? - Organ bağışı İbo. | Open Subtitles | التبرّع بالأعضاء؟ |
Sakin ol. Tyler'ın dost canlısı bağışı sağ olsun birkaç saat için iyi olacağım. | Open Subtitles | اهدأ، فبفضل التبرّع الودود من (تايلر) سأظلّ شبعًا لبضع ساعات. |
Sperm bankasına bağışta bulunanlar formları dürüştçe mi dolduruyor sence? | Open Subtitles | أتعتقد أنّ جميع الذين يملؤون الإستبيانات في بنك التبرّع بالحيوانات المنويّة صادقين؟ |
- bağışta bulunması nasıl bir işaret oluyor? | Open Subtitles | -كيف يعتبر التبرّع للجمعيات الخيّرية إشارة خطر؟ |
bağışta bulunması işaret değil. | Open Subtitles | التبرّع للجمعيات الخيريّة ليس إشارة خطر |
Rahibe, arabamı sizin heyetinize bağışlamak istiyorum. | Open Subtitles | الراهبة , أود التبرّع بسيارتي لمّهماتك |
Ama satamazsa bir devlet kurumuna bağışlamak zorunda olduğundan bir Avcı'nın yüksek bir meblağa ondan satın alacağını umuyordu. | Open Subtitles | لكن طالما سيتم التبرّع ...به لوكالة حكوميّة فلقد أملوا أنّ صيّادًا ذو رخصة .يشتريها منهم بأعلى سعرٍ |
Kan bağışlayarak fazladan para kazanıyordu. Bunu Max'in dairesinde bulduk. | Open Subtitles | لقد كسب أموال كثيرة من التبرّع بالدم |
Doğayı seviyor, benim gibi. Hayır işlerini, Bağış yapmayı seviyor. | Open Subtitles | إنّها تحبّ الطبيعة مثلي، هي تحبّ التبرّع بوقتها للإحسانِ. |